KURMAY ALBAY ALPARSLAN TÜRKEŞ

Milletlerin hayatı da tıpkı insanların hayatına benzemektedir. Doğum yani tarih sahnesine çıkış, yaşam ve ölüm. Milletlerin tarih sahnesinde başarı ve zafer elde etmeleri ise içinden çıkarabildikleri Liderler ile mümkündür. Denilebilir ki gerçek Liderlerden yoksun olan milletlerin büyük ve kalıcı zaferler kazanması mümkün değildir. Milletlerin değeri, ortaya koyduğu eserler ve mensuplarıyla ölçüldüğü gibi Lider evlatlarının çokluğu her millet için bir şanstır. 20. Yüzyılda Türk Milletinin bağrından çıkardığı iki büyük Lider şahsiyet ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Alparslan Türkeş’tir.

Alparslan Türkeş, bazı dönemlerde moda olan bazen de ayaklar altına alınan Milliyetçiliği, milli ruhlara nakşeden, milli vicdanlara adeta kazıyarak yazan adamdır.

Alparslan Türkeş, Milliyetçiliği bir avuç aydının salonlarda, konforlu evlerinde, kendi aralarında konuştukları entellektüel bir sohbet konusu olmaktan çıkarıp kitlelere mâl eden, Milliyetçiliği bizâtihi halkın kendine anlatarak kabul ettiren ve halkı Milliyetçiliğin savunucusu haline dönüştüren adamdır. İşte bu yönüyle de modern Liderlik teorilerinden birisi olan ’’Dönüştürücü Liderlik’’ ünvânını hak eden ve bu sıfatı kendi kişiliğinde yaşatan adamdır.

Alparslan Türkeş, millet hayatında, hem bugünlerde hem de yarınlarda, gençliğin ne anlam ifade ettiğini ve önemini ilk kavrayan liderlerden biri olması hasebiyle tüm dünya liderleri arasında müstesna bir yere sahiptir

Alparslan Türkeş’in kurduğu hareketin temeli, gençlere dayandırıldığı için, aksiyoner olmasının ötesinde kendini sürekli yenilediğinden dinamik bir yapıya sahiptir.

Alparslan Türkeş gençliğin, Milli-İslami ve insani değerlerle yetiştirilerek yarınlara hazırlanması maksadıyla, Türk Milletinin efsanevi teşkilatı olan Ülkü Ocaklarını tasarlayarak kurdurmuştur. Dolayısıyla Ülkü Ocaklarının teorisyeni, Kurucu Mimarı ve fikir babası Alparslan Türkeş’tir.

Alparslan Türkeş, kurduğu Ülkü Ocakları marifetiyle, başıboş akan suyu bir nehir yatağına kanalize eder gibi, amaçsız ve dağınık gezen gençliği Ülkü Ocakları çatısı altında toparlayarak, onları hem fiziken hem de ruhen eğitmek suretiyle bir gençlik çağlayanı vücuda getirmiştir.

Alparslan Türkeş, Ülkü Ocakları bünyesindeki bu gençlik çağlayanı ile komünizmin Türkiye’de kök salmasını ağır bedeller ödeyerek engellemiştir. Türkiye’nin bir Afganistan olması projesine geçit vermemiştir. Rusların, Deli Petro’dan beri süregelen sıcak denizlere inme hayalini suya düşürmüştür. Türkiye’nin bir Sovyet uydusu yapılmasına izin vermemiş ve Sovyetler Birliği (SSCB)’nin çöküşünü sağlamıştır.

Bir gazetecinin ’’SSCB neden dağıldı?’’ sorusuna, KGB üst düzey yöneticisi Generalin verdiği cevap; ’’Biz Türkiye’de Alparslan Türkeş’in ordusuna yenildik.’’ şeklinde olmuştur. Bu tarihi bilgi Alparslan Türkeş önderliğindeki Türk Milliyetçilerinin 20. Yüzyıldaki başarısının teyidi niteliğindedir.

 Aynı zamanda bir Türk Askeri olan Kurmay Albay Alparslan Türkeş, emrindeki Ülkücü Gençlik Ordusuyla  Türklüğün ve İslamın düşmanlarıyla hayatının son anına kadar savaşmıştır. Milletimize vurulmak istenen kölelik zincirini paramparça etmiştir. Vatan hainlerine karşı ’’Zorlu ve Onurlu’’ olmuş ve taviz vermemiştir. Anadolu’dan sökülüp atılmak suretiyle yok edilmek istenen, zora düşürülen, darda bırakılan ve sıkıştırılan Türk Milletini ikinci kez Ergenekon’dan çıkarmıştır.

En büyük hayali, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran düşünceyi yani Milliyetçiliği, devleti yöneten bir düşünce haline getirmek olan Alparslan Türkeş, Milliyetçiliği bir salon ideolojisi olmaktan kurtararak siyasi arenada bir realite haline getirmiştir. Bu çok ciddi bir başarıdır. Hem de Türk Siyasal hayatından gelip geçen Milliyetçi olduğunu söyleyen yüzlerce siyasetçinin hiçbirine nasip olmayan bir başarıdır. Elbette büyük başarılara ancak büyük adamlar imza atabilirler. Tam da bu noktada Kurtuluş Savaşının önemli komutanlarından ve ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün şu tespiti akıllara gelmektedir. İsmet İnönü; ’’Alparslan Türkeş sıradan (alelâde) bir adam değildir. O, kendinden önceki nesilde bir çoğunu gördüğümüz İhtiraslı Kurmay tipini verir.’’ Şüphe yoktur ki İsmet İnönü’nün kastettiği nesil Milli Mücadeleyi gerçekleştiren nesildir. Çünkü Alparslan Türkeş, yaşadığı devirde Milli Mücadele neslinin devamı ve temsilcisi olmuştur.

Hiçbir ideoloji Lidersiz yaşayamaz. Siyasi ve sosyal hareketler bir Lidere sahip olmaksızın başarı sağlayamaz ve hedefine ulaşamaz. Bu çerçeveden bakıldığında, ’’Ülkücülüğün kitabını ben yazdım ve Bu Hareketi-Davayı ben kurdum’’ diyen Alparslan Türkeş, beş bin yıllık tarihi geçmişi olan Milliyetçilik duygusuna, Aksiyoner Türk Milliyetçiliği Hareketi hüviyetini kazandıran Liderdir.

Alparslan Türkeş, milliyetçiliği milletle buluşturmuştur.
Alparslan Türkeş, adeta bir destandan kopup gelmişçesine tarih sahnesine çıkarak, Milliyetçiliği millete öğreten, gök tüylü gök yeleli Kurt misali milleti peşine takarak Milli Ülkülere yürüten, bu itibarla görevini yüz akıyla başararak 20. Yüzyıla damgasını vuran büyük Türk Başbuğudur.

Milliyetçi Hareket Parti’sinin Kurucu Genel Başkanı Kurmay Albay Alparslan Türkeş’i ebedi âleme irtihalinin 20. Sene-i devriyesinde rahmet ve şükranla anıyoruz. Anmakla da yetinmeyip arıyoruz.

Ruhun şad, mekanın cennet olsun Başbuğum.

                                                                                                                           ONUR ERSANÇMIŞ
                                                                                                               Kars Ülkü Ocakları Eski İl Başkanı