Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel cinayeti davasındaki karar duruşmasında sanık avukatı Vahit Bıçak'ın yaptığı savunmaya tepki göstererek, "Hiçbir savunma, hiçbir iddia yani hukukçuluk, avukatlık, savcılık görevleri insanların hatırasını rencide edilerek yapılamaz. Avukat Bıçak'ın savunması korumaya layık bir beyan değildir." dedi.
Çeşitli temasları nedeniyle Kars'a gelen Feyzioğlu, adliyede gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Feyzioğlu, öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülen Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel davasındaki karar duruşmasına ilişkin, sanık avukatı Vahit Bıçak'ın Ankara Barosu'na kayıtlı bir avukat olduğunu belirtti.
TBB'nin itiraz mercii olduğunu ve soruşturma açma yetkisinin baroda bulunduğunu anlatan Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Ankara Barosu'nun bu kişi hakkında derhal soruşturma açması gerekir. Hiçbir savunma, hiçbir iddia yani hukukçuluk, avukatlık, savcılık görevleri insanların hatırasını rencide edilerek yapılamaz. Avukat Bıçak'ın savunması korumaya layık bir beyan değildir. Bu savunma değil, bu doğrudan doğruya gencecik bir akademisyenin delilsiz, dayanaksız savunma adına itibarsızlaştırılması ve en ağır şekilde üzerine gidilmesi gerekir diye düşünüyorum. Savunma hakkına eğer giriyor olsaydı, sert de olsa birilerini rahatsız ediyor da olsa ilk biz karşı çıkardık. Savunma hakkına dokunamazsınız derdik."
Feyzioğlu, Ankara Barosu'nun avukat Vahit Bıçak hakkında işlem yapması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bir avukatın sanki oradaymış gibi, sanki görmüş gibi olayı kişiselleştirerek sanki kendisiyle bir bağlantı kurarak dile getirmesini savunma kabul etmiyorum. Bu savunma dokunulmazlığı, sınırlarını fersah fersah aşmıştır. Ankara Barosu'nun pazartesi olağanüstü toplanıp işlem yapması lazım. Bir şekilde eğer Ankara Barosu soruşturma açmazsa bu kişi hakkında iş TBB'ye gelecek. Ben bu sözleri söylediğim için artık kurulda yer alamayacağım. Ama bunu bile bile söylüyorum çünkü içimde tutamam bunu. Bu kişinin yaptığı avukatlık mesleğinin itibarına son yıllarda meslek içinden verilmiş en ölçüsüz, en izahı olmayan zarardır. Dolayısıyla meslek kuralları en ağır ne yaptırım gerektiriyorsa o yapılmalıdır."
- "Strateji inat edilen bir yol değildir"
Türkiye'nin güneyinde yapılan sınır operasyonlarına da değinen Feyzioğlu, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve İdlib’deki operasyonların Türkiye'nin haklı operasyonları olduğunu kaydetti.
Sınırda güvenli bölgelerin oluşturulması için bu operasyonların gerekli olduğunu aktaran Feyzioğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Fakat geldiğimiz an itibarıyla stratejileriniz ve planlarınız gelişmelere göre şekillendirilmezse bu zarar verebilir. Strateji inat edilen bir yol değildir, strateji gelişmelere göre rötuşlara ve hatta bazen tamamen değiştirilmesi gereken bir yoldur. Burada Rusya’dan çok haklı bir beklentimiz var, bir kere Türkiye oraya haklı girmiştir. Türkiye’nin yapması gereken, Esad’ın kendi insanlarına insan hakkı ihlali işlemesini Rusya eliyle önletip Suriye Hükümeti ile doğrudan görüşüp, gerekirse Suriye Hükümeti'ne toprak bütünlüğünü sağlaması için her türlü askeri, lojistik destekte olmak üzere vermek."
Feyzioğlu, devletleri yönetenler arasında dostluk ve düşmanlık duygularının olmayacağına vurgu yaparak, "Devletlerin de milletlerin de milli menfaatleri vardır. Bizim milli menfaatimiz, Suriye rejiminin kendi halkına eziyet etmesini önleyecek tedbirleri Rusya eliyle aldırıp, Suriye Hükümeti ile doğrudan görüşüp, Suriye'nin toprak bütünlüğünü Suriye ordusunu destekleyerek sağlamaktır." diye konuştu.