Katof''ta plaket krizi

Katof''ta plaket krizi

Kafkasya Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Merkezi Derneği'nin girişimleri ile koruma altına alınan Austin marka buharlı yol silindirinde plaket krizi yaşandı.

Kafkasya Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Merkezi Derneği Başkanı Av. Erkan Karagöz, taşınabilir kültür varlığı olarak tescillenen Austin marka buharlı yol silindirinin hakettiği şekilde korunmadığını ve bilgilerinin yazılı olduğu paketlerinde hatalarla dolu olduğunu kaleme aldı.
 
Av. Erkan Karagöz'ün "Zorunlu bir açıklama" başlıklı yazısı şöyle:
 
Bu yazıyı kaleme alma nedenim Kars Karayolları Bölge Müdürlüğünün içerisindeki alanda sergilenmeye başlayan 1901 yapımı bir yol silindiri. 
 
Basındaki haberleri izleyenler hatırlayacaktır, altmış dört yıl önce arızalandığı için Arpaçay- Gülyüzü köyünün o dönem muhtarına emaneten teslim edilen,1901 yapımı odunla çalışan buharlı yol silindirinin bulunduğu yerden alınarak Kars’a getirilmesine önayak olmuştum. 
 
2015 Haziranında o dönemin Karayolları Bölge Müdürü olan kişiyle yüz yüze görüşerek bu makinenin varlığı ile ilgili bilgi vermem üzerine,  dönemin Bölge Müdürü arkadaş heyecanlanmış, aracı birlikte görmek üzere,  hafta sonu köye gitmek üzere haberleşmiştik. Sanıyorum siyasal nedenlerden dolayı (benim milletvekili adayı olmam nedeniyle)  benimle görünmek istemediğinden olacak,  elli tane gerekçeyle ertelediği bu buluşma bir türlü gerçekleşmemişti. 
 
Karayolları’nın bu araç hakkında kurum olarak bilgi sahibi olması ise, Kars Valilik makamına gönderdiğim 27.7.2016 tarih ve 24393 sayılı dilekçemin valilik makamınca Karayolları’na sevkinden sonradır. O dilekçemin ekinde de ayrıntılı bilgiler ve resimler yer almaktaydı.  
2017 kışında Karayollarının bir görevlisinin beni araması üzerine dilekçemin işleme konduğunu öğrendim. Arayan kişi, sözü geçen aracın köy muhtarının bahçesinde olduğundan söz ettiğimi, kendilerinin muhtarla görüşme yaptıklarında muhtarın kendi bahçesinde böyle bir şey olmadığını söylediğini aktarınca, kendisine dilekçemde sözü edilen aracın şimdiki muhtarın değil,  1955 yılında muhtar olan şahsın bahçesinde olduğunu, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin,  devletin araç üzerindeki mülkiyet hakkının zamanaşımına uğrayamayacağını söylediğimi hatırlıyorum. 
 
Her ne halse. Aradan bir süre geçtikten sonra, köydeki bir yakınımın gönderdiği fotoğraflardan, sanıyorum 13 Nisan 2018 yılında, Karayollarından gelen bir ekibin aracı bulunduğu yerden alarak Kars’a götürdüğünü öğrendim. 
 
Bu gelişmeden sonra, basına yaptığımız açıklamalarda, Karayollarının gösterdiği duyarlılığa teşekkür etmiştim.  Ancak bu kurumun başındaki zat-ı muhteremin kafasına göre sergilemeye başladığı aracın önüne koyduğu plaket ve resimleri görünce pişman oldum, dersem yeridir. 
 
Yasalara aykırı olarak, muhafaza edilmesi gereken yerden alınarak Karayolları Bölge Müdürlüğünün bahçesinde sergilenmeye başlayan aracın çevresine yerleştirilen levha ve plaketler gerçekle hiçbir ilgisi olmayan, aklınızın alamayacağı bir sürü uydurma bilgi ve yalanla dolu. Emeğe saygısızlık olarak kabul ettiğim bu davranış karşısında susmanın doğru olmadığını düşünüyor ve yapılan tahrifatları, bilgi yanlışlıkları ve aleni yalanları burada sıralamayı bir görev kabul ediyorum. 
 
