O Partinin Kars Adayı, Parti Aidiyetli ve Kazanacak Kişi Olacak!

İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi, Teşkilat Başkanlığı 2.bölge Kars İl Koordinatörü Erol Karapınar ve İl Koordinatör yardımcısı Hamza Çelikkan partilerinin Kars İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi.

Tacettin DURMUŞ
Kars İl Başkanı Yüksel Akbaba, il ve ilçe teşkilatların da katıldığı toplantıda gazetecilere açıklamada bulunan Karapınar, bu toplantı ile Kars’ta da 31 Mart 2023 tarihinde gerçekleştirilecek olan yerel seçim hazırlıklarının devam ettiğini söyledi.
BELEDİYE BAŞKAN ADAYIMIZ, PARTİ AİDİYETİNİ SAĞLAYACAK VE KAZANACAK KİŞİ OLACAK
Önümüzdeki yerel seçime İYİ Parti olarak tek başlarına gireceklerine dikkat çeken İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi, Teşkilat Başkanlığı 2.bölge Kars İl Koordinatörü Erol Karapınar “Şu an seçim sürecinin içerisindeyiz. Bilindiği gibi Genel Başkanımız Meral Akşener ilk önce İzmir adayımız Prof.Dr. Ümit Özlale’i açıkladı. Akabinde dün Eskişehir’de Eskişehir adayımızı açıkladı. Bizler de koordinatörler olarak il il ilçe ilçe geziyoruz. Yerel yönetimlerimiz geziyor. Kazanacak adayı parti aidiyetini sağlayan en doğru adayı ile ve ilçe başkanlarımızla tespit ettiğimizde, ayrıca anketlerde de en çok oyu alacağına kanaat getirdiğimiz durumda Genel Başkanımız o adayı orada açıklayacak. İnanıyoruz ki adı açıklanacak olan adayımız Türkiye’nin her yerinde 81 il 922 ilçede çok donanımlı, Ülkemizin ve partimizin bayrağını hakkıyla hak ettiği yerde dalgalanacak, şeffaf bir yönetim anlayışıyla, hukukla, demokrasiyle milletimize hizmet edecek en iyi adayları tespit edeceğiz ve açıklayacağız.” Dedi.
Koordinatör yardımcısı Hamza Çelikkan ile birlikte il il gezdiklerini de belirten Karapınar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Maalesef biz Genel Başkanımız Meral Akşener’in de dediği gibi; lami -cimi yok, biz bu seçimi kaybettik. Akabinde bir genel kurulumuz oldu, parti yönetimi yenilendi. Daha sonra teşkilatlarda bir yenilenme oldu. Bizler de bu yönetimde yer aldık. Hem de teşkilat yapılanmasında ikinci bölge koordinatörü olarak Hamza Çelikkan, Hamza bey ve Bahadır Başkan ve Erol Kırkpınar olarak bu bölgeden sorumlu koordinatörü olarak il gezilerimize başladık. Yaklaşık bir buçuk ay önce il gezilerine başladık. Sayın teşkilat başkanımız Burak Havuzlu ile beraber 50’den fazla il gezdik. Deprem bölgesiyle başladık. Biliyorsunuz ülke bir deprem kuşağında ve acı kayıplarımız oldu. Yapacağımız her işte depreme, kentleşmeye, sağlıklı yapılaşmaya dikkat çekmek üzere gezilerimize o bölgeden başladık.
