Hayat hikayesi filmleri aratmayan talihsiz kadın, hem kendisi hem de zor şartlarda yaşayan annesi ve oğlu için yardım bekliyor.
Gaziantep'te yaşayan 41 yaşındaki Gülten Taşdemir'in filmlere konu olacak hayat hikayesi henüz 7 aylık bir bebekken babasını kaybetmesiyle başladı.Aslen Malatya Akçadağlı olan Gülten Taşdemir, “Annem düşkünler evinde çalışıyordu. 4 çocuğuna bakıyordu öksüz büyüdük. Sonra ben evlendim ama evlendiğim adam çok kötü çıktı. Beni her türlü pisliğe soktu” dedi. “İlk eşim bana işkence yapıyordu, dövüyordu her şeyi yapıyordu” diyen Taşdemir, “En sonunda emniyetten yardım istedim ama o adam bana sıktı, bıçakladı çocuğumu aldı onla şantaj yaptı, tehdit etti ama her şeyden vazgeçip gittim. İşkenceye dayanamıyordum. Ayrıldım, o da şu anda cezaevinde, 15 yıldır görüşmüyoruz. Bana işkence yaptığı için ondan şikayetçi oldum, onun için yatıyor” ifadelerini kullandı.
“Cezaevine girdim 6 yıldır yatıyorum daha önümde 4 yılım var”
Daha sonraki hayatını ‘Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak' diye anlatan Taşdemir, “İkinci evlendiğimde 6 ay olmuştu, evin bir odası hep kilitliydi, bir gün ev basıldı. Polisler kapıyı kırarak açtı ve içinden uyuşturucu çıkardılar. Yapabileceğim bir şey yoktu çünkü benim söz hakkım yoktu. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldum. Kardeşlerim, ablam benle görüşmüyor hiç kimse görüşüme gelmiyor. Allah kimseyi düşürmesin düşünce kimsenin dostu kalmıyor. Kardeşlerimi aradım, bana ‘bir daha bizi arama, sen cezaevindesin, senin gibi kardeşimiz yok' dediler” diyerek başından geçenleri gözyaşlarıyla anlattı.
"Anneme oğlum bakıyordu, oda işten çıkartıldı"
Cezaevine girdikten sonra oğlunun okulu bıraktığını ve çalışmaya başladığını ifade eden Taşdemir, korona virüs nedeniyle işten çıkartıldığını söyledi. Ailesinin bir göz odada yaşam mücadelesi verdiğini belirten Taşdemir, “Oğlum işten çıkartılmış, annem burada tek başına, perişan. Bir göz odada oturuyorlar, evde hiçbir eşya yok. Benim cezaevinden getirdiğim eşyalarım 31 gündür burada, hiçbiri yıkanmadı. Çamaşır makinemiz yok. Ben çocuğuma iş istiyorum, benim daha önümde 4 yılım var. Ben tekrardan cezaevine gideceğim, benim yol param yok, gitsem orada bir şampuan, bir sabun alacak param yok benim. Yanıma zaten ailem gelemiyor, çünkü parası yok. Devletimiz Allah rızası için bu dosyaları incelesin, bize de bir yasa çıkartılsın, daha 4 yılım var ama hiç suçum yok. Beni boş verin, 15 yaşında çocuğum var, onun bir geleceği var, annem yaşlı kimimiz kimsemiz yok” ifadelerine yer verildi.
“Bir çamaşır makinemiz bile yok”
Gülten Taşdemir'in 75 yaşındaki annesi Sultan Karayılan ise “Kışın üşüyordum üstüme örtecek bir şeyim yoktu bir toptancıdan battaniye istedim onunla ısındım. 75 yaşındayım hiçbir şeyim yok halim yok ki çamaşırları yıkayayım ne bir makinemiz var, ne bir çekyatımız var. Ben çocuklarımı öksüz büyüttüm baktım onları evlendirdim ama herkes eşini alıp gitti ben tek kaldım. Yine bana kızım sahip çıkıyordu ama oda cezaevinde onunda kolu kanadı kırık benimki de kırık. Allah için bize yardım etsinler bugüne kadar kimseden bir şey istemedim ama zorunda kaldım çamaşırlarımız burada duruyor yıkayamıyorum. Komşuya götürdüm bir sepet akşam yıkamadılar geri getirdiler oda burada duruyor halim yok yıkayamıyorum” diyerek çaresizliğini anlattı.
"Ne olacak bizim halimiz" diyen 15 yaşındaki Murat Doğan Taşdemir de yardım isteyerek, “Hem annesiz kalıyorum hem de ona ve evime bir katkıda bulunamıyorum, çok zor durumdayız. Daha önce bir fabrikada çalışıyordum. Ama korona virüs nedeniyle oradan da çıkardılar. Şu anda 5 aydır çalışmıyorum" diye konuştu.
Anne izin sonrası cezaevine dönmeyi beklerken, çaresiz anneanne ile torunu ise kendilerine uzanacak bir yardım elini bekliyor.