Kafkas Üniversitesi Stratejik Araştırma Merkezi'nce Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen "Türkiye'nin Ulusal Güvenliği ve Ulusal Çıkarı Perspektifinden Zeytin Dalı Harekatı" konulu panele katılan Ağar, burada yaptığı konuşmada, Suriye'de ikinci dünya savaşından sonra en güçlü tahkimatla karşı karşıya kalındığını bildirdi. 

Mehmetçik'in, Zeytin Dalı Harekatı'nda çok sayıda terör örgütüyle mücadele etiğini vurgulayan Ağar, "Karşımızda 9-11 bin terörist ifade edilmişti sonradan bin ile 1500, Fırat'ın doğusundaki alanlardan dağ kadrosundaki teröristleri getirdikleri belirtilmişti. Bu çok büyük bir yük, 12 bin 500 teröristle mücadele edilmesi çok zor olan bir fotoğraf. PKK'nın elinde şu anda ABD ve Rusya tarafından verilmiş, kendisinin satın almış olduğu konvansiyonel ve sofistik silah sistemleri var." diye konuştu. 

- "Harp literatürüne girecek bir başarı var ortada"

Ağar, sosyal medyada orduyu kötülemek isteyenlere itibar edilmemesini isteyerek, şunları kaydetti:

"372 tane meskun mahal var, yani 7 tanesi nahiye en büyüğü Afrin olmak üzere 365 tane köy ve köy halkı yerleşim yeri vardı. Bunların şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri yüzde 15'ini ele geçirmiş durumda. 2 bin 750-3 bin kilometrekarelik bir alanda bunun 300-320 kilometresini ele geçirmiş durumdayız. Ama bunun en önemli tarafı hakim arazi kesimlerin olması çok önem taşıyor. Dağlık alanların ele geçirilmiş olması harekatın istikrarı ve geleceği açısından büyük değer taşıyor. Şu ana kadar imha edilen terörist sayısı 1641 teröriste ulaştı, bu da terörist yükünün yüzde 15'i demektir. 32 şehidimiz var keşke hiç olmasa. Bunun karşılığında 1641 teröristi imha etmişiz, bu çok büyük bir başarı. Harp literatürüne girecek bir başarı var ortada. Dikkat edin özellikle Batı medyasından olumsuz ya da orduyu kötüleyen, harekatı kötüleyenlere itibar etmeyin. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri çok anlı ve şanlı kendi milletine, ruhuna, tarihine, vatanına ve Mehmetçik ismine uyan başarıyı şu ana kadar ortaya koymuş durumda, bundan sonra da başaracağından şüpheniz olmasın."

Konuşmacılardan Dr. İmbat Muğlu ise hedef Türkiye olunca, ay yıldızlı bayrak olunca PYD/ YPG/PKK ve DEAŞ'ın bir araya geldiğini vurgulayarak, "Irak'ın güneyinden başlayıp Suriye'nin kuzeyine gelen bölgede PKK terör örgütü, diğer adıyla PYD/YPG bir tampon bölge terör koridoru. Burada en büyük çıkarımız, bu oluşacak olan terör koridorunda ülkemizin milli güvenliğini korumak. Milli güvenliğimize şu ana kadar yüzden fazla roketler atıldı. Bizim vatan bütünlüğümüz, ülke bütünlüğümüz tehlike altında oraya girmemizdeki en büyük sebeplerden bir tanesi bu." ifadesini kullandı.

Panel soru-cevap bölümüyle sona erdi.