Bu hafta önce Kars’ımızda bir tren raylardan çıkarak dükkana çarptı sonra da maalesef çok büyük üzüntü
duyduğumuz ve 9 vatandaşımızın vefat ettiği, 48 vatandaşımızın da yaralandığı tren kazası meydana geldi.
Öncelikle vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralanan vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi
belirtmek istiyorum.
Demiryolu ulaşımı ağı artık günümüzde bir gelişmişlik göstergesidir. Özellikle hızlı tren sistemleri Avrupa’da ve
Uzak Doğu’da bir çok ülkenin ana ulaşım aracı olmuş durumda.
Kars’ın işgalini izleyen yıllarda ruslar hem Kars’ın hem de Kafkasya’nın tarihini değiştirecek en önemli olaya
başlamışlardı bile. Bu bütün medeniyetleri birleştiren ve askeri anlamda araç-gereç transferini de kolaylaştıracak
olan tren raylarıydı.
Bugün sizlerle Rusların inşa ettiği ve işgalden sonra Kars’ı Rusya’ya bağlayan tren yolu inşaatını ve seneler
sonra gelinen durumdan bahsetmeye çalışacağım.
12 Mayıs 1895 yılında Rus yönetimi Kars – Tiflis tren yolunun kurulmasına karar verdi. Hem bölgede yaşayan
insanlar hem de dışarıdan getirilen rus işçiler çok ağır hava ve zemin koşulları altında gece gündüz çalıştılar.
Geçici olarak getirilen işçilerin sayısı o günkü kayıtlarda 6805 kişiydi. Bütün yol boyunca toplamda 535 adet
köprü, geçiş noktaları , viyadükler ve 13 tane de tünel inşa edilmişti. Tünellerin hepsinde çift şeritli raylar
döşenmişti. Özellikle de deniz seviyesinden 1843mt yükseklikte bulunan ve 1.68km uzunluğundaki Gümrü’de
bulunan Cacur Tüneli avrupadaki bu seviyede yapılan ilk tüneldi.
Bütün hat boyunca tam 9 tane tren garı inşa edilmişti. Bunların hepsinde yolcu peronları mevcuttu ve bunların
dışında 3 tane garda Aleksandrapol (Gümrü) – Karakilise ve Kars’ta askeri platformlar da kurulmuştu.
Hat tamamıyla haziran 1899’da bitti ve Tiflis’ten ilk tren 21 haziranda gelmiş oldu. Haftada 2 sefer yapmaya
başlayan tren bir anda bütün Kafkasya’yı Kars’a bağlamıştı. Çok kolay bir şekilde bütün araç gereçler, tarım
aletleri, sağlık ve gıda malzemeleri Kars’a getirilmeğe başlanmıştı. En önemlisi de Rus ordusu askeri
malzemelerini yığmaya başlamıştı artık. İşgalin meyvelerini verebilmesi için Rusya’da yaşayan Molokanlar
Kars’a tren vagonlarında Kars’a sürgün edilecek ve Kars’taki Müslüman tebaa Osmanlı’ya göçe zorlanacaktı.
Tren rayları da o yüzden büyük öneme sahipti.
Tren rayları döşenirken ilginç olaylar da yaşanmadı
değil. Bunlardan en önemlisi maaşını alamayan Türk
işçilerin Aleksandropol’daki inşaatı basması sonucu
inşaatın yarım kalmasıydı. Ve bu olayı Kars’ta
bulunan Türk Konsolosluğu’na şikayet etmelerinden
sonra Türk Konsolosluğu’nun Kasım 1897 yılında
bu şikayeti St. Petersburg’daki Türk Elçiliği’ne
bildirmesi sonrasında elçiliğin Rus Dışişlerine
şikayeti iletmesiydi. Resmi kayıtlara göre daha sonra
15 ocak 1898 yılında Knyaz Golitsin bu durumla
ilgili bir açıklama yazısı yolluyor ve işçilerden 5i
tutuklanıp sonrasında ise serbest bırakılıyor. Bu da
demek ki Osmanlı yetim bıraktığı evlatlarına sahip
çıkmaya çalışıyordu…
tren duraklarını uzunluğunu ve ücretlerini
gösteren tabloydu. Posta-Yolcu treni her gün saat
15:26’da geliyordu ve 17:45’te de Tiflis’e gitmek
üzere hareket ediyordu.
3 ayrı sınıf mevcuttu. 1.sınıf – 2.sınıf ve 3.sınıf
bilet almak mümkündü.
Kars’tan binen bir yolcu Tiflis’te indiğinde 1.
Sınıf için 8.45 ruble – 2. Sınıf için 5.06 ruble ve 3.
Sınıf için ise 3.38 ruble ödüyordu.
1910 YILI KARS TREN GARI
Temelleri ta 1895 yılında atılan bu hattın önemini Ruslar ta o zamandan beri bilmiş olmalarına rağmen maalesef
ki bizler pek bilemedik. Taa ki yeni açılan Kars-Tiflis-Bakü hattını kendi gözlerimizle görene kadar…
Bu projeye başlamak bir hayaldi. Amerika kredi dahi vermemişti. Ama ülkemiz kendi yağında kavrularak bu
hattı onardı, geliştirdi ve tarihe altın harflerle yazılacak bir eser bıraktı. Tarihi İpek Yolu tekrar hayata
geçiriliyor.
Demem o ki ; Bu açılan Kars-Tiflis-Bakü tren hattı, bütün Kafkasya’da ve Uzak Doğu’da bütün rolleri değiştirdi.
Düşünün ki elinizde şuan bir anahtar var ve Çin’e kadar gidecek bütün kapıları ardı ardına açıyor. Türkiye uzun
yıllar sonra tekrardan oyunun başrolünü oynamaya başladı. Ve Türkiye bu büyük projede Ermenistan’a yer
vermeyerek bütün dünyaya şu cevabı da açık ve net vermiş oldu ; “Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi
kederimizdir. İşgalci Ermenistan Karabağ’ı terk etmedikçe de kapılarımız kapalıdır.”
Bu bağlamda tarihi ipek yoluna tekrardan can veren başta bu işin mimarı sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan olmak üzere sn. İlham Aliyev’e ve emeği geçen herkese bütün Karslılar (Ardahanlılar) hatta bütün ülke
büyük bir minnet borçludur…
Yeni yazılarımızda görüşmek üzere…
Saygılar