Efeler Belediyesi Milli Aydın Bankası Kültür Merkezinde düzenlenen konferansta, konuşmacı Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Mert, Sarıkamış Harekatı’nın bilinmeyen yönlerini anlattı. Konuşmacı Prof. Dr. Hasan Mert, 1. Dünya Savaşı'nda, Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Enver Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun, Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak için başlattığı Sarıkamış Harekatı’nda Türk Ordusunun kayıplarındaki asıl etkenlerin, çetin arazi ve şiddetli kış şartları ile teçhizat eksikliği, ikmal yetersizliğinden olduğunu belirtti. 

Yoğun ilgi gören konferansa Efeler Belediyesi Özel Kalem Müdürü Abdulkadir Baş, Aydın Türk Ocakları Başkanı Dr. Eyüp Doyuran, 23. dönem Aydın Milletvekili Recep Taner, İYİ Parti Aydın İl Başkanı Cemal Sarı, İYİ Parti Kuşadası İlçe Başkanı Hayati Atlı, Atatürkçü Düşünce Derneği Aydın Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Müslüme Güneş, Türkiye Kuvayi Milliye Mücahitler Derneği Aydın Şube Başkanı Mustafa Yormaz, Aydın Şehit Aileleri Derneği Başkanı Sevil Esin, Adnan Menderes Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yrd. Doç. Dr. Günver Güneş ve çok sayıda vatandaş katıldı. 

Efeler Belediye Başkanlığı süresince M. Mesut Özakcan ile iyi ilişkiler kurduklarını belirterek açılış konuşmasını yapan Türk Ocakları Aydın Şube Başkanı Dr. Eyüp Doyuran,” Bugüne kadar Gözpınar Şehitliği, Azerbaycan Bakü Parkı gibi milli konularda Efeler Belediyesi ile işbirliği yaptık. Sarıkamış Harekatı’nın bilinmeyen yönlerini öğrenmek adına düzenlediğimiz ‘Son Nefes’ adlı konferans için bizlere salonlarını açan Efeler Belediye Başkanımız M. Mesut Özakcan’a çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. 

Sarıkamış Harekatı’nda görünen hedefin Sarıkamış ise de asıl hedefin Anadolu’yu Rus işgalinden kurtarmak olduğunu ve Harekatta şehit rakamlarının bilinenden fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mert, “Türk Ordusu, ağır koşullar altında yapılan bir muharebede kahramanca savaşmıştır. Savaş bitmedi ki! Savaş 1918’e kadar devam etti. Muş, Elazığ, Bitlis, Bingöl, Rize, Artvin, Trabzon ve Ordu Rusların eline geçiyor. Yaptıkları iş vatansever insanları aileleri ile birlikte alıp esir kampına götürmektir. Buradaki kayıplarda hesap edildiğinde sivillerle birlikte şehit sayısı 400 bindir. Bu şehitlerimiz ölmek için ölmediler. Yaşamak için öldüler, yaşatmak için öldüler. Bizler yaşayalım diye öldüler. Üniversitelerimizde okuyalım diye, şehirlerimizde gezelim diye, bu bayrak inmesin bu ezan susmasın diye öldüler” diye konuştu.