Nesrin Yıldırım
"EY KAHRAMAN TÜRK KADINI, SEN YERLERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL, OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LAYIKSIN"
"EY KAHRAMAN TÜRK KADINI, SEN YERLERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL, OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LAYIKSIN"
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Toplum tarafından birçok misyon yüklenen kadınlar…
Daha çocuk yaşlarda başlar hayatı anlamlandırmaya. Baba ocağında başlayan görevler silsilesi hayat boyu devam eder. İyi bir evlat, iyi bir öğrenci, toplum tarafından takdir gören bir hanımefendi, evi çekip çeviren bir eş, fedakar bir anne, iyi bir çalışma arkadaşı……
Bu liste uzar gider.
Peki gerçekte bu görevler sadece kadınlara mı yüklenmeli?
Hadi gelin beraber düşünelim.
Misal evde yemek yapmak, ev işleri, çocuk bakımı vs bu görevler neden sadece kadınların aslî görevi olarak bilinir? baba, abi/kardeş, evlat, eş yani erkekler neden yardımcı olmaz? Tabi ki yardımcı olanlar var onlara saygımız sonsuz.
Diğer bir önemli konu kadınların toplumda okuma ve çalışma olanağının hala yeterince genişletilmemesi. Hâlbuki çalışan ve okuyan kadın başta kendi hanesi olmak üzere bulunduğu topluma ve genel manada ülkesine düşünülenden daha fazla yararı bulunmaktadır.
Sadece yılda bir kez çiçeklerle süslü sözlerle jestlerle hatırlanmak yerine bu toplumda varlığımız kabul edilse okumak istediğimizde okutulsak çalışmak istediğimizde olanak sağlansa, evde sofra kurulurken bir işin ucundan tutulsa, hasta olduğumuzda ya da moralimiz bozuk olduğunda üzerimize yüklenen misyonlar paylaşılsa gerçekten NASILSIN diye sorulsa her konuda söz hakkımız olsa fikirlerimize değer verilse emin olun daha değerli hissederiz.
Bir diğer sorun ömürleri boyunca çalışan ama emekleri hiç görülmeyen fedakar ev hanımları..
Hiç bitmeyen bir mesai düşünün. Her gün uyandığınız andan gün bitene kadar durmaksızın devam eden bir mesai bu. Ev işi, çocuk bakımı, eş olma yükümlülüğü, iki aile arasında köprü olma görevi ve daha fazlası… Hayat boyu çalışmalarına rağmen herhangi bir emekliliğe sahip olmayan, "bütün gün evdesin ne yapıyorsun ki" tarzından cümlelere maruz kalan, maddi manevi birçok konuda kısıtlı imkanlara sahip olan ev hanımları…
Çalışma hayatına adım atan ve var olma savaşı veren kadınlarımızı unutmamak gerek. Çalışma hayatının yükünün yanı sıra üstüne bir de ev, eş, çocuk sorumluluklarını omuzlarında taşıyan kadınlarımız…
Her ne sebeple olursa olsun kadınların katledilmediği, tahsil durumu ne olursa olsun çalışsın ya da ev hanımı olsun tüm kadınların değerinin gerçekten bilindiği, varlığının fikirlerinin her daim kıymetli olduğu bir dünya umudu ile…
Son bir şey daha !
Unutmayalım ki kız çocukları doğduğu evde ne kadar değer görürse o kapıdan çıktığı vakit dış dünyada ayakları yere daha sağlam basan kendini savunabilen bir birey olur ayrıca biz kadınlar doğumdan itibaren erkek çocuklarımızı kadınlara karşı saygılı olmayı öğretebilirsek ve en önemlisi hayatın müşterek olduğunu öğretebilirsek aslında birçok sorun kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
DÜNYA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.