Engelli bireylerin, ailelerinin ve STK'ların dikkatine.
Seçme hakkınızı koruyun.
Birçok zihinsel yetersizliği olan ve psiko-sosyal engelli bireyler, vesayet altına alındıkları için seçilerde oy kullanamayacak.
Ulusal mevzuatın aykırı ve ayrımcı hükümleri, birçok vatandaşın seçme hakkını elinden alıyor.
Nedir bu uygulamalar, örneğin adına ÖTV istisnalı araç alınacağında ya da araç satılacağında kişi vesayet altına alınmamış ise işlem yapılamıyor.
Ya da engelli kişi bir bakım kurumuna yerleştirileceği zaman vesayet altına alınma şartı var.
Ya da evinde yaşamak isteyip bakım verecek kimsesi olmayan engelli kişiye evde bakım aylığı bağlanacağında vesayet altına alınması isteniyor.
Ya da sırf kör olduğu için noterlik işlemlerinde ya da bir dilekçe vermeleri gerektiğinde vesayet belgesi isteniyor kişilerden. Ya da imza atmaları için şahit isteniyor.
O kadar keyfi uygulama var ki tüm bunların sonucunda kişinin seçme hakkı ortadan kalkıyor.
Her bir uygulama Sözleşme'ye aykırıdır.
Ayrımcılık yasağının ihlalidir.
Bugün sırf bir parti liderinin sesini, yüzünü, duruşunu ya da parti logosunu beğendiği için o partiye oy verenler var. Peki, psiko-sosyal engellilerin yapacağı seçim, bu kişilerin yapacağı seçimden daha mı değersiz? Kim karar verebilir ki buna? Neye göre, kime göre karar veriliyor buna.
Oysa Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi, bu durumun ayrımcılık olduğunu ortaya koyar.
2019 Mart ayında Cenevre'de katıldığımız Engelli Hakları Komitesi Türkiye toplantısında, Türk Devletinin sorgulandığı alanlardan biri de buydu. Ve Adalet Bakanlığı yetkilisi, Komitenin soruları üzerine yaptığı konuşmada "vesayet altına alınmaları yerine destekli karar mekanizmaları üzerinde çalışıyoruz" dedi. Dedi de, aradan geçen yıllara rağmen ortada bir çalışma olmadığını görüyoruz.
O toplantıda, Engelli Hakları Komitesinin eleştirdiği konulardan biridir, engellilerin keyfi olarak vesayet alınmaları.
Sözleşme'yi onaylayan Devletimiz, on ikinci maddede (yasa önünde eşit tanınma) yer alan hususları yerine getireceğini taahhüt etmiştir.
Nedir bunlar:
1. Engellilerin bulundukları her yerde kişi olarak tanınma hakkına sahip olduklarını yeniden onaylar.
2. Engellilerin tüm yaşam alanlarında diğer bireylerle eşit koşullar altında hak ehliyetine sahip olduğunu kabul eder.
3. Engelli bireylerin hak ehliyetlerini kullanırken gereksinim duyabilecekleri desteği alabilmeleri için uygun tedbirleri alır.
4. Hak ehliyetinin kullanımına ilişkin tüm tedbirlerin uluslararası insan hakları hukukuna uygun olarak istismarı önleyici uygun ve etkin bir şekilde güvenceler sağlamasını temin eder.
Sözkonusu güvenceler hak ehliyetinin kullanımına ilişkin tedbirlerin kişinin haklarına, iradesine ve tercihlerine saygılı olmasını,
çıkar çatışmasından bağımsız olmasını,
kişinin iradesine haksız bir müdahalede bulunmamasını,
kişinin içinde bulunduğu koşullar ile orantılı olmasını ve
bu koşulları gözetmesini,
mümkün olan en kısa süre içinde uygulanmasını,
yetkili, bağımsız ve tarafsız bir merci veya yargı organı tarafından
sürekli olarak gözden geçirilmesini sağlamalıdır.
Bu güvenceler söz konusu tedbirlerin kişinin hak ve çıkarlarını etkilediği derecede ölçülü olmalıdır.
