Kuşadası'nda yaşayan EKODOSD üyesi Süleyman Arslantürk ve eşi Sibel Arslantürk, bahçelerinde etrafını kedilerin sardığı bir yılanın olduğunu ihbar etti. Yılanın fotoğraflarını inceleyen EKODOSD Bilim Danışmanı - ADÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, yılanın Şeritli Engerek (Montiviperaanthina) türü zehirli bir yılan olduğunu tespit etti. Kuşadası İtfaiye Amirliği ekipleri, EKODOSD üyeleriyle birlikte ağacın dallarına sarılan yılana zarar vermeden yerinden aldı. Taşıma kutusuna konulan yılan, daha sonra insanlardan uzak bir şekilde doğal yaşam alanı olan bir yere bırakıldı.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Ne yazık ki birçok yerde görüldüğünde hemen öldürülen yılanlar, bugünkü olayda zehirli olmasına rağmen bilinçli üyelerimizin duyarlılığı sayesinde kurtarılarak kendi doğal yaşam alanına taşınmıştır. Duyarlı ve örnek davranışları için Arslantürk ailesine, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Kuşadası İtfaiye Amirliği'ne ve Prof. Dr. Kurtuluş Olgun hocamıza teşekkür ederiz. Bu olaydan Kuşadası olarak ders almamız gereken bir nokta vardır. Eğer bu canlıların doğal yaşam alanı olan makilikleri, fundalıkları tahrip etmeye devam edersek, şehrin içinde yılanlar, domuzlar, tilkiler, çakallar, kirpiler ve birçok canlıyla karşılaşacağız. Zaten bazılarıyla şimdiden birlikte yaşamaya başladık. Lütfen bu doğal alanları çalı, çırpı gözüyle değersiz alanlar olarak bakmayalım. Tüm bu hayvanların doğal yaşam alanları buralarıdır. Eğer bu canlıların doğal yaşam alanlarını tahrip edersek bundan en fazla zararı insanlık görecektir” dedi.
ADÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun ise, ““Osmanlı Engereği, Şeritli Engerek veya Küt Engerek olarak da bilinen Montiviperaanthina türü Ege Bölgesi'nde yaygın olarak bulunur ve oldukça sık rastlanır. Vücut uzunlukları genellikle 70-80 santimetre civarındadır. Daha uzun boylu olanlarına da rastlanabilir. Başı üçgen şeklindedir ve sırt tarafında baklava dilimi veya yuvarlak, bazen de zikzak yapmış koyu lekeler vardır. Zehirli bir türdür ve zehri insan için tehlikeli olabilir. Ama kesinlikle rahatsız edilmedikçe, sopa veya taşla vurulmadıkça, kendini tehlike altında hissetmediği sürece insana saldırmazlar. Aydın Bölgesi'nde hemen her yerde görülse de, ısırma olaylarına çok çok nadir rastlanır. Çünkü tüm yılanlarda görülen özellik bu engerek türünde de vardır. Bu özellik yılanların sağır olmalarıdır. Yani yılanların havadaki titreşimleri algılayacak duyu organları gelişmemiştir. Bununla beraber yerdeki titreşimleri vücudunun hemen her yerinde bulunan alıcılarla çok çok iyi hissederler. Bu nedenle biz onu fark etmesek bile o yaklaşmakta olan tehlikenin farkına vararak daha uygun yere gider. Çünkü yılanlar için en tehlikeli düşman kendi doğal alanlarını sürekli olarak işgal eden, her geçen gün daha da daraltan ve kendilerine sınırlı yaşam hakkı sunan insandır. Oysa kendilerinin dünyada daha 4-5 milyon yıldır var olduğunu, yılanların ise dünyada en az 100 milyon yıldır bulunduklarını unuturlar. Bu unutkanlık bazen şu an yaşadığımız korona virüs salgını gibi çok ciddi sorunlara neden olabilir. Son günlerde sadece bölgemizde değil yaban hayatını oluşturan tüm hayvanların özgürce doğadaki davranışları ile ilgili görüntüler ve haberler, oldukça hoş, bizleri mutlu eden, sevindiren uzun süredir de unuttuğumuz görüntülerdir. Bunun nedeni elbette korona virüs salgını nedeniyle ekosistemin en uç kısmında bulunan, her yaptığının doğru olduğunu sanan, doğal yaşam alanlarını sadece kendi keyifleri için düzenleyen bizlerin, doğaya müdahalemizin olmamasından kaynaklanmaktadır. Kuşadası'nda dün yaşanan insan – yılan karşılaşması doğada sadece bizim değil, bizim dışımızda başka canlılarında bulunduğunun, onların yaşam haklarının en az bizim kadar, hatta bizden daha önce dünyada bulunmaları nedeniyle daha fazla olduğunun bir göstergesidir. Çünkü yılanı gören duyarlı vatandaşımız onu öldürmek veya zarar vermek yerine yardım isteyerek doğa-insan işbirliğine davranışı ile güzel bir örnek oluşturmuştur. Aynı şekilde yardıma gelen Aydın Büyükşehir Belediyesi itfaiye Daire Başkanlığı Kuşadası İtfaiye Amirliği personeli de aynı duyarlılıkla, hem de zehirli oldukların bildikleri yılanı uygun yöntemlerle ve dikkatli bir şekilde yakalayarak, insanlar için tehlikesiz ve doğal yaşam alanı olduğunu düşündükleri yere bırakarak örnek bir davranışta bulunmuşlardır. Dünyada şu an bilinen virüs sayısının 5 bin civarında olduğu ama bilinmeyen milyonlarca virüs bulunduğu tahmin edilmektedir. Bilinmeyen ve belki de koron avirüsten insan için daha tehlikeli olabilecek virüslerin ortaya çıkmasının engellenmesi tamamen yukarıdaki örnek davranışların sayısının artmasıyla mümkün olacaktır. Bizler doğayı ve doğal yaşam alanlarını koruduğumuz, dünyada bizden başka yılanların, kertenkelelerin, böceklerin, fokların, balinaların ve tüm bitki ve hayvanların da olduğunu bildiğimiz sürece tehlikelerle daha az karşılaşacağız” dedi.