Tacettin DURMUŞ
Azerbaycan Cumhuriyeti Kars Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen anma programında Aliyev’i her yönü ile anlatan Ural, Haydar Aliyev’in Azerbaycan’ın bağımsızlığı, Kafkasya’nın siyasi, askeri ve ekonomik yapısını kökünden değiştirmiş olduğuna değindi.
Selçuk Ural konuşmasında o dönem kadim Rus-Ermeni ittifakına karşı Türkiye - Azerbaycan ittifakının alternatif olarak ortaya çıkmış olduğunu hatırlatarak; “Bu bloklara Gürcistan ve İran’da dahil olacaktır. Bu yapılar Kafkasya’nın geleceğini etkileyecektir. Azerbaycan coğrafi konum ve yeraltı değerleri itibariyle bölgenin stratejik devleti durumundadır. Bu sebeple Rusya, ABD ve Avrupa Birliği mücadelesinin merkezinde yer almıştır. Karabağ Meselesi ve Bakü Katliamı gibi sorunlar sıradan sebeplerle açıklanamaz. Azerbaycan Türk dünyasının merkezinde olmasının yanı sıra Türkiye’nin yeni yüzyılda, müttefiki olmasının ötesinde Türk devletleri irtibatı için de hayati öneme sahiptir. Bu suretle yen bir siyasi yapı teşekkül edecekti” dedi.
“HAYDAR ALİYEV AZERBAYCAN’IN SİYASİ, EKONOMİK VE ASKERİ GELİŞMESİNİN MİMARIDIR!”
Haydar Aliyev’in Azerbaycan’ın siyasi, ekonomik ve askeri gelişmesinin mimarı olduğunu da hatırlatan Selçuk Ural, “Türkiye- Azerbaycan ilişkilerinin kurulmasında Turgut Özal ve Ebulfeyz Elçibey arasında yakınlık etkili olsa da Haydar Aliyev ile Süleyman Demirel yakınlığı Azerbaycan’ın dünya siyasetinde taramasına ve Türkiye - Azerbaycan ilişkilerinin stratejik ortaklık seviyesine taşınmasında rol oynamıştır. Haydar Aliyev Azerbaycan’ın siyasi, ekonomik ve askeri gelişmesinin mimarıdır. Bu anlamada modern Azerbaycan’ın kurucusudur.
Haydar Aliyev Karabağ ve Bakü meselesinde milletinden yana tavır alarak her kesin ikbal ve istikbal pesinde koştuğu günlerde bütün unvan ve görevlerini bırakarak milletinin bir sade evladı olarak ata yurduna inandığı dava üzerinde çalışmıştır. Bu asil tavır bize 1919 yılında yaşananları hatırlatmıyor mu?
Haydar Aliyev Azerbaycan’a geçmişte büyük hizmetleri olduğu halde İktidar mücadelesine girmemiş fakat kendisinden görev beklendiğinde bundan kaçınmayarak devletinin ve milletinin bakası yolunda canını ortaya koymuştur. Nahçıvan’ın yönetimini ele alarak Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine kapı açmış izlediği politikalarla hem millete ümit olmuş hem de Nahçıvan’ın işgalinin önüne geçmiştir.
Türk dünyası bağımsızlığına kavuşurken karizması, kabiliyetleri ve başarıları itibariyle önde gelen liderlerden biridir. Haydar Aliyev’den daha kritik ve tehlikeli süreçte göreve gelen bir lider yoktur.
Karabağ Meselesinin büyüdüğü ve devletin bütünlüğü ve bağımsızlığını tehdit ettiği bir süreçte ateşkesi başararak Azerbaycan’a nefes aldırmıştır. Türkiye’nin insani ve mali yardımlarıyla yetirdiği ABD ve Rusya’nın Ermenistan’ı desteklediği bir ortamda ateşkes fevkalade anlamlıdır.
