Kars Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Osman Urlunç’un, “Sarıkamış Destanı” yazısı:
Sarıkamış destanı; 22 Aralık 1914 , Osmanlı tarihinin sonucu karla, kışla belirlenen en hazin hikayesidir. Bu destan, arkasında bıraktıklarına bakmayan , geri dönmeyi düşünmeyen, iman ve yiğitlik dolu yürekleriyle hem düşmanla,hem Allahuekber dağları hem de hastalıklarla savaşıp cennete yürüyen emsali görülmemiş bir itaatin öyküsüdür.
Enver Paşa ”Gittik, gördük, saldırdık ve geri döndük” diye ifade etmiştir. Fakat sonucunda 90 bin şehit verilmiş, sadece düşmanla değil çetin kış şartları ve tifüs hastalığı ile mücadele edilmiştir. Bugün bile ağustos ayında araçlarla çıkmakta zorlandığımız Allahuekber dağları kefenleri kar olan kahramanları bağrında misafir olarak barındırmıştır.
Onlar imkansızlıklar içinde kendilerine verilen emri ”Neden” diye sormadan şahadet şerbetini içerek yerine getirdiler. Onlar yenilmediler,bölgeyi iyi bilmeyen komutanları sayesinde yanıltıldılar. Yazlık elbiseleri ve çarıklarıyla cephanesiz ,ilaçsız bir halde lojistik desteği iyi,iklime uygun kalın elbiseleri, ve mükemmel cephanesi olan Ruslarla Allahuekber dağlarında savaşarak şehit oldular.
Dönemin Rus Kurmay Başkanı Pietroviç’in yazdığı halen müzelerde sergilenen rapor bu vatanın ne zor şartlar altında kurtarıldığının bir vesikasıdır. ”Allahuekber dağlarındaki Türk müfrezesini teslim alamadım. Bizden çok önce Allah’larına teslim olmuşlardı”
İşte ey gençliğimiz ve gelecek nesillerimiz,üzerinde yaşadığımız bu topraklar çok ağır bedeller ödenerek bizlere rahat ve huzurlu yaşayalım diye teslim edilmiştir. Sen ki düşmana teslim olmayıp ,Mevla ya teslim olan onurlu bir milletin evladısın. Her bölgeden dedelerimizin koyun koyuna şehit yattığı ve kanlarıyla suladığı bu cennet vatanımızda oyuna gelip birbirimize düşmeyelim. Onların yattıkları yerlerde kemiklerini sızlatmayalım.
Unutmayalım ki bu güzel vatanımız hepimize yeter… (kha)