İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Bozok Üniversitesi'nden Sanat Tarihçisi, Arkeolog ve Mimarların katılımlarıyla Kars'ın Ortaçağ devrinden günümüze kadarki Türk dönemi mimarisini araştırmak için arazi çalışmaları başlıyor.
Yüzey araştırması ile ilgili açıklamada bulunan Araştırma Başkanı Dr. Muhammet Arslan, Kars’ın Kuzey Doğu Anadolu’nun stratejik bir durağında yer aldığını, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri arasında bir geçiş bölgesi olduğunu ve aynı zamanda çağlar boyunca çeşitli medeniyetlerin ortak özelliklerinin harmanlandığı ve transfer edildiği bir coğrafya olduğunu belirtti.
Arslan, “Kars’ta farklı dönemlerin ihtiyaçlarına göre çok çeşitli yapı grupları inşa edilmiştir. Bu yapı gruplarının bölgenin tarihi ve önemini belirlemede birer araç oldukları bilinci ile gün yüzünde olanların kayıt altına alınması bölge için yapılması gereken bir ihtiyaçtır. Kars’ta şimdiye kadar gerçekleştirilen araştırmalar bir yapı türünü bir yönüyle ön plana çıkartma şeklinde gerçekleşmiştir. Şehir, bütün unsurlarıyla topluca bir incelemeye tabi tutulmamıştır. Kültürel zenginliklerin bir envanterinin yapılmaması veya yapılan eserlerin sığ kalması bölgede gerçekleştirilmek istenen inanç ve kültür turizmi faaliyetlerinin de istenen düzeye ulaşmasını engellemektedir. Bu bağlamda birincil amacımız illa ki ekonomi gerekçeli olacaktır. Şehrin kültürel varlıklarının tamamının tespiti ve bunların tüm detaylarıyla tanıtılması, şehrin tarih/kültür/turizm üçgeniyle elde edilecek ekonomik girdilerine katkı sağlayabilecek niteliktedir” dedi.
Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Arslan, “İkincil amaç bilimsel bir sonuca ulaşabilmektir. Asya’dan Anadolu’ya, Kafkaslar’dan Anadolu’ya, Orta Doğu’dan Anadolu’ya ve nihayetinde Anadolu’dan Batıya gidişin en önemli durağı konumunda olan Kars şehri oldukça çeşitli/zengin bir mimari kültüre sahiptir. Çeşitli inanç topluluklarının yaşadığı aynı zamanda çeşitli milli oluşumlar ile hem genel hem de taşra özelliği gösteren tarihi mimarisi ile Anadolu topraklarında yaşayan ve halen daha da yaşatılmakta olan mimari gelenek/kimlik gün yüzüne çıkarılmış olacaktır. Üçüncül amaç tespit edilen eserlerin korunmasına yöneliktir. Her geçen gün gerek doğal sebeplerden gerekse de insan faktörüyle tahrip olan kültürel zenginliklerin, konularında uzman bir bilim heyeti tarafından incelenerek belgelenmesi bölgenin kültürel zenginliklerini gün yüzüne çıkarmasının yanında ileriki dönemlerde yapılacak olan proje ya da restorasyonlar için bir altlık oluşturacaktır” diye konuştu.
Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Arslan, Başkanlığındaki ekip ile 3 yıl boyunca sürmesi planlanan çalışmaların ilk etabı Ekim ayı sonuna kadar devam edecek.