SEÇİM SÜRECİNDE MAALESEF İSTEDİĞİMİZ SEÇİM SONUCUNU ELDE EDEMEDİK
Tabii ağır bir yenilgi aldık yıllardır emek verdiğimiz ilmek ilmek bir kanaviçe gibi ördüğümüz, dokunduğumuz bir seçim sürecinde maalesef istediğimiz seçim sonucunu elde edemedik. 2018 başlayan ittifak sürecinde Türkiye hukukla, demokrasiyle, insan haklarıyla, hakkaniyetli, adaletli bir seçimle imtihan oluyor. Millet olarak maalesef bu değerleri neredeyse kaybetme durumuna geldik. Ve millet sandıkları olan, seçime olan oyuna olan güvenini neredeyse kaybetmişti. Özellikle 2019 seçimlerinde insanlarda sandığa gitme hevesi bile yoktu. Biz o gün milletimize ‘ne olursa olsun sandığa gidin’ dedik. Bizler ‘bu sandığa giden oylarınıza ve tercihinize sahip çıkacağız, oylar bizim namusumuz’ demiştik. O gün seçime olan inanç tekrar yeşerdi ve büyük şehirleri biz kazandık. Tabi o sürecin stratejinin bir aşamasındaydı, sonucu değildi. Biz büyük şehirleri 20 sene sonra 30 sene sonra kazanılan Ankara’yı İstanbul’u çok iyi etüt etmiştik. İttifak ortaklarımızla millet bize bir fırsat verdi ve önümüzde 4 yıl 5 yıl var. ‘Biz bu 5 yılı bu 4 yılı hakkaniyetle yönetirsek, sadece bize oy verenlere değil milletin her kesimine güven telkin edersek, onları ikna edersek ve sonunda da doğru adayla, milletin istediği adayla onların karşısına çıkarsak, biz cumhurbaşkanlığı yetkisini bu milletten alırız’ demiştik. Tabii bunu biz 4 yıllık süreçte de çalışmalarımızla sürdürdük. Genel başkanımız sayın Meral Akşener başta olmak üzere köy köy kasaba kasaba esnaf esnaf gezdi. Evleri gezdi bizler de il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, ilçe yönetimlerimiz ile beraber sokak sokak gezdik. Ben İstanbul’da o dönem aktif siyasette idim ve ilçe başkanıydım. Binlerce esnaf gezdik, binlerce eve gittik camilerden lokmada dağıttık. Cem evlerinde lokma yedik. Toplumun her kesimiyle dirsek temasında bulunduk, dertleştik. yani 2023’e öyle hazırlandık. Tabii bu arada ittifakta belli bir süre içerisinde genişledi. Geldiğimiz noktada biz toplumun sesini ittifak masasına yansıtamadık. Genel başkanımızın dediği gibi ‘yeri geldi zehir içtik ama sustuk’ Sonuçta biz toplumun sesi toplumun nefesi olan eğer bunlardan birine aday yaparsanız biz size oy veririz diyen, seçeriz diyen 2 ismi de masaya getiremedik. Bu bizim için de büyük bir hayal kırıklığı oldu. Bunları çok dışarıda anlatmıyoruz ama teşkilat içerisinde tabii bunlar sorgulanıyor. Ağır bir yenilgi aldık bu yenilginin sebepleri araştırılıyor. Onun için şeffaf bir biçimde de anlatıyoruz.
BU SEÇİMİ BERABER KAYBETTİK
Biliyorsunuz genel başkanımızın bir siyasi ahlaki var ve bunu bozmadan devam ediyor. Burada da hiçbir zaman bu yenilginin bir parçası biziz, bir parçası Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer partileri suçlamadan ama zamanı geldiğinde de özeleştiri yaparak bu süreci etüt etmek zorundayız ki; geleceğe ışık olsun, gelecek seçimlere ilişkin bizlere fikir versin. Biz burada tamamen Cumhuriyet Halk Partisi’ni de suçlamıyoruz. Nihayetinde beraber kaybettik.
2 KUTUPLU BİR TÜRK SİYASETİ YARATILMAK İSTENDİ
Toplum bu süreçte maalesef kutup ulaştırıldı. 2 kutuplu bir Türk siyaseti yaratılmak istendi ve kısmen de başarılı olundu. Yani tıpkı Amerika’daki gibi Cumhuriyetçiler ve Demokratlar gibi toplumu ikiye böldüler. Bir tarafta 20 yıllık bir iktidar ve iktidarın devletin bütün gücünü, bütün kaynaklarını hiçbir siyasi ahlaka uymadan, belki de hiçbir denetime tabi tutulmadan devletin kaynaklarını kendi kaynaklarıylaymış gibi harcayarak topluma hizmet götürmeye çalışıyor. Onların oylarını almaya çalışıyor. Diğer tarafta da %35’lik bir ana muhalefet kesimi bu da konforlu alanı çok terk etmiyor. Biz İYİ Parti olarak biz bu kutuplaştırılmış Türk siyasetinde aziz milletimizi, hemşerilerimizi mahkum etmek istemiyoruz. Gelinen noktada üçüncü bir yol olarak hür ve bağımsız olarak kendi başımıza özü başımıza bu ve bundan sonraki seçimlere hazırlanmak milletimizin karşısına kendi başımıza çıkmak ve bir iddia ortaya koymak üzere ittifakı sonlandırdık. Bu belki risklidir kimilerine göre belki bu seçim için biraz tehlikelidir ama biz milletimizin gönlüne ve oyuna talibiz. Bunun için ateşten bir gömlek giydik iddiamızı tek başımıza ortaya koyacağız. Günahımız sevdamız neyse dinleyeceğiz ama bir başkasının günahını da yüklenmeyeceğiz. Çünkü sokak sokak gezdik ve sizler de buralara gezdiniz. Başkanlarımızı İstanbul’da ağırladık kimi zaman mahalleleri gezdik. Bize hep şunu söylediler maalesef ya biz sizden razıyız sizle ilgili bir endişe duymuyoruz ama ittifak ortaklarınız var.
