Mahmut Esat Güven

Mahmut Esat Güven

Herkes kendini siyasetçiyim diye ilan eder ama..!

Siyasi bir parti veya kurum içerisinde görev yüklenmek, kimsenin iyi bir siyasetçi olduğunun kanıtı değildir.

Bir kurumun genel müdürüsünüz, haydi efendim gel şu partinin başına geç. Veya birileri sizi partilerine bakan yapmıştır, ondan sonra gel adamı koltuğundan kovala yerine kendin otur. Bütün bunlar etik olmayan yollarla gerçekleştirilen, basit ayak oyunlarıdır. Burjuva siyasetinin değişmez temel taşlarıdır.

Burjuva siyasetinde en iyi lider, burjuvaziyi memnun kılan ve her türlü gayrı meşruluğu mübah sayıp, iktidarı bırakmayan liderdir. Bu tür liderlere parti, sanki babadan oğula miras kalmıştır. Parti üzerinde son derece etkilidirler. 15 kez seçim kaybetmiş olsalar da; kendileri kalır, en yakınlarını yola vururlar. Ondan sonrada "yalnız olmaktan" dert yanarlar. Çünkü yanındakiler de işi öğrenmeye başlamıştır ve gelecekte başa bela olabilirler. Böylece her seçim partiler için, yenilenme adı altında işine gelmeyen birilerinin temizlenmesi, yerlerine yenilerinin gelmesidir. Diğer seçimlerde ise aynı akıbet, şimdi seçilenler içindir. Siyasi tarihimize bakıldığında, yukarıda anlatmaya çalıştığımız şeyler örneklerle doludur.
L,ider hata yapmaz, yapmışsa dahi yanındakiler yüzündendir. 

Ülkemizde uygulanmaya çalışılan burjuva siyaseti, alt yapıdaki vahşi kapitalist sisteme paralel olarak gelişen, vahşi bir siyaset sistemidir. İleri kapitalist ülkelerde sistem bu değildir. Güçlü bir alt yapıya uygun olarak gelişmiş, ilkeli, hukuki kuralları olan bir demokrasidir. 

Biz Evren'i 30 yıl sonra zorla, yarım yamalak yargılayabildik, ABD ise Trump'ı yargılamaktan geri durmadı. Şahsi menfaatleri için gözleri ne partiyi, ne milleti, ne hukuku, ne dostunu, ne düşmanını görmeyen parti liderleri, ülkenin geleceğini de riske soktuklarının farkında değiller. 

Kılıçdaroğlu, Millet İttifakının adayı oldu diye, seçimi kazanabilmek için partiyi ucuzluk pazarına çevirmiş durumda. Yanındaki yakın arkadaşlarını satmakla kalmadı, neredeyse yolda dolaşıp gördüğü herkese partin var mı arkadaş diye sormaya başlayacak. Var diyene bize katılın, bizde size 10 milletvekilliği veya seçilirsem bir bakanlık verelim diyecek. Sağdan- soldan topladıkların ile seçime gidilmez. Seçilseler dahi yarınki gün işine gelmedikleri yerde kapı kapı dolaşmaya başlarlar. Kaç milletvekili çıkaracaksın ki 78 başka partilere mensup kişiyi partinden aday gösteriyorsun. Aynı şey daha küçük çapta da olsa Ak Parti için de geçerlidir.

Kılıçdaroğlu'nun neredeyse önüne gelene partin var mı diye sorması aklıma bir meseleyi getirdi. Bir arkadaşımızın annesi vefat ettikten 10 gün sonra, babası arkadaşa ve diğer oğullarına beni evlendirin diye baskı yapıyordu. Yaşı 80'nin üzerindeydi ve gözleri tam görmüyordu. Gözlük camlarından gözünü kırparak bakıyordu.

Çocukları, "baba bu yaştan sonra evlenip ne yapacaksın, evde gelinlerin var, torunlar var, onlar sana bakarlar" demelerine rağmen babaları, yola gelmiyordu. "Bari annemizin kırkından sonra bu meseleyi konuşsak, bu şekilde millet üstümüze güler" demelerine rağmen babaları durmuyordu.  Her gün arkadaşın cadde üzerindeki bürosuna geliyor, yoldan geçeni çevirip, "Ay bala sen kimin balası  san? Anan duror mu? (duruyor mu) "Be atan duror mu?"

Babası duruyorsa dönüp büroya geliyordu, babası durmuyorsa anasına talip oluyordu.  Çocukları etme baba, yapma baba deseler de, o her önüne gelenden anasını istiyordu... Birkaç kişinin set çıkışından sonra böyle bir huydan vazgeçti. Allah rahmet etsin... 
Kılıçdaroğlu'nun da önüne gelen partin var mı diye sorup, parti babasının malıymış gibi partilileri hiçe sayıp, milletvekilliği dağıtması arkadaşımızın babasını hatırlattı. Bu durumda her parti için geçerli olmak üzere, parti teşkilatlarının haklı çıkışları partilerinin üst kurullarına geri adım attırmış olacaktır. Partiler kimsenin özel mülkü değildir. Her parti yaptıkları, söyledikleri, adaleti, laf olsun diye sundukları programları ile birlikte temsil edilirler. Parti, partiye karşılıksız hizmet eden her üyenin ve ona oy veren, vermeyen herkesin partisidir. Kimseye babadan kalan bir kurum değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR