Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars İl eşbaşkanları Yeliz Çopur ve Cengiz Topbaşlı, düzenledikleri basın toplantısında, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması için attığı adımla darbeye kurumsal destek veren Cumhuriyet Halk Partisi’ni kınadı.
HDP İl Başkanlığına gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamada bulunan DHP Kars İl Eşbaşkanı Yeliz Çopur, dün Meclis’te AK Parti, CHP ve MHP’li vekillerin 376 oyuyla halkın iradesine ve temsillerine bir darbe yapıldığını iddia ederek, böylece Türkiye siyasi tarihine kapkara bir leke düştüğünü söyledi.
Milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla, HDP'nin Meclis’ten ve demokratik siyasetten tasfiye edilmesi için bir adım daha atıldığını söyleyen Çopur: “Saray’ın planına bilerek ve isteyerek ‘evet’ oyu vermiş olanlar, demokratik siyasetin tasfiyesine katkı sağlamış ve ağır bir tarihsel vebal üstlenmiş oldular. CHP, attığı adımla darbeye kurumsal destek verdi. Bundan sonra Türkiye’de yaşanacak her olumsuz gelişmenin ardında CHP’nin bu tutumunun da imzası olduğu açıktır. HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve HDP’nin Meclis’ten tasfiyesi aynı zamanda demokratik siyaset kanallarının tıkanması anlamına gelmektedir. Bugün HDP Meclis Grubu’na yönelen bu Saray şiddetinin hedefi bütün ezilen kesimlerdir.” Dedi.
Sarayın darbesine karşı Meclisi ve demokratik siyaseti, oradaki temsiliyetlerini savunmaktan vazgeçmeyeceklerini de açıklamasında belirten İl eşbaşkanı Yeliz Çopur: “Parlamento, ırkçı ve faşist zihniyetin malı değildir, halkın iradesinin temsil edildiği bir yerdir. Parlamento, seçimle geldiğimiz, oy aldığımız milyonlarca insanı temsil ettiğimiz, meşru temsiliyet yürüttüğümüz bir kurumdur. HDP, bu Meclis’te Türkiye'deki farklı halkları ve inançları, kadınları, gençleri, ezilenleri temsil ediyor. Türkiye halklarının en geniş temsiliyetini, çoğulculuğu, toplumsal muhalefetin sesini parlamentodan uzaklaştırma adımları karşısında her türlü demokratik ve etkili mücadeleyi sürdüreceğiz ve direneceğiz.
AKP-Saray iktidarının Anayasa’yı tek başına değiştirme hayalinin önünde bir engel olarak duruyoruz ve direniyoruz. Hiçbir hukuk tanımayan Saray-AKP Hükümeti, direnen, muhalefet eden tüm toplumsal kesimlere saldırarak, bir şiddet imparatorluğuyla tüm toplumu esir almaya çalışıyor. Bu darbe sürecine boyun eğmeyeceğiz. Bu darbe sürecine karşı demokratik direnişimizi sürdüreceğiz. Türkiye’nin her yerinde ‘Demokratik Siyaset Buluşmalarımızla’ ve Demokratik Direniş Mitinglerimizle’ bu gidişi kabullenmeyeceğimizi göstereceğiz.
‘Türk tipi Başkanlık Sistemi’ne, ‘tek adam’ yönetimine, Sultanlığa, evrensel hukukun ve demokratik ilkelerin çiğnenmesine boyun eğmeyeceğiz. Bu sistemi kabullenmeyeceğiz. Bugün Erdoğan güçlendikçe haksızlık ve adaletsizliğin, baskının ve zulmün dozu da artıyor. Erdoğan'ın ısrarla ‘tek adam’ rejimini inşa etmeye çalışması, sürekli haksızlık, hukuksuzluk ve kanun dışılığa başvurması, her gün Anayasa’daki tarafsızlık koşulunu çiğnemesini de kabullenmeyeceğiz.
