Genelgeden sonra kronik rahatsızlıkların tespiti için kimlik bilgilerine sağlık durumunun dahil edilmesi tartışıldı. Konuyu hukuksal boyutlarıyla ele alan Prof. Dr. Mehmet Genç, sağlığın kişisel veri kapsamına girdiğini belirterek böyle bir yöntemin uygulanmasının mümkün olmadığını söyledi.
Yeni koronavirüs Covid-19 hızla yayılarak hayati riske neden olmaya devam ediyor. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı, yayınladığı genelgeyle 60 yaş ve üzeri, 20 yaş ve altı ayrıca kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşların ikametlerinden dışarı çıkmaları, açık alanlarda, parklarda dolaşmaları ve toplu ulaşım ile seyahat etmelerini sınırlandırarak sokağa çıkmalarını yasakladı. Genelgenin yayınlanmasının ardından yasağı delmeleri durumunda kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşların tespitinin nasıl yapılacağı merak konusu oldu. Çeşitli mecralarda kronik rahatsızlıkların kimlik bilgilerine dahil edilmesi fikri tartışılırken, Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mehmet Genç, bu durumun kişisel verileri koruma kanuna aykırı olduğuna dikkat çekti.
Kişisel veri neleri kapsar?
Kişisel verilerin kapsamına ilişkin bilgiler veren Prof. Dr. Genç, "Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Kişisel veri, kişinin fiziksel, ekonomik, kültürel, sosyal veya psikolojik kimliğini ifade eden somut bir içerik taşıması veya kimlik, vergi, sigorta numarası gibi herhangi bir kayıtla ilişkilendirilmesi sonucunda kişinin belirlenmesini sağlayan tüm halleri kapsar" dedi.
"Hukuka uyarlı olmaz"
"Anayasamızın 20. maddesinde düzenlenen 'Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması Hakkı' kişinin temel hak ve özgürlüklerinden biri olup, anayasal düzeyde tanınan ve korunan bir haktır" diyen Prof. Dr. Mehmet Genç, "Kişisel veriler, genel olarak sağlığı da kapsar. Hukukun güvencesi altında olan bir hakkın, kişinin iradesi veya yetkili bir yargı kararı olmaksızın kişilerin sağlıkları da dahil kişisel bilgilerinin bir şekilde alenileştirmesi tartışmasız hukuka uyarlı olmaz" diye konuştu.