Türkiye'nin gül bahçesinde turizmsiz hasat başladı
Türkiye’nin çiçek bahçesi Isparta’da ilk güllerin açtığı Ardıçlı köyünde bu yıl korona virüs nedeniyle turizmden mahrum kalan bahçelerde sessiz sedasız hasat başladı.
Dünya gülyağı ihtiyacının yüzde 65'ini tek başına karşılayan Isparta'da hasat sezonu başladı. Kentte ilk olarak Mayıs ayında Burdur Gölü sınırındaki Keçiborlu ilçesi Ardıçlı köyünde başlayan hasat sezonu, Haziran ayı sonlarına doğru yaylalarda son buluyor. Ardıçlı köyü, sahip olduğu 30 bin dekarlık alanda bu yıl alışılmışın dışında bir hasat sezonu yaşıyor. Önceki yıllarda gülleri görmek için yurt içi ve yurt dışından ziyaretçi akınına uğrayan Ardıçlı köyü, bu yıl korona nedeniyle turizmden uzak bir sezon yaşıyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan gül bahçeleri, bu sene korona virüs tedbirleri kapsamında boş kaldı.
"Dalından kopan gül çiçeğinin 3-4 saat içinde mamüle dönüşmesi gerekiyor"
İlde her yıl Mayıs ayında başlayan gül hasat sezonu ile ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, hasarın hava şartlarına bağlı olarak dönem dönem uzun veya kısa sürebildiğini ifade etti. Selçuk, "Ispartamızda hasat sezonunda sabahın ilk ışıkları ile beraber işçi kardeşlerimiz toplamaya başlarlar. Gül çok hassas bir üründür. Gül çiçeğinin dalından koptuktan sonra yaklaşık 3-4 saat içerisinde gül kazanlarında mamule dönmesi gerekiyor. Yoksa 5-6 saat içinde işlenmezse o gülden verim alınamaz. Bu anlamda da fabrikalarımız çalışacak” diye konuştu.
“Tarım işçilerinin şehre getirilmesinde bir sorun yok”
Isparta gülünün dünyaca ünlü olduğunu hatırlatan Selçuk, "Gül Ispartamızın bir ürünüdür, aynı zamanda Peygamber Efendimizin kokusudur. Ayrıca gülümüz Isparta'nın altınıdır" dedi.
Bu yılki hasat sezonunun denk geldiği korona virüs pandemisinin üreticiyi de etkilediğine işaret eden Selçuk, "Malum dünyada korona virüsü var. Devletler de, insanlar da doğrudan etkileniyor ve bu konuda bir dizi önlemler almak gerekiyor. Biz de üreticiler ve tarım işçileri adına yetkili makamlara koordine içinde çalışıyoruz. Daha evvel servisler için 20 kişilik araca 25- 30 kişi bindirerek arazilere getirmeyin derdik. Şu anda ise 20 kişilik araca 10 kişi biniyor ve bu şekilde işçilerimizin gelip gitmesi sağlanıyor. Sağlık Müdürlüğümüz tarafından haftada bir, iki kez Covid-19 testleri yapılıyor. Çok şükür şu ana kadar bu alanda pozitif bir vaka ile de karşılaşılmadı. Bu bölgede karantinaya alınan bir köyümüz de yok" ifadelerini kullandı.
“İşçi sorunları çözüldü ama saat kotasında mağduriyet yaşıyoruz”
Ardıçlı Köyü Muhtarı Alaadin Tezcan ise, “Daha önceki yıllarla bu yılı kıyasladığımız zaman ürettiğimiz ürünün karşılığını alabiliyorduk. Özellikle bu sene büyük sıkıntılar yaşıyoruz, bazı fabrikalar kota koydular ve saat 16.00'da kantarların kapanma durumları var. Sanayicilerimize hak veriyoruz ama biz üreticiler olarak bu konuda mağduriyet yaşıyoruz. Bu yılki korona sürecinde işçilerin gelmesi ile ilgili biraz sıkıntı yaşadık ama devlet büyüklerimiz bu konu ile bizlere çok yardımcı oldular. Bu konuda valimiz, milletvekillerimiz ve Tarım il Müdürümüz teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Muhtar Tezcan ayrıca, “Her zaman söylediğimiz bir konu var, güle hasat döneminde bir taban fiyat belirlenmesini istiyoruz. Üretiyoruz, götürüp teslim ediyoruz, kaç paradan olduğu nasıl olduğunu, ne zaman verileceği bunlar belirsiz şeyler. Bu sıkıntılardan dolayı da üretici mağdur oluyor. Bizlerin istediği bir taban fiyat belirlenip, insanların ona göre önünü görebilmesi ve ona göre üretimini çoğaltıp veya azaltması. Saat olayının da kaldırılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Köy nüfusunun 430 olduğunu ifade eden Tezcan, hasat sezonda gülün nüfusun 4 katına ulaşan sayıda kişiye ekmek kapısı olduğunu aktardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.