Tacettin DURMUŞ
Milletvekili Alp - Türkiye’nin Spitsbergen ile ilgili olarak 9 Şubat 1920 tarihinde Paris'te imzalanan antlaşmaya katılmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi üzerine grubumuzun görüşlerini paylaşmak üzere söz aldı.
Konuşmasında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Meclisin açılmasına bir hafta kala ölçülü muhalefet tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatan Alp, “Değerli milletvekilleri, hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisine ne ölçü biçebilir ne de muhalefet tarzımızı eleştirebilir. Ben, Sayın Grup Başkan Vekili'nin bu müdahalesini kabul etmediğimizi buradan haykırmak istiyorum.” dedi.
KARS, AĞRI, IĞDIR VE ARDAHAN İLLERİNİN ÂDETA ERZURUM'UN BİR İLÇESİYMİŞ GİBİ KONUMLANDIRILMASINI REDDEDİYORUM
1920 tarihli Paris gündeminden, 2023 tarihli Türkiye gündemine dair bazı görüşlerini de dile getiren İnan Akgün Alp, “Bugün Kars Milletvekili olarak konuşuyorum ama bu konuşmayı aynı zamanda Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı halkı adına da yapıyorum; bu illerin yıllardır birikmiş haklı bir isyanını dile getirmek istiyorum. Erzurum güzel bir ilimiz, gelişmesini, kalkınmasını hepimiz çok isteriz fakat Kars, Ağrı, Iğdır ve Ardahan illerinin âdeta Erzurum'un bir ilçesiymiş gibi konumlandırılmasını da bu iller adına reddediyorum.
KARS, ARDAHAN VE AĞRI İLLERİNDE HASTANELERİN DURUMU İÇLER ACISIDIR
Kars, Ardahan ve Ağrı illerinde hastanelerin durumu içler acısıdır, bölge illerinde yeterli doktor yoktur, yeterli hastane yoktur, hastanelerde yeterli ekipman yoktur. Bölge insanı tam teşekküllü bir hastaneye yetişebilmek için sabahın 4'ünde yola çıkmakta ve ancak Erzurum iline giderek hastane imkânına kavuşmaktadır. Erzurum'da ise çok sayıda devlet hastanesi, şehir hastanesi, özel hastane, üniversite hastanesi, araştırma hastanesi vardır. Bu planlama yapılırken neden bölge halkının ihtiyacı göz önüne alınmamıştır da bütün hastane yatırımları Erzurum iline yapılmıştır? Maalesef biz Erzurum hastaneleri yollarında insanlarımızı kaybediyoruz, insanlarımızın hayat hakkı, sağlık hakkı bu yolla ihlal ediliyor.
ÂDETA DEVLET ELİYLE İNSANLAR ERZURUM İLİNE GİTMEYE MAHKÛM BIRAKILMIŞTIR
Âdeta devlet eliyle insanlar Erzurum iline gitmeye mahkûm bırakılmıştır. Şu anda gidin bakın Erzurum otellerinde Karslılar, Ardahanlılar ve Iğdırlılar hasta yakınlarını beklemek için yatmakta, Kars otellerinde ise Erzurumlular ticaret için, pazarlama amacıyla, ekonomik gerekçelerle bulunmaktalar.
