Türk Eğitim-Sen, Urumçi Katliamı ve Şehitlerini 12'nci Yıldönümünde Unutmadı

Türk Eğitim-Sen, Urumçi Katliamı ve Şehitlerini 12'nci Yıldönümünde Unutmadı

Türk Eğitim-Sen Kars Şubesi, Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de yaşanan katliamın 12'inci yıldönümünü nedeniyle gerçekleştirilen programda katliamda şehid olanlar anılırken katliamcılar ise basın açıklamasıyla lanetlendi.

Türk Eğitim-Sen Kars Şubesi adına açıklama yapan Doç. Dr. Yaşar Kop, “Türkistan, yaklaşık 2 bin 200 yıllık tarihi geçmişi ile dünyanın en köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapan, oldukça geniş bir alana sahip olan bir coğrafyanın adıdır. 

Fakat günümüzde Doğu Türkistan'da yaşayan 35 milyon Uygur Türküne Çin hükümeti çeşitli asimilasyon politikaları izlemiş hatta  1876 yılından beri Çin işgali altında ezilen bu yere işgal sonrası Çince “yeni fethedilmiş topraklar” manasına gelen Sincan ismiyle değiştirilmiştir.

Dahası bu tarihten itibaren Çin, Uygur Türklerine insanlık dışı uygulamalar yapmış ve yapmaya da devam etmektedir. Bunlardan bazıları şöyledir;

•    Türklerin zorunlu göç ettirilmesi ve bölgeye Çinli nüfusun konuşlandırılması,
•    Nüfusa kaydetmeyerek vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmaları,
•    Keyfi gözaltılar ile ivedi ve de adil olmayan yargı sonunda idam edilmeleri,
•    Üç önemli kategoride engellemeler başka bir ifade ile eğitim, ekonomi ve sağlıkta kısıtlamalar,
•    Kültürel ve dini yaşamda çeşitli yasaklar/yasaklamalar,
•    Türk nüfusunun artmaması için zorunlu kürtaj uygulamaları,
•    Halen dahi nükleer vb. denemelerin bölgede sürdürülmesi, 
•    Son teknoloji gözetleme ve kontrol sistemleri ile açık bir hapishaneye dönüşen hayatlar,
•    Hâkim önüne çıkarılmadan insanların gönderildiği toplama kampları. (ABD Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre

2017 yılından itibaren Doğu Türkistan genelinde 1300 civarında toplama kampında 3 milyon Uygur Türkü bulunmaktadır).

İşte böyle bir ortamda Doğu Türkistan'da 5 Temmuz 2009'da acısı yıllarca unutulmayacak ve dinmeyen bir katliam tarihe geçmiştir. 

25–26 Haziran 2009’da Çin’in Shaoguan (Şiyav Gen) şehrindeki bir oyuncak fabrikasında zorla getirilen kızlara karşı Çinliler tarafından tecavüz gerçekleşmiş ve sonunda bu fabrikadaki bütün Doğu Türkistanlı işçiler neredeyse darp edilmiş ve çıkan olaylarda 10’u aşkın Uygur işçi öldürülmüş ve bu görüntüler sosyal medya üzerinden sergilenmişti. Bu olaya karşı öfkelenen ve katillerin Çin hükümeti tarafından cezalandırılmasını isteyen Doğu Türkistan halkı 5 Temmuz 2009 tarihinde Urumçi şehrinde toplanarak barışçıl bir şekilde bu toplu cinayete karşı tepkisini ortaya koydu. Ancak Çin hükümeti bunu kendine tehdit saymış ve Çin Komünist Partisi’nin provokasyonları sonucu Han Çinlileri tarafından barışçıl halka ateş açıldı.

Çin medyasına göre çıkan çatışmalarda 197 kişi hayatını kaybetmiş, 1680 kişi yaralanmış, 1434 kişi tutuklanmıştır. Gayri resmi kayıtlara göre ise ölü sayısı 1000'in üzerinde, hatta 3 bin civarındadır. Olaylardan sorumlu tutulan 196 Uygur'un 18 Temmuz'da Çin yönetimi tarafından kurşuna dizildiği şeklinde basında çıkan haberler de işin diğer bir boyutudur. Çin hükümetinin basın ve iletişimi karartarak dünyanın bilgi almasına engel olması da yukarıda verilen bilgilerin doğruluğu niteliğindedir. 

Ortalama 3 gün süren soykırımda, ilave 20 bin asker ve polis göstericilere saldırmaya devam etmiştir. Sokaklarda öldürülenler ve henüz hayatını kaybetmemiş olanlar kamyonlara doldurulup bilinmeyen yerlere götürüldü. Kan gölüne dönen yollarda iz kalmaması için itfaiye caddeleri defalarca yıkadı. Binlerce Uygur ortadan kayboldu. Hatta daha sonra aile üyelerini sormak için polise giden kişiler bile tehdit edildi. Yakınlarının akıbetini bilmek isteyen insanların eşlerinin, oğullarının ve kızlarının durumunu sormasına izin dahi verilmedi, halen de verilmemektedir. 
O günden itibaren Doğu Türkistan’ın durumu günden güne daha da kötüye gitmeye başladı. Çin devlet başkanı Ping’in 2014 senesindeki sözde “Teröre karşı halk mücadelesi” çağrısıyla başlayan “kökünden yok etme” siyasetiyle birlikte, Doğu Türkistan planlı bir şekilde “polis devleti” haline getirilmiş ve soykırım daha da artmıştır.
Son Söz yerine,

Türk Eğitim Sen Kars Şubesi olarak, Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik statüsü verildiği için kendinde hukuk tanımazlık cüreti gösteren Çin hükümetinin bu yaptıklarının yanına kalmaması için BM’den daimi üyeliğinin tekrar gözden geçirilmesini ve Urimçi Katliamından ve akabinde uyguladıkları politikalarından ötürü “SOYKIRIM” suçu ile yargılanıp yaftalanmalarını talep etmekteyiz. 

Yukarıdaki talebi dile getirirken de Güzel Rabbimin;  (Ey mü’minler, kâfirlere ve zalim düzenlere karşı) Sakın gevşeklik göstermeyin, üzüntüye girmeyin (ümitsizliğe düşmeyin). Eğer inanıyorsanız (sonunda) galip ve üstün gelecek olan sizsiniz. (Ali İmran; 139) Ayeti Kerimesinden güç almaktayız,” dedi.

3a25f1af-ecbb-4ad0-9f34-d6d43e43e785.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kars Haber