Koronavirüs dünyayı kasıp kavururken, devletler vatandaşlarının üzerindeki gözetimini artırıyor. Karantina sırasında vatandaşlarını izlemek için toplu mobil konum verilerini kullanan hükûmetler, virüslü kişilerin konumlarını tanımlamaya yardımcı olmak için tasarlanmış uygulamaları ve gelişmiş mobil izleme teknolojilerini de kullanıyor. Bunun için en ideal araç ise ceplerimizdeki akıllı telefonlar. Özel yazılımların kullanıldığı dijital takip sistemi kullanıcıların iradeleri dışında çalışıyor. Sistem, vatandaşların nasıl davrandıklarını, ne kadar hareket ettiklerini ve ne tür ortamlarda olduklarını gösteren bir rapor hazırlıyor. Ayrıca, sosyal mesafe kurallarına dair istatistikler sağlıyor. Dijital takip sistemi, enfekte olmuş bir kişinin tam olarak nerede olduğu konusunda hassas bir tablo oluşturuyor. Hareket sensörleri, insanlar aynı arabada veya aynı otobüs veya trendeyse hepsini aynı anda belirleyebiliyor. Yapay zekâ, özel algoritmalar tarafından toplanan cep telefonu bilgilerini işliyor ve aynı ortamda başka kimin olduğunu belirliyor. Bir telefonun kişinin cebinde veya çantada olmasını bile ayırt edilebiliyor. Bir eşleşme olduğunda, sağlık kuruluşlarındaki yetkililer bunu sistemlerinde görüyor ve karantinaya alabiliyor.
GOOGLE, 131 ÜLKEYE BİLGİ VERECEK
Teknoloji devi Google, hükümetlerin COVID-19 salgınıyla mücadele için uygulanan sosyal mesafeli tedbirlerin etkinliğini ölçmelerine izin vermek için cuma gününden itibaren dünya çapındaki kullanıcılarının konum verilerini yayınlayacağını açıkladı.
Google, 131 ülkedeki kullanıcı hareketleriyle ilgili raporları özel bir web sitesinde sunacak ve zaman içinde coğrafyaya göre hareket eğilimlerini grafikleyecek.
Google Haritalar'a liderlik eden Jen Fitzpatrick tarafından yapılan açıklamada; raporlarda parklar, mağazalar, evler ve iş yerleri gibi yerlere “ziyaretlerde yüzde artış veya azalma”, “kesin ziyaret sayısı” gösterilecek. Google yetkilisi Karen DeSalvo “Bu raporların COVID-19 salgınının nasıl yönetileceğine ilişkin kararların desteklenmesine yardımcı olacağını umuyoruz” dedi.
Çin, Singapur ve İsrail hükûmetleri, bir milyondan fazla insanı enfekte eden ve dünya çapında 50.000'den fazla insanı öldüren virüsün yayılmasını sınırlamak amacıyla vatandaşlarının hareketlerinin elektronik olarak izlenmesini kanuni değişikliklerle bir süredir takip ediyor. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde, teknoloji firmaları salgının daha iyi izlenmesi için “anonimleştirilmiş” akıllı telefon verilerini paylaşmaya başladı. Gizliliği seven Almanya bile salgını yönetmeye yardımcı olmak için bir akıllı telefon uygulaması kullanıyor.
HANGİ ÜLKE NE YAPIYOR?
ABD 500 milyon dolar ayırdı
Eyaletler ve yerel yönetimler, insan hareketleri hakkında daha iyi bir fikir edinmek için coğrafi konum verilerini inceliyor. Bunun en somut örneği ise Brooklyn'deki Prospect Park'ta yaşandı. İnsanların yoğun olarak toplandığının belirlenmesi üzerine yerel birimler kalabalığa müdahale etti. ABD'nin 500 şehrinden elde ettiği verilerin hükûmet yetkilileriyle paylaşıldığı bir portal oluşturma çabaları sürüyor. ABD, koronavirüs ekonomik yardım paketinde Halk Sağlığı Biriminin “gözetim ve veri toplama sistemi” oluşturması için 500 milyon dolar bütçe ayırdı.