SARIKAMIŞ KAYAK MERKEZİ
Erzurum'da çok güzel bir kayak tesisi var ama Sarıkamış'ta daha güzel bir kayak tesisi var. Sarıkamış'a kayağa gidenleriniz bilir, çam ormanları içerisinde telesiyejle yukarı çıkarsınız kuş cıvıltıları içerisinde, kristal kar özelliği vardır ve dünyanın en önemli kayak merkezlerinden biridir ama Erzurum'un kayak tesislerinde 400 tane suni karlama makinası varken Sarıkamış Kayak tesisinde sıfır suni karlama tesisi vardır. Böyle olunca nasıl bir sonuç doğuyor? Erzurum kayak sezonunu doksan gün süreyle uzatabiliyor, çok erken başlıyor ve çok geç bitiriyor ve böylelikle Kars turizmi sekteye uğruyor, turist ister istemez Erzurum'da kayak sezonunu açmak zorunda kalıyor. Aslında Kars için, Sarıkamış için de karlama makinaları için bir bütçe ayrılmıştı fakat bu bütçe kütük evler yapılmak suretiyle, ağaç evler yapılmak suretiyle kullanıldı ve o evlerin işletmesini yapan şirketlerin müdürü de Erzurumludur. Erzurumlular aslında alınmasınlar. Eski Erzurum müftüsü de Karslıydı ama onu da maalesef herhâlde çok fazla görevde tutmadılar. Şu anda gündemde olduğu için bir örnek daha vermek istiyorum. Bu sezon, içinde bulunduğumuz sezon Kars için çok önemli bir sezon; hem önümüzdeki yılın besi materyali olan hayvanların satışının yapıldığı bir sezondur hem de önümüzdeki Kurban Bayramı'nda kesimi yapılacak hayvanların batı illerine sevk edildiği bir sezondur. Fakat, bu sene çok ilginç bir uygulamayla karşı karşıyayız. Kars ve Erzurum arasında bir istasyon kurulmuş ve bu istasyonda Kars'tan sevk edilen hayvan tırları, hayvan kamyonları durduruluyor ve hayvanların küpeleri bulunmadığı gerekçesiyle alıcı ve satıcıya 5'er bin lira ceza veriliyor ve birçok tıra 100 bin lirayı aşan miktarlarda cezalar uygulanıyor. Öyle olunca tüccar Erzurum'un doğusuna geçmek istemiyor ve sezonda muhakkak suretle önce Erzurum'un hayvanı satılıyor, Kars ve Ardahan'ın yaylım hayvanları satılmıyor.
DOĞU EKSPRESİ'YLE KARS'A GELECEK TURİSTLER ERZURUM'DA İNMEK ZORUNDA KALIYOR
Kars'ta bir Doğu Ekspresi vardır, turizmimiz için çok önemli bir ekspres, bu ekspresin saatleri ve fiyatları da o şekilde ayarlanmış ki Doğu Ekspresi'yle Kars'a gelecek turistler Erzurum'da inmek zorunda kalıyorlar, Kars turizmine de bu yolla bir darbe vuruluyor. Taahhüt sektörü zaten Erzurumlu firmaların elindedir, merkezî bütçeden bu illerin aldığı paylar da müteahhitler yoluyla geri Erzurum'a dönmektedir. Gıda sektöründe öyle bir fiyat politikası yürütülüyor ki değerli milletvekilleri, Kars'tan manavlar, bakkallar, marketler her sabah kalkıp Erzurum'a gidip mal almak zorunda kalıyorlar; daha ucuz maliyete geliyor Erzurum'daki fiyatlar ucuz olduğu için çünkü bütün büyük firmaların depoları her ne hikmetse Erzurum'da yapılmıştır.
BÖLGE İLLERİNDE BÜROKRASİNİN BÜTÜN KRİTİK MEVKİLERİNDE DE ERZURUMLU HEMŞEHRİLERİMİZ VAR
Bölge illerinde bürokrasinin bütün kritik mevkilerinde de Erzurumlu hemşehrilerimiz var, bürokrasi üzerinden de bu düzen sürekli olarak kendini yeniden üretiyor. Az önce bahsettiğim Sarıkamış kayakevindeki dağ otelinin müdürü bile Erzurumludur. Bu örnekleri ben çoğaltabilirim, onlarcasını sayabilirim. Biz, Erzurum'un bölge illerindeki bu idari, bürokratik ve ticari vesayetini artık reddediyoruz. Böyle bir vesayetin bizim kamu yönetimi anlayışımızda da esasen yeri yoktur. Biz, bu ülkenin eşit haklara sahip yurttaşları olarak yaşamak istiyoruz, bu politikaların aslında size de bir faydası yok çünkü dikkat ederseniz sadece Erzurum'da iktidarsınız, diğer bütün çevre illerde muhalefettesiniz. İktidarınızı da bu nedenle bu politikadan vazgeçmeye çağırıyorum.