CHP, BU ÜLKENİN KURUCU PARTİSİDİR
İşte CHP var CHP, bu ülkenin kurucu partisidir, yabancı bir parti değil. Ama onlar CHP’nin el altından görüştüğü masa altında görüştüğü bir HDP var’ diye iftiralar attılar. Ve biz bu algıyı bu çirkin iftirayı maalesef göremedik. Çünkü devletin bütün imkanlarını kullanan, bütün televizyonlarda kara propaganda yaparak iftira atan güçlü bir iktidar var karşımızda. Bunu da biliyoruz ama gelinen bu noktada biz bundan sonra kendi başımıza özü başımıza milletin karşısına huzuruna çıkacağız ve oylarına talip olacağız. Uzun bir süreçte bunun için de bir altyapı hazırlanması gerekiyorsa bu seçimlerle beraber o altyapıyı da hep beraber hazırlayacağız. 2023 seçimlerine tek başımıza gireceğiz ve bu seçimlerde senin benim adamım değil, dostum akrabam değil, birinci özellik olarak partimizin kurumsal kimliğini, partimizin aidiyetini benimsemiş, partimizin politikalarını benimsemiş, milletin huzuruna çıktığında yüzümüzü yere çevirmeyerek doğru adayı ve en çok oy alacak adayı belirleyeceğiz. Belki büyükşehir kazanacağız ama şuna inanıyoruz ki; birçok ilde, birçok ilçede ilçe belediyeleri kazanacağız, meclis üyelikleri kazanacağız. Ve o mecliste, o ilçede partimizin politikalarını, milletin hakkını, hukukunu, milletin menfaati neyse onu canhıraş bir şekilde savunacağız. Çünkü gelinen noktada görüyoruz ki 20 yıllık bir iktidar bugün adaletten yoksun, liyakat etten yoksun, hukuktan yoksun bir yönetim anlayışıyla Türkiye’yi yönetmeye çalışıyor.
VATANDAŞIN SİYASİ TERCİHİNİ DAHİ AÇIKLAMAKTAN KORKTUĞU BİR TOPLUM YAPISI OLUŞTU
Bugün görüyoruz bir ilçe başkanımız bir vatandaşı üye yapma teklifiyle gittiğinde ‘çocuğum işe giremez korkusuyla, bana sosyal yardım gelmez’ korkusuyla reddediyor. Bugün siyasi tercihini dahi açıklamaktan korkan bir toplum yapısı oluşuyorsa; 20 yıl sonra bu yapı, bu sistem, bu devran böyle giderse ne olacağını hiç kimse bilemez. Onun için cesaretle biz toplumun karşısına çıkacak ve itirazımızı edecek, millete bıkmadan usanmadan bu ucube sistemin zararını, ziyanını geleceğimizi nasıl bir tehlike beklediğini milletimize anlatacağız.
