Akademik başarısı düşük veya sınıfta kalma riski taşıyan öğrencileri diğer öğrencilerden ayıran en önemli etkenin anne-baba desteği ve ilgisinden yoksunluk olduğunu ifade eden Psikolog Fulda Koyun, “Okul başarısının yarıdan çoğunun ailenin katkısıyla gerçekleştiğini söylemek yanlış olmaz. Sevgi ortamı ve sağlıklı iletişim bağları olan ailelerde karnedeki zayıf notlar, çocuğun daha iyi gelişimi için akılcı önlemlerin alınması yönünde uyarıcı etki yapar. Bu tarz ailelerde başarısızlığın nedeni araştırılır ve uygun tedbirler alınarak uygulamaya konulur. Çocuğun başarısızlığı karşısında ebeveynlerin takınacağı tavır çok önemli” diye konuştu.
Sevginizi gösterin
Ailelerin, çocuklarının başarısızlığı durumunda sabırla akılcı çözümler aramaları gerektiğini belirten Koyun, “Bu gibi durumlarda çocuğa gösterilen sevgi eksik edilmemeli, cesareti kırılmamalı, küçümsenmemeli ve onda hayal kırıklığı oluşturulmamalıdır. Ayrıca çocuk kesinlikle tembel ya da başarısız olarak nitelendirilmemelidir. Çünkü çocuk da eğer kendini bu şekilde kabul ederse başarılı olmak için artık gayret sarf etmekten vazgeçecektir” dedi.
Çocukların ailelerinden ve sosyal çevrelerinden yeterli düzeyde destek aldıklarında streslerini yöneterek karşılaştıkları sorunlarla daha kolay başa çıkabildiklerinin gözlemlendiğini anlatan Psikolog Fulda Koyun, “Araştırmalar bu şekilde desteklenen çocukların çevreleri ile olumlu ilişkiler kurduklarını ve bunun neticesinde kendine olan güvenleri yükselirken karne notlarını artırma şansını da yakaladıklarını ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.
Fulda Koyun, ailelere başarısız karne getiren çocukları ile birlikte izlemeleri gereken adımları şu şekilde sıraladı:
“Başarının tek göstergesi karne değildir. Karneye gereğinden fazla anlam yüklenmeyin.
Başarıyı yükseltmek için nasıl bir yöntem izleyeceğinize çocuğunuzla birlikte karar verin.
Çocuğunuza sevgi ve şefkat gösterip problemlerini çözmesine yardımcı olarak başarısızlığını telafi etme yollarını gösterin.
Çocuklar tatil döneminde dinlenmelidir. Başarısız olduğu derslerle ilgili yoğun ve yorucu olmayan bir çalışma programı hazırlayın ancak zorla ders çalıştırmayın.
Çocuğunuzu yalnızca kendisi ile kıyaslayın. Unutmayın, her çocuğun kapasitesi farklıdır ve her başarı kendi içinde gizlidir.
Başarısını teşvik edici, kişiliğini onurlandırıcı sözler söyleyin.
Yetenekli olduğu alanları keşfetmesi sağlayın. Ona kendini deneyebileceği yeni alanlar ve seçenekler oluşturun.
Çocuğun duygularını ifade etmesine yardımcı olun.
Tatiller aile içi ilişkileri yakınlaştırma ve birlikte geçirilen zamanı artırma fırsatıdır. Bu nedenle ailece yapacağınız etkinlikler düzenleyerek ilişkilerinizi güçlendirin.”