Öncelikle belirtmeliyim ki Karayolları’nın bu araç üzerinde hiç ama hiçbir MÜLKİYET hakkı yoktur. Bu bugün de böyledir, geçmişte de böyleydi. Bu araç sanıldığı gibi Karayolları’nın değil, Nafıa Müdürlüğünün kayıtlarında yer almaktadır. Bu müdürlüğün kapatılmasından sonra da mal varlığı ve defterleri Bayındırlık Müdürlüğüne devredilmiştir. Karayolları Bölge Müdürlüğünün konuya müdahil olması ve bu olayla bütün ilgisi, benim dilekçemde bu aracın taşınmasında Karayolları’nın yardımını talep etmem üzerinedir. 
 
Gelelim yalan ve saptırmalara:
 
1.Yalan. 
 
Hem de en bomba yalan! Aracın başına dikilen  “Bilgi notu”  yazılı levhaya bakılırsa,   Karayolları Bölge Müdürlüğü, 1901 yapımı olan ve kazan dairesi ile bacası aracın en arkasında yer alan bu yol silindirinin varlığını, 2012 yılında Gülyüzü köyünde yapılan yol yapım çalışmaları sırasında saptamış ve 2018 yılına kadar süren çalışmalardan sonra Kars’a getirmişmiş.   Öncelikle,  söz konusu araç öyle  yol üzerinde görülebilecek bir yerde değil, köyün içlerinde bir yerde idi. Hadi gördünüz diyelim, doğru kabul edelim, cevap verir misiniz lütfen, ne zamandan beri Gülyüzü köyü yolu Karayollarının ulusal  ağı içerisinde, faaliyet alanı içinde de, bizim haberimiz  yok?
 
Müdür beyin haberinin olmadığı belli. Kusura bakmayın ama haritada yerini gösteremeyeceğiniz o köyün yolunu en son Nafıa Müdürlüğü yapmış. Çook ama çok uzun bir zamandan beridir de Kars Köy Hizmetleri Müdürlüğünün yetki alanı içerisinde. Hangi yol yapımından söz ediyorsunuz? Şaka gibi. Bir Bölge Müdürü’nün bu yolun karayollarının faaliyet alanı içerisinde, ulusal yol ağı haritasında olmadığını bilmemesi çok ilginç.  Bölge müdürü diyorum,  çünkü böyle bir plaketin konmasına ancak o onay verebilir. Bu cehalet örneği panoyu kimin hazırladığı,  metni kimin yazdığı çok da önemli değil.
 
2.yalana gelince:
 
Bu plakete göre,  bu makineyi Amerikalılar Marshall planı çerçevesinde göndermiş olabilirlermiş.  Breh  breh!  Bilgiye bakın! Kardeşim, bu konuları bilen birine danışıp yazdırsaydın ya o plaketi.   
 
1901 yılında yapılmış ve Endüstri devriminin erken dönem ürünü olan; kazan dairesi ve bacası sürücüsünün arkasında yer alan ve bildiğiniz odun yakılarak çalıştırılan bu buharlı antika’yı;  Amerikalılar, hem de 1948 lerde; benzin’den vazgeçtik, dizel motorlu araçların yaygın olarak üretildiği bir dönemde, hangi akla hizmet ederek bu eşi menendi, bulunmayan ve fabrikası çook yıllar önce iflas eden bir şirketin ilk buharlı aracını Türkiye’ye göndermiştir ki?
 
Müzeye konsun diye olabilir mi?
 
Bu bilgiyi kim verdiyse, yuh kİ ne yuh. Aslına bakarsanız, bunun yazılmasına onay veren de bunun böyle olmadığını biliyor. Bunu bile bile yapıyor, yaptırıyor. E, şimdi kalkıp doğrusunu yazsa, dese ki,  “Rus egemenliği döneminde bunlardan birkaç tane getirilmiş;  Rusların çekilmesinden sonra, burada kalan araçlar ise Türkiye Cumhuriyeti tarafından kullanılmaya başlamıştır. Kars ve Sarıkamış’takiler hurdacıların yolunu tutalı çok olmuş, geriye bir tek Gülyüzü köyünde unutulmaya terk edilmiş bu araç kalmıştır.”  Diyemez! Ne olur ne olmaz,  şimdi Rus’un –mus’un sırası mı? Başına bir iş gelebilir. Öyleyse, at atabildiğince. 
 