SİZ SOSYAL YARDIMLARI SEÇİMDEN SONRA NİYE KESİYORSUNUZ
Değerli milletvekilleri, yasama tatili boyunca hepimiz illerimizdeydik, halkımızla iç içeydik, çok önemli sorunlarla yüz yüze geldik. Siz sosyal yardımları seçimden sonra niye kesiyorsunuz Sayın AK PARTİ Grubu? Sosyal yardımlara muhtaç birçok yurttaşımız var. Birkaç örnek vereyim mesela: Kars'ta bir vatandaşımız bana sorununu iletti, sigortalı çocuğu olduğu için, aldığı muhtaç aylığının kesildiğini iletti. Bu insanların kendi çocukları elbette ki sigortalı da olabilir, elbette ki aileden kalma, babadan kalma hisseli tarlalara da sahip olabilirler. Siz zaten insanları yoksullaştırdınız, ekonomik olarak muhtaç hâle getirdiniz, seçimden sonra da siyasi mülahazalarla insanların sosyal yardımlarını kesmeye başladınız. Artık topluma şu duygu yerleşti: AK PARTİ gelirse sosyal yardımlar kesilir. Herhâlde bunun faturası yerel seçimlerde çıkacaktır diye düşünüyorum.
KARS'TA ÇÖPTEN EKMEK TOPLAYAN YAŞLI BİR VATANDAŞIMIZIN GÖRÜNTÜSÜNÜ PAYLAŞTIM
Ben geçenlerde sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum, Kars'ta çöpten ekmek toplayan yaşlı bir vatandaşımızın görüntüsünü paylaştım. Böyle bir görüşmeye muttali olsanız, siz bölge idarecisi olsaydınız vereceğiniz ilk refleks ne olurdu? Elbette ki o yardıma muhtaç vatandaşımıza ulaşmak isterdiniz, nasıl bir sosyal yardımda bulunacağınızı düşünürdünüz ama idarecileriniz ne yapıyor? O çöp görüntüsünün cereyan ettiği yere 2 polis diktiler. İki gün boyunca bölge esnafından, çevre esnafından bu görüntüleri kim çekti de Cumhuriyet Halk Partisi milletvekiline iletti diye soruşturma yaptılar. Bu anlayış, bu kamu yönetimi anlayışı Sayın Cumhurbaşkanının daha iki gün önce burada izah ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonuna herhâlde taban tabana zıt bir anlayıştır. Kars'ta resmen Türkiye Yüzyılı vizyonsuzluğu hayat buluyor.
SEÇİMDEN SONRA PARTİZAN MÜDAHALELERLE ÇOK SAYIDA KARŞILAŞIYORUZ
Değerli milletvekilleri, seçimden sonra partizan müdahalelerle çok sayıda karşılaşıyoruz, her ilde karşılaşıyoruz. Siz hizmeti oy verme anlayışına indirgediniz artık, oy verenlere hizmet yapılır anlayışına indirgediniz. Mesela Kars'ın Kurudere köyleri vardır, grup köyleridir bunlar, 7-8 köydür; şu anda köy içi yollarında insanlar çamurdan yürüyemediği için çeperlerin üzerinden, damların üzerinden yürümeye başlıyor, Kars'la bağlantısını sağlayan köy yolları da âdeta traktörle gidilemeyecek durumdadır. Ve köy yollarının yapılması talepleri de yerel seçim sonrasına erteleniyor yerel yöneticileriniz tarafından. Bu yolların da bir an önce programa alınması için Sayın Bakanı da buradan göreve davet ediyorum. Bu örneği çoğaltmak istiyorum müsaade buyurursanız. Mesela Sarıkamış'ın Alisofu ve Asboğa köyleri var, 800 metre bir asfalt yol yapılması lazım veya beton yol yapılması lazım ana yola ulaşmaları için, çevre köylerin hepsi yapılıyor fakat bu köylerinki yapılmıyor. Bir oy oranlarına bakmanızı tavsiye ederim, oy vermeyen köylerin yollarının yapılmayacağı artık açık açık yerel idarecileriniz tarafından insanlara söyleniyor. Köylerin bir diğer önemli sorunu da elektrik vasıtasıyla içme suyu temin etmek zorunda kalıyorlar, açılan kuyulara birer trafo bağlayıp oradan elektrik vasıtasıyla su temin ediyorlar. Mesela Kars Merkez, Halefoğlu ve Akbaba köylerinin durumu burada bu şekildedir ve çok ağır elektrik faturaları geliyor…