GELİNEN NOKTADA 10 – 15 MİLYONLUK MUTLU BİR AZINLIK YARATILDI
Gelinen noktada belki 10 – 15 milyonluk mutlu bir azınlık yaratıldı. Parası olan devlet işlerini tamamen aldı. Dar gelirli bir ailenin çocuğunu hakkaniyetle değil de hülle yoluyla istediğini istediği yere atayan bir sistemle bugün karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanlığı seçimlerden önce ‘artık 20 yıldır yapacağımızı yaptık ya liyakat üzerine atama yapmak için mülakatı kaldıracağız’ dediler. Seçim bitti bakın şimdi mülakatı kaldırmadılar. Dediler ki ‘kamera eşliğinde belki yapacağız ama yine mülakat yapacağız’. Bu ülkenin insanı eğer 20 - 25 yıl bir gencini, bir evladını okutuyorsa, sınavlara tabi tutuyorsa, diplomasını veriyorsa, sonra öğretmen olacaksa bir deformasyon yaptırıyorsa; 20 yılın sonunda gel ben sana güvenmiyorum, eğitimine güvenmiyorum’ diyor sa; Bir de seni mülakatla deneyip siyasi görüşüne bakayım, akraba çeşitliliğine bakayım, sana kim referans olmuş, torpiline bakayım diyorsa’ bu bir utanç kaynağıdır. Bugün doktorlarımız yurt dışına çıkıyor. Bugün iyi üniversitede mezunu olan, yabancı dilini iyi öğrenmiş çocuklarımız yurt dışına çıkmak için fırsat arıyor. Ama bu toplum bu hale getirilmek isteniyor.
SIĞINMACILARIN SAYILARI BİLİNMİYOR
Biz misafirperver biz bu hem insani hem İslami görevimizi yaparız eyvallah ama bu bir operasyon olmamalı. Cumhuriyetin bize kattığı en büyük değerlerden biri de ‘komşumuzun toprak bütünlüğüne saygı duymaktır’. Nasıl ki toprak bütünlüğü bizim için kutsalsa; Cumhuriyet yani kurucu irade bize ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ demiş. Suriye’nin ve Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı duymak zorundayız. Ki komşuda olan bir kargaşa yarın bize de bulaşmasın. Bugün 10 milyon mu 15 milyon mu kaç kişi sığınmacı var sayılarını bilmiyoruz. Sığınmacılar seçimlerde oy kullandılar. Seçimlerde oy kullanıldı. Sandık sandık biz hesapladık kendi ilçemde yüzde 2 buçuğa yakın yabancı seçmen vardı. Partimizin başvurduğu Göç İdaresi verdiği sayılar, İçişleri Bakanlığı'nın verdiği sayıların onlarca belki yüzlerce katıydı. Bazı isimler yabancıydı Arapça aydı ama bazı isimlerde Türk ismiydi ama bir kelime Türkçe bilmeyen seçmenler oy kullandı. Sandık başından aldığımız bilgiler, yapılan tespitler bunlar Göç İradesinden ya da İçişleri Bakanlığından partimize verilen bilginin doğruluğundan emin değiliz.
KURUMLAR DEVLETE VE MİLLETE OLAN SORUMLULUKLARINI UNUTTU
Çünkü kurumlar bağımsızlığını yitirdi. Kurumlar devlete ve millete olan sorumluluğunu unuttu. Partizanca bir devlet yönetim anlayışıyla partisinin istediği doğrultuda görüş bildirir oldu. İşte TUİK veri açıklıyor. Pazara gittiğimizde o veriyi biz yaşıyoruz, enflasyonu biz hissediyoruz. Ama veriler açıklandığında o enflasyon oranlarının değil beşte biri dörtte biri anlamsız rakamlarla karşılaşıyoruz. Bu da gösteriyor ki bu millet liyakatten, özgür basından, olması gereken adaletten uzak. Partizanca siyasi kriterlerle hükümetten emir alan kurum başkanları tarafından yönetiliyor. Bunların karşısında duracak bir İYİ Parti teşkilatı olsun istiyoruz. Maalesef biz ‘Cumhuriyetin kurucu partisi ile beraber yürütelim’ dedik ama olmadı. Artık bundan sonra tek başımıza bu mücadeleyi vereceğiz. Kolay olmadığını biliyoruz bu ülkede yandaş iş adamları eliyle ülkenin nasıl yönetildiğini biliyoruz. İYİ parti teşkilatları çoluğunun çocuğunun rızkından tasarruf ettiği imkânlarla mücadele ediyor. Hepimiz bunun farkındayız. Bütün illerde bu böyle kıt kanaat geçiniyoruz. Bunun yanında da milletimize olan sorumluluk gereği, geleceğimize olan sorumluluğumuz gereği bu bayrakları dalgalandıracağız. Partimizin rozetine sahip çıkacağız. İl ve ilçe binalarımızın ışıklarını açık tutacağız, ocakları tüttüreceğiz.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kars Haber Haberleri