Dokunulmazlığın kalkması vekilliğin düşmesi demek değildir. Hedef vekillerimizin yargılanmasıdır. Anayasa’ya aykırı bir düzenlemeye dayalı olarak gerçekleştirilmeye çalışılacak yargılamayı meşru, adil ve hukuki görmüyoruz. Bizler her alanda vekillerimize ve siyasi irademize sahip çıkacağız. Bu adıma teslim olmayacağız.
Direnen güç HDP, bileşenleri ve kurumlarımızdır. Saray-AKP iktidarının hedefi, dokunulmazlıkları hızla kaldırdıktan, Meclis’te tasfiyeyi gerçekleştirdikten sonra HDP’yi çalışma yürütemez bir duruma getirmektir. Bizler her türlü olasılığa karşı tedbirimizi alacağız; böyle bir iradeye, örgütlenmeye, kararlılığa ve güce sahibiz.
Direnişimizi tüm toplumsal zeminlerde, Türkiye’nin her yerinde demokratik yollardan ve bütünlüklü bir mücadeleyle başarıya ulaştıracağız. Bugünden yarına örgütsel gücümüzle bu mücadeleyi yükselteceğiz. Bu amaçla en geniş demokrasi cephesini, temel demokratik ilkeler ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde örmek için adım atacağız. El mi yaman bey mi yaman göreceğiz. Susanlara sesleniyoruz, susmayın, çünkü sıra size de gelecek... Türkiye’nin daha karanlık günlere sürüklenmemesi için el ele verelim, tüm demokrasi, barış, emek güçleriyle, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızla birlikte mücadeleyi büyütelim.”dedi.
TOPBAŞLI: “HDP, DKK VE HDK EŞGENEL BAŞKANLARIMIZ KARS’A GELİYOR”
Düzenlenen basın toplantısında açıklama yapan HDP Kars İl Eş Başkanı Cengiz Topbaşlı da, 25 Mayıs Çarşamba günü saat 12.00’da, HDP eşgenel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, DTK eşgenel başkanları Leyla Güven ve Hatip Dicle ve HDK eşgenel başkanları Gülistan Kılıç ve Ertuğrul Kürkçü’nün halkla buluşma etkinlikleri kapsamında Kars’a geleceğini bildirdi.
Topbaşlı ayrıca Eşgenel başkanlara, bölge milletvekilleri, parti MYK üyeleri ile üst düzey yöneticilerin de eşlik edeceklerini belirterek: “Kars’taki emekten, demokrasiden ve kardeşlikten yana olan halkları, Çarşamba günü parti binamız önünde gerçekleştirileceğimiz etkinliğimize katılmaya davet ediyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni de milletvekilli dokunulmazlıklarının kaldırılması için verdiği destekten dolayı kınayan HDP Kars İl Eşbaşkanı Cengiz Topbaşlı: “7 Haziran’da ciddi bir yenilgiye uğramış iktidar partisi ağızlarında düşürmedikleri söz milletindir ilkesin çiğneyerek adına erken seçim dedikleri oysaki halkın iradesini reddederek 1 Kasım’da yeniden seçime gitti. Daha sonrada halkın iradesiyle seçilmiş sözün ve kararın halkın olduğu bir anlayışla hareket edenler halkın vekillerini parlamentodan atmanın bin bir yolunu deneyerek halkın vekillerini yani halkı parlamentodan uzaklaştırma kararı aldılar. Çeşitli şekillerde yargıyı ve yürütmeyi de kendi denetimlerine alarak, halkı sindirerek kendi diktatörlüklerini tesisi etmenin son adımlarından birisi olan milletvekillerimizin milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırılmasını gerçekleştirdiler. Burada CHP’ye kendisini demokrat, solcu, ilerici ve sosyal demokrat olarak gören ve bu partinin de sol bir parti olarak gören halkımıza da sesleniyorum. CHP’nin oyları olmasaydı HDP milletvekillikleri düşürülmeyecekti. AK Parti böylelikle parlamentoda tek muhalif olan HDP’yi de tasfiye etmenin peşindedir. Şu da bilinmelidir ki kısa vadede bazı başarılar elde edilebilirler ama asla zafer kazanamayacaklardır. Çünkü zafer direnen halkların olacaktır.”şeklinde açıklamada bulundu.