Teknolojinin ve üretimin beşiği Çin'de başlayıp, küresel bir felaket olarak Dünya'da ve Türkiye'de de hızla yayılan koronavirüs olarak bahsi geçen kovid-19, hayatın her alanına dair pek çok öğretiyi insanlığa kazandırdığı belirtiliyor. Hayatın her alanında olması gereken hijyen kuralları, sosyal mesafe ve bağışıklık sitemini güçlendirmek temel kazanımlar olmakla beraber, iletişimde teknoloji ve sosyal medyanın doğru kullanımının önemini de bir kez daha gündeme getirdiği kaydediliyor.
Sosyal Medya Savaşları kitabının yazarı ve Sosyal Medya Araştırmacısı Ümit Sanlav, "Bilgisayarın çocuklar için sadece oyun değil, bir eğitim aracı olduğunu; Milli Eğitim Bakanlığı'nın EBA Projesinin tablet edinme projesi değil, dopdolu bir eğitim içeriği olduğunu; sosyal medyanın gizli narsisizm, teşhircilik, stalk duygularımızı tatmin ettiğimiz mecralar değil, sevdiklerimizle iletişim kurabileceğimiz mecralar olduğunu; internetin sınırsız (meşru ya da gayri meşru) alemlere akıp boşa zaman harcatarak bizleri tüketen değil, hayatta kalmamızı mümkün kılan yaşamsal bir gereklilik olduğunu" ifade ettiği açıklamalarında "Koronavirüs musibeti bize teknolojiyi, interneti ve sosyal medyayı doğru kullanmayı öğretti." dedi.
Karantina ve kısıtlama günlerinde yaşamsal ihtiyaçlarımızı güvenli şekilde idame ettirebilmek, iletişim ihtiyaçlarımızı, eğlence ihtiyaçlarımızı tatmin etmek için teknoloji ve sosyal medyanın en doğru kanallar olduğunu ifade eden Ümit Sanlav, "Ne var ki teknolojinin imkanlarından faydalanırken mutlaka bazı sınırlarımız olmalı. Geçici olan bu kısıtlama günlerimizin ardından bedensel ve ruhsal kalıcı hasarlara neden olmayacak, maddi olarak da güvenli kullanımdan ödün vermeyecek şekilde tedbiri elden bırakmamak lazım" dedi.
Sanlav açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
Kolay çözüm atalete dönüşmemeli
"Teknolojik alışkanlıklar insanda ister istemez bir tembelliğe yol açar. Her işi oturduğunuz yerden, karşılaştırmalı olarak, çoğu zaman birkaç tıkla çözebilirsiniz. Az enerji ile çok iş yapıp, enerjinizi başka etkinliklerde kullanmak büyük bir nimet. Fakat bunun atalete dönüşmesi riski önemli bir tehdit. Geçtiğimiz aylarda Dünya Psikiyatri Dergisinde Oxford, Harvard, Western Sydney Üniversitesi, Kings College ve Manchester Üniversitesi'nden bilim insanları tarafından yazılan inceleme yazısı yer aldı. Yazıda, internet kullanımının beynimiz üzerindeki etkileri ile ilgili bir dizi beyin görüntüleme çalışmasından elde edilen bulgulara yer verildi.
Normal şartlarda fizyolojik bir bağımlılık olan adde bağımlılığıyla duygusal bağımlılık olarak ele alınan sosyal medya bağımlılığı ayrı ayrı ele alınsa da bu görüntüleme çalışmalarında, madde bağımlılarıyla sosyal medya bağımlılarının beyinde benzer bölgelerinin hasar gördüğü tespit edildi. Ve bu bölgelerdeki hasar, duygusal işlemlendirme, dikkat toplama ve karar verebilmeyi kontrol eden bölgelerde görüldü. Sosyal medya ve internet iletişiminde az çabayla, çabuk karşılık alınıyor olması; bu nörolojik heyecanın daha çok duyulmak istenmesine neden oluyor. Bu da sosyal medya bağımlılığını tetikleyen bir unsur olduğu da inceleme yazısında yer alan başlıklardan biri. Bu bulgular internetin, beyine doğrudan faydası yada zararı olup olmadığını ifade edecek kadar ayrıntılı ve kesin bilgiler vermese de, internet üzerinde geçirdiğimiz vaktin bilişsel işlevimizi direkt olarak değiştirdiğini artık çok iyi biliyoruz.