İsrail kanun çıkardı
Başbakan Benjamin Netanyahu'nun onayıyla İsrail Güvenlik Ajansı artık kişilerin telefonlarını izlemek için mahkeme emri almak zorunda kalmayacak. Yeni kanunla toplanan tüm verilerin 30 gün sonra silineceği belirtiliyor. Netanyahu, yeni sistemi tanıtırken virüs taşıyanları istilacı olarak tanımladı ve “Daha önce teröristlere karşı uyguladığımız tedbirleri uygulayacağız. Etkilenenlerin mahremiyetini ihlal edeceğiz” dedi.
Güney Kore “hasta var” ikazı gönderiyor
Güney Kore, hastaların bulunduğu yer hakkında ayrıntılı bilgileri hem topluyor hem paylaşıyor. Güney Kore, diğer ülkelerin bir adım önüne geçti. Bireylerin telefonlarını izleyerek ve diğer vatandaşların herhangi bir koronavirüs hastasıyla iletişime geçip geçmediklerini kontrol etmelerini sağlamak için halka açık bir harita oluşturdu. Haritaya eklenen izleme verileri, cep telefonu verileri, kredi kartı kayıtları ve hatta hastalarla yüz yüze görüşmelerle, bulundukları yerin geriye dönük bir haritasını oluşturmak için kullanılıyor. Hükûmet de bu program sayesinde virüsü taşıyanlarla temasa geçebilecek insanlara uyarı mesajı atıyor.
İran program yüklettiriyor
İran hükûmeti kullanıcıların gerçek zamanlı konum verilerini toplayan bir koronavirüs teşhis uygulamasını onayladı. İran, vatandaşlarına bir hastaneye veya sağlık merkezine gitmeden önce AC19 adlı uygulamayı yüklemeleri konusunda uyarıyor. Uygulama sayesinde bir dizi evet veya hayır sorusu sorarak kullanıcıya koronavirüs teşhisi koyabildiği belirtiliyor.
Tayvan'ın ‘çit'i var
Tayvan “elektronik çit” adını verdiği uygulamayı etkinleştirdi. Cep telefonu verilerini izleyen hükûmet, evde karantinada kalması gereken bir kişinin evden ayrılması hâlinde anında müdahale ediyor. Tayvan Siber Güvenlik Bölümü Başkanı Jyan Hong-wei “Amaç insanların enfeksiyonu yaymasını engellemektir” dedi. Jyan, ihlal alarmı alındığı andan itibaren yerel makamların ve polisin 15 dakika içinde müdahale edebildiğini duyurdu.
Almanya hareketleri modelliyor
Deutsche Telekom, 18 Mart'ta Robert Koch Enstitüsü (Almanya'nın CDC'nin versiyonu) ile veri paylaşacağını açıkladı. Deutsche Telekom “Bununla insanların ülke çapında, devlet düzeyinde ve hatta toplum düzeyinde nasıl hareket ettiğini modelleyebiliriz” diye konuştu.
Belçika verileri kullanıyor
Belçika hükûmeti, 11 Mart'tan itibaren yerel telekom şirketlerinin anonimleştirilmiş verilerini kullanmaya başladı. Halkın yoğun olduğu yerler ve kullanıcı hareketlerindeki anormallikler izleniyor.
İtalya 40 bin kişiyi yakaladı
Koronavirüs salgınının en ağır darbe vurduğu ülke olan İtalya, anonim konum verileri toplamak için anlaşma imzaladı. 18 Mart itibarıyla yürürlüğe giren sistem sayesinde İtalya, 40 bin vatandaşını karantinayı ihlal etmekle suçlayıp kanuni işlem uyguladı.
Singapur'dan 2 metre uyarısı
TraceTogether adlı kişisel takip uygulaması geliştirdi. Uygulama sayesinde "virüs taşıyan hasta kişiler hakkında, 2 metre çapındaki diğer insanlara uyarı mesajı gönderiliyor. Sistem kablosuz bluetooth teknolojisi ile çalışıyor.
Polonya'da selfie zorunlu
20 Mart'ta Polonya hükûmeti “Ev Karantinası” adlı yeni bir uygulamaya geçti. Amaç, 14 gün boyunca kendilerini karantinaya alması gereken insanların yerinde kalmasını sağlamak. Hükûmet insanların karantina kurallarını ihlal etmemeleri için coğrafi konumlu selfieler çekip göndermelerini istiyor. Kullanıcı 20 dakika içinde yapmazsa, polis tarafından uyarılıyor. Polonya hükûmeti, yurt dışından dönen insanlar da dâhil olmak üzere karantinaya alınan şüpheli hastalar için otomatik hesaplar oluşturuyor.