BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİ BAŞKALARI BELİRLEMEMELİ

Prof. Dr. Cevdet Bozkuş (Köşe)
Bir seçim oldu bitti. Evet oldu bitti. Yıllarca tartışılacak. Çünkü tartışılacak birçok yönü var. Gerçek demokrasilerde asla böyle seçimler olmaz. Seçimler demokrasinin en önemli aracıdır. Çünkü ülkeyi yönetecekleri seçiyorsunuz. Ülkenin geleceğine karar veriyorsunuz. Tarafsız yapılacak seçimlerde halkın gerçek iradesi sandığa yansır. Ülkeyi gerçek yöneteceklerde belirlenmiş olur.
Ülkemde var olan siyasi partiler ve yöneticilerine samimi bir tavsiyem var. Bu ülkeyi gerçekten seviyorsanız önce gelin her konuda dürüst olalım. İktidar olmak için ve şahsi çıkarlarınız için yalan, dolan, iftira, sahte videolar onurlu, ahlaklı insanlara yakışmaz. Siyaseti ülke ve halk için yapmalısınız.
Yine bu seçimin en dikkat çeken yönü bazı vekil adayların sipariş aday olmasıdır. Halk da karşılığı olanlar adaylar neden aday edilmedi hala anlamış değilim. Ahbap dost ilişkisine göre aday belirleyen parti yönetimleri partilerine ihanet ederler ve partileri de asla büyütemezler.
Bu seçimde kaybeden taraf çok iyi düşünmeli neden kaybettiler. Evet iktidarın seçimde asla tasvip edilmeyen müdahaleleri olmuştur. Ama her şeye rağmen kazanılacak bir seçimdi. Bana göre neden kaybedildi. Kamuoyu yoklamalarına göre fırsatı yakaladım ben aday olayım dememelisiniz. Kesin kazanacağınız aday ile seçime gitmelisiniz.
Bu seçim adil bir seçim olmamıştır;
1. YSK. Aldığı her karar kesin geçerli. İtiraz etseniz de boş. Yanlış kararlarını şikayet edebileceğiniz bir merci yok. Üyelerini iktidar atamış. Bu kurumdan tarafsızlık bekleyemezsiniz. 2015 genel seçimlerinden sonra olan seçimlerde tarafsızlık kaybolmuştur. Nitekim 2023 seçimi de tarafsız bir seçim olmamıştır. Bu ülke bir gün tam demokrasiye geçerse ilk işi bu kurumu tarafsız hale getirmeli. Geçmiş seçimlerden tarafsız olmadığına dair örnekler: - Kanuna rağmen 2017 referandumunda mühürsüz 2.5 milyon oy pusulaları ve zarfları geçerli kabul edilmiştir. Kanunu hiçe saymıştır. – 2019 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye seçimi iptal edilmiştir. Aynı zarfta kullanılan oylardan Büyükşehir belediye başkanı oyları iptal edilirken ilçe belediye başkanı ve meclis üyeleri geçerli sayılmıştır. Gerekçe ‘’ Hiçbir şey olmadıysa bir şeyler olmuştur’’ denerek aklımızla alay etmişlerdir. Bunu diyen adam belki de şimdi bakan olacaktır. – Adaylardan birisinin diploması tartışılıyor. Var mı yok mu kimse bilmiyor. YSK bu konuda cevap vermiyor. - Göçmenlerden ne kadar oy kullanan var sır gibi saklanıyor. – Bazı sandıklarda normalden fazla oy kullanıldı deniyor cevap yok. Bunlar YSK tartışılmasına ve tarafsız olmamasına neden olan durumlardır. Süleyman’a kalmayan bu dünya hiç kimseye kalmaz.
2. Kanunen istifa etmesi gereken Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları kanunsuz bir şekilde görevlerine devam etmişler ve devletin olanaklarını iktidar partisi lehine kullanmışlar.
3. Devletin Valileri, Kaymakamları, tüm kurum amirleri seçimde seferber olmuş ve özellikle köylerde kurdukları baskı ile oy toplamışlardır. Kaymakamlar köy muhtarları ile yaptığı toplantıda hiç çekinmeden iktidara oy vermelerini söylemişlerdir. Bunlar devletin memurları olur mu olur. Ama devlet adamı olmak başka bir şey.
4. Hukuk ve yargının durumu belli. Yapılan yanlışlar karşısında gereğini yapmamışlardır.
Seçimin sonucunda başkalarının etkisi olmuştur.
1. Bu ülkenin gerçek vatandaşları; kanuni vatandaşlık sorumluluklarını yerine getiren yani ülkesi için çalışan, vergisini ödeyen, askere giden, gerektiğinde vatan için şehit düşen, kısaca ülkesinin her türlü kahrını ve çilesini çekenleridir. Bu ülkenin sorunlarını yaşayan ve bilenleridir. Bu vatandaşların oyları ile bu ülkenin gerçek yöneticilerini seçmek en doğal hakkı olmalıdır. Ancak ne yazık ki öyle olmamıştır.
2. Ev alarak vatandaş olan yabancı oyları, sayıları hala net olarak bilinmeyen ve vatandaş edilen göçmen, mülteci oyları ile yurt dışı oylar bu seçimin sonucu belirlemiştir. Bunlar kendi çıkarlarına göre oy kullanmışlardır. 21 yıldır bu ülkeyi iyi yönetemeyen ve ülkenin her anlamda çok sorunları olan durumu bu seçmenlerin umurunda olmamıştır. Türkiye’nin geleceği onları hiç ilgilendirmemiştir.
3. Rusya, Azerbaycan, Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirliklerinin başlarındaki diktatörler açıkça bu iktidarı desteklemişlerdir. Hatta Avrupa ve Amerika kıtalarındaki bazı ülkeler bu iktidarın kalmasından yana olmuşlar. Çünkü Türkiye’nin iyi yönetilmesini, kalkınmasını asla istemezler. Kendilerine muhtaç bir ülke onların işine gelir. O zaman da çok yazık oldu bu ülkeye ve bu ülkenin kahrını çeken vatandaşlarına demekten başka bir şey kalmıyor.
Bu seçimin sonucu ithal seçmenler ve bizi asla sevmeyen başka ülkelerin desteği belirlemiştir.. Yani bu ülkenin geleceğini başkaları belirlemiştir. Bu ülke asla bunu hak etmiyor.