Genel Başkan Yardımcıları Şahindoğan ve Dolgun, Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Toplantı Salonu’nda İlçe temsilcileri, işyeri temsilcileri ve üniversite temsilcileri ile yapılan istişare toplantısı yaptı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan toplantının açılış konuşmasını Türk Eğitim Sen Kars Şube Başkanı Fahrettin Şimşekler yaptı.
Daha sonra söz alan Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun, “Öğretmenlerimiz bilim ve irfan yuvası okullarımızda tehlike altındadır. Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, öğretmenlerin etkisinin azaltılması, yetkisizleştirilmeleri sonucunda hemen her gün öğretmenlerimiz öğrenci ve veli saldırısına uğramaktadır. Öğrencileri tarafından öldürülen Rabia Sevilay Durukan, Ayhan Kökmen öğretmenlerimizi nasıl unutabiliriz?” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siz öğretmeni küçümserseniz, öğretmenlerin itibarını azaltırsanız, öğretmenleri az çalışan, çok tatil yapan insanlar olarak lanse ederseniz, performans sistemi ile öğrenci ve veliye öğretmeni değerlendirme yetkisi verirseniz, öğretmenin tüm yetkilerini elinden alırsanız, öğretmenlere yönelik şiddete zemin hazırlarsınız. Okullarımızda şiddetin yeri olmamalıdır.”
Performans sistemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaşar Şahindoğan, “Öğretmenlere performans değerlendirme sistemi, öğretmenlerimizin itibarını sarsacak, öğretmenleri etkisizleştirecek, öğretmenlere psikolojik şiddet aracı olarak kullanılabilecek bir uygulamadır. Okullarımızın önemli bir bölümü mülakatla getirilen yöneticiler nedeniyle kabiliyetli, donanımlı, ehil insanlar tarafından yönetilmemektedir. Sendikal, ideolojik, siyasi olarak hareket eden okul yöneticilerinin öğretmenlere hak ettikleri puanı vermeyeceği çok açıktır. Öğrenci ve velinin öğretmenleri değerlendirmesine gelirsek; öğrenci ve veli objektif olarak öğretmenlere not verebilir mi? Bu uygulama ile birlikte öğrenciler sevdiği öğretmene yüksek not veren, sevmediği öğretmene düşük not veren öğrenciler olacaktır. Öğrenciler öğretmenlerle not pazarlığı yapmaya yeltenecektir. Öğretmenler tehdit edilecektir. Yılda bir kez dahi çocuğunun okuluna uğramayan, öğretmenlerin adını bilmeyen, dersteki performansları hakkında bilgi sahibi olmayan velilerin öğretmenleri değerlendirmesi de başka bir handikaptır. Öğretmenlere 4 yılda bir mesleki yeterlilik sınavı yapılmasına da karşıyız. Öğretmen yeterliliğini sadece sınavla ölçemezsiniz. Bu noktada MEB öğretmenlerin performansını böylesine ucube bir yöntemle ölçmek yerine; tüm öğretmenleri 5 yılda bir içeriği doldurulmuş, sağlam bir hizmet içi eğitime alabilir” diye konuştu.
Yönetici atama mülakat sürecinin 5 Nisan 2018 tarihinde başladığına dikkat çeken Şahindoğan, “Mülakatlar 3 Mayıs 2018 tarihine kadar sürecektir. Geçtiğimiz yıllarda yapılan yönetici mülakatlarında çok nahoş olaylar yaşanmıştı. Bu nedenle sözlü sınav komisyonlarında gözlemci olarak Türkiye genelinde en çok üye kaydetmiş iki sendikanın temsilcilerine yer verilmesi için talepte bulunduk. Ancak bu talebimiz kabul görmedi. Sözlü sınav komisyonlarında görev yapacak kişilerin; yöneticilerin kariyer ve liyakat ilkesi gereğince işinin ehli olan, görevini layıkıyla yerine getirebilecek kişiler arasından adaletli ve özenli bir şekilde seçilmesi sağlanmasını da talep ettik. Herkes bilmelidir ki; yeni başlayan yönetici atama mülakat sürecini yakından takip ediyoruz. Kul hakkı yenmemesi, adaletin sağlanması için her türlü gayreti göstereceğiz. Tüm üyelerimiz sendikamızın aldığı bu kararları ilgi tutarak, eylem yapmaya başlamıştır. Sendikamızın hazırladığı dilekçeler okul müdürlüklerine sunulmaktadır. Bu eylemlerle ilgili üyelerimize her türlü desteği de vereceğiz” şeklinde konuştu.
Yardımcı Hizmetler Sınıfının sorunları da değinen Genel Sekreter Selahattin Dolgun ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaşar Şahindoğan, özetle şunları söylediler:
“Yardımcı hizmetler sınıfının genel hizmetler sınıfına alınmasını istiyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfında çalışan birçok personel, büro memuru olarak çalıştırılıyor. Yani ortada fiili durum bulunmaktadır. Dolayısıyla bu fiili bir duruma uygun bir mevzuat düzenlemesi yapılması gerekmektedir. Hatta sendikamız ve Türkiye Kamu-Sen yardımcı hizmetler sınıfına dahil personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi için ülke genelinde imza kampanyası başlattı. Şube ve sendika il temsilcileri tarafından toplanan imzalar başbakanlığa gönderildi.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı ile ilgili diğer taleplerimiz de şunlardır: Her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen “Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği”; brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, MEB ve Yüksek Öğretim personelinin tamamına ödenmelidir. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personel ek göstergeden yararlanmalıdır. Görev tanımlarının yapılması ve memur ve hizmetlilerle ilgili sübjektif değerlendirmelere yol açan “İdarenin vereceği diğer görevleri de yapar.” İbaresi ile diğer mevzuatlardaki benzer ifadeler kaldırılmalıdır. Devlet Parasız Yatılılık burslarında öğretmenlere ayrılan kontenjandan hizmetliler ve tüm eğitim çalışanları yararlanmalıdır Rektörlerin yeniden seçimle iş başına gelmesi, tüm akademik ve idari personelin rektörlük seçimlerinde oy kullanması ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğu gibi üniversitelerimizde çalışan yardımcı hizmetler sınıfında bulunanların 1 defaya mahsus sınavsız genel idare hizmetleri sınıfına alınması gerekiyor.”
Öte yandan; öğretmenlerin ek göstergelerinin 3 bin 600 olarak yeniden düzenlenmesi, akademisyenlerimiz ve tüm kamu görevlileri için ek göstergelerin 800 puan artırılması, yardımcı hizmetler sınıfına da ek gösterge verilmesi yönündeki taleplerimizin de dikkate gerelktiği vurgulandı. Toplantı soru cevap şeklinde devam etti, istişare toplantısı yenilen akşam yemeği ile sona erdi.