Yol silindirinin yanındaki panoda kullanılan resimlerden sağ alt tarafta yer alanı,  Facebook’ta yayınladığım resimlerdendir ve Kars’lı bir arkadaşımın yakınlarından birinin evinin duvarında asılı olan çerçeveli fotoğrafın üzerinden çekilmiştir. Bir şey daha; yine aynı panoda üst solda yer alan yol silindiri, 1928’li yıllara aittir ve fotoğraf İzmir-Menemen  yol yapımında  çekilmiştir. Üzerinde yer alan tarih ise 1930 yılıdır.  Yani bizzat o resim bile Marshall efsanesinin çökmesine yeter de artar bile.
 
Tabelalarda kendisine ve bu aracın bulunmasıyla hiçbir ilgisi olmayan eski Bölge Müdürlerine de teşekkür edilmiş. Nasıl yani? Nedir katkınız? Teşekkür edilmesi gereken kişiler, dilekçemi dikkate alıp, gereğinin yapılması için Karayolları Bölge Müdürlüğüne sevkini sağlayan Kars Valisi sayın Rahmi Doğan ve Gülyüzü köylüleridir.
 
3. yalan. Bu plakette anlatılan hikâyeye bakarsanız, bu tarihi makine,  Kars Kültür Müdürlüğü ve Karayolları Bölge Müdürlüğünün ortak çalışması sonucunda taşınır kültür varlığı olarak tescil ettirilmişmiş.
 
Öyle değil. 19.5.2018 yılında Kültür Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bizzat yaptığım başvuruya, bütün bilgi ve belgeleri ekledikten sonra  bu aracın Türkiye’de tek ve nadir olması ve yine toplumun gelişmesine katkısının bulunması gibi bir sıra kriteri ekleyerek ve vurgulayarak,  Taşınır Kültür Varlığı olarak tescil edilmesini ben istedim.  Kültür Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğünün tarafıma yazdığı 12.6.2018 tarihli yazıdan da görüleceği üzere,  araç,  taşınır kültür varlığı olarak tescil edilmiştir. Yani, siz değil ben tescil ettirdim. 
Ha bakın, Müzeler Genel Müdürlüğünün tarafıma yazdığı o cevabi yazıda bir şey daha yer almaktadır. Yazının sonunda, makinenin Kars Karayolları Bölge Müdürlüğü”nün Makine İkmal Atölyesinde muhafaza altına alındığı özellikle belirtiliyor. Bunun anlamı şudur; Bu araç-nesne artık Kültür Bakanlığı tarafından tescilli olup, Kars Müze Müdürlüğü’nden izin ve görüş alınmadan yerinden oynatılamaz. Öyle oradan oraya taşıyıp, Karayollarının Elliiki model kepçesi ile birlikte, istediğiniz yerde, istediğiniz biçimde sergileyebileceğiniz bir şey değildir. Yani suç işlemektesiniz. Bu araç, Bakanlık tarafından Makine İkmal Atölyesinde muhafaza edilmek üzere kayıt altına alınmıştır. Bunu istediğiniz yere çıkartabilme lüksünüz yoktur. 
 
Son bir şey daha: Kars Karayolları Bölge Müdürlüğü Kars Valiliğinin kendilerine yönlendirdiği, 27.7.2016 tarih ve 24393 sayılı dilekçemin gereğini 13.4.2018 de yerine getirmesine rağmen, dilekçemin akıbeti hakkında üstelik aradan beş ay geçmesine rağmen, neden Kars Valiliğini bilgilendirmemiştir?

39186585_141168800139102_7725984122065125376_n.jpg39211591_141168776805771_8357146157670989824_n.jpg39235665_222519858433524_6619836701097328640_n.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kars Haber