Tacettin DURMUŞ – Turgut KAYA
Üniversite camiası ve halk arasında ‘İlhami Hoca’ olarak tanınan İlhami Aras’ın CHP Kars İl Başkanlığı önünde gerçekleştirdiği aday adaylığını açıklaması sırasında, Susuz Belediye Başkanı Oğuz Yantemur, partisinin il ve ilçe teşkilat mensupları, partililer ve yakınları kendisini yalnız bırakmadı.
İlhami Aras’ın miting havasında gelişen aday adaylığı açıklamasında yapılan konuşmalar öncesi, Kahramanmaraş merkezli deprem ve sel felaketlerinde şehit olan vatandaşlar ile 18 Mart Şehitleri Anma Günü münasebetiyle de tüm şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman’ın selamlama konuşmasının ardından konuşan CHP Kars milletvekili aday adayı İlhami Aras, “Yolun karanlığı olmaz yanında iyi bir dost ile yürüyene…” diye seslenerek kendisini yalnız bırakmayan partisinin tüm teşkilat mensuplarına, partilere dostlarına ve kadirşinas Kars halkına teşekkür etti.
6 Şubatta Ülkemizde yaşanan deprem ve deprem sonrası sel felaketinde yaşamlarını kaybeden yurttaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Aras, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Milletimizin başı sağ olsun. Aday adaylığımı açıklayacağım bu toplantıya olan katılımınızdan dolayı beni onurlandırdınız ve mutlu kıldınız. Hepinize sonsuz şükranlarımı sunarım.
GELDİNİZ BİLİYORUM BANA GELDİNİZ
Bildiğiniz üzere, 2004 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kağızman Belediye Başkanı Adaylığı ile başladığım siyasi yaşamımda, 2007 ve 2011 yıllarında da yine CHP’den milletvekili aday adayı oldum.
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan 28.Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinde de Milletvekili Aday Adaylığım için yanımda olmaya ve destek vermeye geldiniz.
Yolun karanlığı olmaz yanında iyi bir dost ile yürüyene…
Birlikte büyük başarılara imza atacağınız biri var karşınızda. Ona siz karar vereceksiniz. Siz, Kars’ın iradesisiniz.
Bana ses oldunuz, bana nefes oldunuz. Bana yoldaş oldunuz. Geldiniz.
Geldiniz…
Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılını inşa etme sözü veren Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında birleşmeye ve ülkeyi karanlıktan aydınlığa çıkarmaya, benimle birlikte omuz vermeye geldiniz.
Geldiniz…
Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin mimarı 13. Cumhurbaşkanımız ve partimizin genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olmaya geldiniz.
Geldiniz…
Aday adaylığımı açıklamak için özellikle seçtiğim gün olan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma gününde, Çanakkale ruhunu Kars’ta yeniden başlatmaya, bu ruhun ve birlikteliğin bize kazandırdığı birleştirici gücü yaşadığımız topraklarda sonsuza kadar sürdürecek iradeyi göstermek için geldiniz.
Saygıdeğer partililerim, saygıdeğer dostlarım…
21 yıldır birlikte yaşadığımız ve ülkemizde yaşayan her vatandaşı etkileyen bu karanlık sürecin hepimiz gün gün tanığıyız.
Tanık olduğumuz bu 21 yıllık AKP iktidarında;
Kendinden olmayanı hiçe sayan, aşağılayan ve ötekileştiren bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya kaldık.
Her gün vergisini ödediğimiz televizyonlarda, iktidarın siyasi borazanlığını yapan, kıymeti kendinden menkul yandaş ve türdeş zihniyetlerle, yaratılan algılarla bu ülkeyi yönettiklerini düşündüler iktidar sahipleri.
Öyle bir noktaya geldik ki; “herkesi hapishanelere koyacağız” diyerek, insanları korkutarak sindireceklerini düşündüler.
Ancak; “Silivri’ye de razıyız” diyen halkı düşünemediler.
Bu anlayışın ülkeyi getirdiği nokta hepimizin gözleri önündedir sevgili dostlar!
Yaşadığımız bu karanlık süreçte;
“Adımızda adalet var” dediler, ülkeyi çetelere, yandaşlara ve rantçılara teslim ettiler.
“Benim alanım ekonomi” dediler, halkı simide muhtaç ettiler.
“Halkın iradesi ile geldik” dediler, halkın iradesini hiçe saydılar.
“Yol yaptık” dediler, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yolsuzluklar yaptılar.
Deprem olduğunda yaptıkları yolların; fay hattında olduğunu sonradan gördüler.
Kendilerine 1000 odalı saraylar yaptırıp “halkın sarayı” dediler, tek bir depremzede aileye sarayın kapılarını açmadılar.
“İmar barışı dediler”, 11 kentimizi ölüme terk ettiler.
Madende ölenlere “fıtrat” dediler, depremde ölenleri kefensiz gömdüler.
“Köprü yaptık” dediler, geçmediğimiz köprünün parasını bize ödettiler.
“Eğitimde çağ atladık” dediler, eğitim seviyesi arttıkça oylarının düştüğünü ikrar ettiler.
“Öğrencilere bedava kitap verdik” dediler; yardımcı kitapları parayla satın almaya mecbur ettiler.
Kendi öğrencisini sayısız paralı sınava sokup, yabancı uyruklu öğrencileri sınavsız üniversitelerde okuttular.
“Hastane yaptık” dediler, yaptıkları hastaneleri sattılar.
Sattıklarına garantili hasta sözü verdiler.
Doktorlara da “bırakın gitsin.” dediler.
“Sağlık reformu” dediler, hastaya muayene randevusunu 3 ay sonraya verdiler.