Meltem Bakiler Şahin, “Tarım hepimizin geleceği. Verimlilik ve tasarruf aksiyonlarıyla sürdürülebilir tarımı destekleyen Dijital Tarım İstasyonu gibi çözümlerimizle çiftçilerimizin ve işletmelerimizin yanındayız. Kimsayal kullanımını azaltan, daha az su ve enerji tüketimi sağlayan teknolojilerimizle sürdürülebilir tarım ve çevreye katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” dedi.
Türkiye'nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone,bir yandan koronavirüs salgını sebebiyle değişen günlük düzen ve iş yapış şekillerine uygun çözümler sunarken bir yandan da nesnelerin interneti teknolojisi ile tarımda sürdürülebilirliği sağlamaya destek veriyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada teknolojinin, bugün ve gelecekte tarımda sürdürülebilirliği artırma konusunda üstlendiği önemli role dikkat çekti.
Tarla ve mahsulleri 24 saat uzaktan takip imkanı sunan, verimlilik ve tasarruf aksiyonlarıyla istikrarlı ve sürdürülebilir tarımı destekleyen Vodafone Business Dijital Tarım İstasyonu gibi dijital çözümlerin hem sağlık hem verimlilik açısından öne çıktığını belirten Meltem Bakiler Şahin, bu çözümlerin çevresel açıdan da fayda sağladığını söyledi. Bu faydaların sektördeki paydaşların artan nüfus ve verimliliği kısıtlayan çevresel faktörler karşısında ellerini güçlendirdiğini vurgulayan Meltem Bakiler Şahin, şöyle devam etti: “Covid-19, dünya genelinde hayatı derinden etkiledi. Virüsün yayılmasını önlemeye, toplumun savunmasız kesimlerini korumaya ve yeni normale ayak uydurmaya yönelik çabalar sürerken, tarım gibi bazı sektörler iş modellerini çok kısa bir süre içerisinde değiştirmek zorunda kaldı. Dünyanın dört bir yanındaki çiftçiler, bir yandan personel azlığı, kaynak kısıtlılığı ve öngörülemez piyasa koşullarıyla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da ayakta kalabilmek ve talep artışını karşılayabilmek için üretimi devam ettirmek zorunda kaldı. Başta nesnelerin interneti (IoT) olmak üzere salgın öncesinde de tarım sektörüne destek olan dijital çözümler, pek çok çiftçinin ve işletmenin temel işlerini otomatize etmelerine imkan vererek zorluklara göğüs germelerine yardımcı oluyor, mahsüllerinin ve hayvanlarının sağlık ve verimini korumalarını sağlıyor.”
Meltem Bakiler Şahin: Daha az su ve enerji tüketimi sağlıyo
Meltem Bakiler Şahin, tarım sektörüne yönelik teknolojilerin bir finansman sistemiyle desteklenmesinin sürdürülebilirliğin sağlanması için atılacak en doğru adımlardan biri olduğuna da değindi. Meltem Bakiler Şahin, “Bunun en güzel örneklerinden biri, İş Bankası ile hayata geçirdiğimiz Vodafone Business Dijital Tarım Projemiz. Çiftçilerimiz proje kapsamında Dijital Tarım İstasyonu'na Türkiye İş Bankası'nın tarım kredisiyle sahip olabiliyor ve kredi geri ödemelerini hasat döneminin ardından yapabiliyor. Bu da çiftçilerimizin daha iyi finansal imkanlara kavuşmasını, kimsayal kullanımından uzaklaşmasını ve daha az su ve enerji tüketmesini sağlayarak mahsül verimliliği için en uygun ortamı oluşturuyor. Ve tüm bunlar, Vodafone Business olarak teknolojimiz, iletişim ağlarımız ve hizmetlerimizle Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne katkıda bulunma misyonumuzu destekliyor” diye konuştu.
Covid-19 salgınıyla, çiftçilerin ve işletmelerin teknolojiden faydalanmasının her zamankinden daha önemli hale geldiğini yineleyen Meltem Bakiler Şahin, Türkiye'de çiftçi sayısının 4.2 milyon, tarımsal istihdam oranının yüzde 25 olduğu düşünüldüğünde, teknoloji çözümlerinin bireyler, işletmeler ve çevre üzerinde olumlu bir etki oluşturmak için çok büyük bir fırsat sunduğuna dikkat çekti. Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi:
‘Üzerimize düşeni yapmaktan dolayı gururluyuz”
“Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2019 yılı itibariyle; tarım sektörünün Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'daki payı 275 milyar TL seviyesinde. Büyük bir potansiyel söz konusu ve daha gidecek yolumuz var. Tarım sektörünün ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu salgın sürecinde bir kez daha gördük. Çiftçilerimizin doğru bilgi ile yönlendirilmesi, doğru oranda, doğru araçlarla gübreleme, ilaçlama, sulama yapması ürün verimliliğini, kaliteyi ve çiftçininkazancını artıracaktır. Kaynakları doğru ve etkin kullanarak daha az girdi ile daha çok üretim gerçekleştirilebilecektir. Bugün tarımsal IoT çözümlerinin verimli kullanılması halinde, üretimde ve kalitede en az yüzde 25 artış olabileceği gibi, girdi maliyetlerinde de yüzde 50'ye kadar tasarruf sağlanabiliyor. Aldığımız geri dönüşler Dijital Tarım Çözümümüz'ün tarıma ve çevreye katkılarını gösteriyor. Örneğin Silifke Çilek Üreticileri Birliği dijital tarım çözümümüzü kullanıyor. Salgın sürecinde uzaktan izleme ve gelen ölçüm verileri ile arazideki tarımsal faaliyetlerini sürdürdüklerini, özellikle özellikle sensörlerin ölçümleri ile tespit edilen verileri kullanarak gübreleme ve ilaçlama faaliyetlerini planlamada başarılı olduklarını ifade etti. Vodafone Grubu dünya çapında bu konuda önemli çözümleriyle sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. IoT çözümleriyle İrlanda'daki mandıra çiftçilerinin ineklerinin sağlığını takip altında tutarak yem verimliliğini, süt ve et kalitesini artırmalarına yardımcı oluyor.Almanya'da mandıra çiftliklerine yönelik çözümler ülkenin yüzde 95'ine ulaşmış durumda. Tanzanya'da nesnelerin interneti teknolojisiyle değirmenciler öğütme sürecinde unu zenginleştirmek için gereken mikro-besinlerin miktarını doğru bir şekilde hesaplıyor. Halihazırda 2 milyon kişiye ulaşan projenin, 2025 itibariyle 100 milyon kişinin hayatına dokunması öngörülüyor. Özetle dijital tarım projeleri, çiftçiler için sağladıkları faydaların ötesinde özellikle gelişmekte olan ülkelerde işleme tesisleri açısından da çığır açıcı sonuçlar oluşturabilmektedir. Tarım hepimizin geleceği. Bu faaliyeti, teknolojimizi kullanarak daha verimli ve sürdürülebilir hale getirmek için üzerimize düşeni yapmaktan dolayı çok gururluyuz.”