Online eğitim olmalı kitaplar ihmal edilmemeli
UNESCO'nun Mart ayındaki yayınında koronavirüsün dünya genelinde 363 milyon öğrenciyi ve 57.8 milyon yüksek öğretim öğrencisini etkilediğini ifade ettiği bu ortamda eğitimin aksamaması, sadece uzaktan eğitim programları, çeşitli uygulama ve platformların etkili kullanımı ile mümkün. Elbette eğitimde teknolojinin imkanlarıdan sonuna kadar istifade edeceğiz. Ama eğitimlerin sonunda teknolojik cihazları elimizden bırakarak, kitaplara yönelmemiz gerekmekte.
Bilgisayar oyunları başka, puzzle başka
Bilgisayar ve online oyunlar çocukların algoritmik düşüncelerinin gelişimi için gereğince kullanılmalı, fakat sadece bunlara bağlı kalınmamalıdır. Evde ailece, aile içi sosyal bağları güçlendirecek oyunlar ile bu fırsat iyi değerlendirilebilir. Çok parçalı puzzlelar yapmak, yemek masasında mini masa tenisi turnuvaları yapmak, akla ilk gelenlerden."
#EvdeKal güvenli alışveriş yap, #MağdurOlma
Sanlav, koronavirüsün dijital öğretilerinden birinin de yaşama tutunmayı sağlayan #evdekal kampanyalarını gerçekleştirirken, yaşamı idame ettirmeyi sağlayan temel alışverişler de dahil bir çok işi çevrim içi platformlar üzerinden görülmesi gerektiğini söyledi.
Yaşamı idame ettirmek için internet üzerinden yapılan alışverişlerde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle açıkladı:
SSL sertifikası
"İnternet üzerinden alışveriş yaparken, alışveriş yaptığımız sitenin SSL sertifikası olmasına özen gösterelim. SSL sertifikası güvenli alışverişte en önemli ilk adımdır. Adres çubuğunda, asma kilide benzer, yeşil ya da gri renkli bir bilgilendirme işareti vardır. Sitenin kimliğini doğrulayan sertifikadır, bir anlamda o sitenin künyesidir, kurumsallığın ilk adımıdır. Alıcıdan, sunucuya gönderilen bilgileri şifreler, bilgileri sadece alıcı ile sunucu görebilir.
3D güvenlik
Kredi Kartınızla yapacağınız alışverişlerde 3D güvenlik şifrelemesi olan siteleri kullanın; çünkü bu durumlarda telefonunuza tek kullanımlık kod gelecektir ve sizin dışınızda farklı kimse, sizin kartınızla ödeme yapamaz.
Google ve sosyal medyadan araştırın
Alışveriş yapacağınız kuruluşa dair bilgi ve referansları Google ve sosyal medyadan araştırın. Şikayetleri, iletişim bilgilerini, sosyal medya mecralarında yer alan kullanıcı yorumlarını inceleyin.
Aşırı ucuz fiyatlara dikkat
Rekabet içinde ufak tefek fiyat kırılımları normal gözükse de hiç kimse kimseye durup dururken çok büyük iyilikler yapmaz. Ayrıca her kalite standartlarındaki tüm hizmetlerin, taban ve tavan fiyatları üç aşağı beş yukarı bellidir. Şayet aşırı ucuz ise büyük ihtimalle sorun vardır.
Düşük limitli sanal kart oluşturulmalı
Kurye veya firma görevlisi ile sosyal mesafe ihlalinde bulunmadan alışverişi güvenli şekilde tamamlamak için kapıda ödeme değil, online ödeme tercih edilmelidir. Online ödemelerde düşük limitli sanal kart oluşturmakta fayda var."
#Evdekal #UzaktanSev #UzaktanÇalış
Einstein'ın "Korkarım bir gün teknolojik iletişim beşeri iletişimin önüne geçecek ve aptal bir nesil olacak" sözünden bahseden Ümit Sanlav, "İşte bugün o sözü bir süreliğine rafa kaldıracağımız, kalpten sevgilimizi beşeri iletişimle değil, sosyal medya mecraları ile uzaktan göstereceğimiz günler yaşamaktayız. Büyüklerimizin ellerini öpmeyecek, sevgilimizle el ele tutuşmayacak, dostlarımızla kucaklaşmayacak, iş görüşmelerimizi muhatabımızın gözlerinin içine bakarak değil, çözüm önerilerimizi kelimelere dökerek uzaktan ifade edeceğiz. Temel mesele şu ki bunu yaşam tarzı haline getirmeden, bir süreliğine kullanmak zorunda olduğumuzu aklımızdan çıkartmayacağız." şeklinde sözlerini sonlandırdı.