Bakü’ye dönüşünde yönetime damgasını vurarak dış güçlerin ülkeyi parçalamaya yönelik hain plan ve politikalarına son vermiştir. Devlet teşkilatını yeniden teşekkül ettirerek yıkılmaz ve yenilmez bir seviyeye ulaştırmıştır. Ermeni Taliş ve Lezgi ayrılıkçı kuvvetlerine de son vermiştir.
Milli ordu ve milli ekonomi ve eğitim alanlarında attığı adımlarla Azerbaycan’ı hatırı sayılır bir seviyeye çıkardı. Özellikle petrolü uluslararası bir kuvvete dönüştürerek Azerbaycan’ın uluslararası alanda kabul edilmesini temin etti. Bir yandan da milli geliri artırırken diğer yandan da Azerbaycan’ın dış politikasında tezlerinin kabulü için uygun bir zemin temin etti.
BÖLGESEL VE KÜRESEL ÖLÇEKTE DENGE POLİTİKASI UYGULADI
Azerbaycan bölgesel ve küresel ölçekte "Denge Politikası" takip ederek saygın bir yer edinmesini sağlamıştır. Türkiye ile üst düzey ilişkiler kurmuştur. Türk Dünyasında Türkiye’yi ziyaret eden lider olmuştur. Bu ziyaretler kapsamında (1994-1997 - 2001) Türkiye – Azerbaycan ilişkileri her alanda ivme kazanmıştır.
Süleyman Demirel O’nu havalında karşılayarak verdiği değeri göstermiştir. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol hattı 1994 tarihinde atılmıştır. 2001 de buna Hazar ve Türkmen gazı eklendi.
Petrol üretim ve sevki Azerbaycan’ın siyasi ve toprak bütünlüğünün bir paçası haline gelmiştir. Türkiye ile hayatın her alanında protokoller imzalayarak ilişkileri sağlam bir zemine oturtmuştur.
Haydar Aliyev, Azerbaycan’ın Demokrasi yolunda çağdaş ölücülere ve değerlere kavuşmasını da sağlamıştır. Sovyet döneminde ihtilal eden değerlerin bir medeniyet, inşa etmek istemiştir. 1994-1995 te yaşanan darbe girişimlerine karşılık 1995’ te ilk defa demokratik meclis seçimleri yapıldı. 30’dan fazla partinin kurulmasını temin etti.
AZERBAYCAN, HAYDAR ALİYEV SAYESİNDE 2001 DE İÇ SORUNLARI ÇÖZÜLMÜŞ DEVLET DÜZENİNİ TESİS ETTİ
Azerbaycan, Haydar Aliyev sayesinde 2001 de iç sorunları çözülmüş devlet düzenini tesis etmiş, ekonomisini ve ordusunu her gün geliştiren ve kuvvetlendiren halka milli birliği aşılamış bir devlete dönüştürmüştür. Haydar Aliyev, bunları başardığı halde Ermeni işgaline son vermek için büyük çaba sarf etmiş fakat hayattayken bunu görememiştir. Sürükler olsun ki, O’nun yolundan giden, O’nun davasının yılmaz takipçisi Cenap İlham Aliyev bunu başararak Azerbaycan’ı tam bağımsız toprak bütünlüğünü temin etmiştir.
Sonuç olarak; Bugün Azerbaycan var ise bunu milletine hizmetkâr olan Haydar Aliyev’e borçludur. O’nun hayata geçirdiği reformlar Azerbaycan’ın geleceğe sağlam adımlarla ilerlemesi yolunu sağlamıştır. Haydar Aliyev geçmişte hep istenen ama bir türlü kamil şekilde kurulamayan Azerbaycan – Türkiye ilişkilerini kendi ifadesiyle ‘1 Millet 2 Devlet’ seviyesine çıkarmıştır. Ki; tarihte ABD – İngiltere’den sonra başaran lider olarak tarihte mümtaz bir yere sahip olmuştur.” Dedi.