5. Engellilerin mülk edinmek veya mirasa hak kazanmak, mali işlerini kontrol etmek ve banka kredileri, ipotekleri ve diğer mali kredilere erişim açısından diğer bireylerle eşit haklara sahip olmasını sağlamak için uygun ve etkin bir şekilde tüm tedbirleri almalı ve engellilerin mülklerinden keyfi olarak mahrum bırakılmamasını sağlar.
Devlet, yukarıdaki taahhütleri yerine getirmek zorundadır.
Yerine getirmiyorsa hakkınızı arayın.
Son bir bilgi olarak Engelli Hakları Komitesinin Cenevre toplantısı sonrası Türkiye'ye gönderdiği Nihai Gözlem Raporunda vesayet ile ilgili olarak neler olduğuna bakalım.
Komite aşağıda belirtilen hususlarda endişe duymaktadır:
a) Medeni Kanun uyarınca psiko-sosyal, zihinsel ya da işitme bozuklukları olan bireylerin ehliyetlerini kısıtlayan vesayet uygulaması, ve en az 13,934 engelli bireyin vesayetaltında olduğu ve kamu ve özel kuruluşlarda kaldığına dair alınan bilgiler;
b) Noterlik Kanununda yapılan değişikliklere rağmen, görsel, işitsel ya da konuşma güçlüğü olan bireylerin noterde yapacakları işlemler için yanlarında iki şahit aranması uygulamasının halen devam etmesi;
c) Engelli bireylerin, bilhassa evlenme ve oy verme hususunda, hukuki ehliyet hakkının ihlal edildiği durumlar hakkında bilgiye erişim olmaması, güvenceler ve hukuk yolları hakkında şeffaf ve etkili verinin eksik olması;
d) Engelli bireylerin yerine vasilerinin karar verdiği uygulama yerine, engelli bireye karar verme sürecinde destek sağlayan uygulamaya geçme planı hakkında bilgi olmaması.
Komite, yasa önünde eşitlik hakkına ilişkin 1 sayılı genel yorumunu (2014) hatırlatarak, Taraf Devlet’e aşağıdaki tavsiyelerde bulunmaktadır:
a) Engelli bireylerin hukuki ehliyetine yönelik kısıtlamaları kaldıran yasa değişikliklerinin yapılması ve vesayet sistemi yerine karar verme sürecinde destek mekanizmalarının uygulanması;
b) Vesayet altındaki kişilerin kurumlara yatırılmasına ilişkin etkili bir
moratoryum uygulanması;
c) Tüm engelli bireylerin yasa önünde eşit tanınması yönünde değişikliklerin yapıldığı Noter Kanununa uyumun temin edilmesi;
d) Zihinsel güçlükleri olan bireylerin evlenme ve oy kullanma hakkını resmi sağlık kurulu raporuna tabi tutan Medeni Kanun ve diğer kanunlardaki yasama tedbirlerinin gözden geçirilmesi;
e) Engelli bireylerin hukuki ehliyetinin tanınması ve karar verme
süreçlerinde destek mekanizmaları ile ilgili tedbirler ve iyi uygulamalar hakkında devlet memurlarının, kolluk kuvvetlerinin, hakimlerin ve sosyal hizmet görevlilerinin kapasitesinin geliştirilmesi.
Taraf Devlet, karar verme süreçlerinde destek mekanizması hakkında eğitim ve farkındalık artırma faaliyetleri düzenlemek için
Kamu Denetçiliği Kurumu ve engelli bireylerin kuruluşları ile ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde istişarede bulunmalıdır ve onları sürece dahil etmelidir.
Ayrıntılı bilgi için Komitenin 2014 yılında yayımladığı "yasa önünde eşitlik hakkına ilişkin 1 sayılı genel yorumu"nu okuyun lütfen. Linki yorum kısmına yazacağım.
YASA ÖNÜNDE EŞİTLİK HAKKINIZA SAHİP ÇIKIN.
SEÇME VE SEÇİLME HAKLARINIZIN YOK SAYILMASINA İZİN VERMEYİN.