Kars'ta Malakanlardan Kalan Asırlık Değirmen Yıllara Meydan Okuyor!
- Kars'ın Arpaçay ilçesinde bulunan ve suyla çalışan Malakanlardan kalma değirmenin çarkları, gelişen teknolojiye rağmen yaklaşık bir asırdır dönüyor
- Değirmen sahibi Erdem Kaya:
- "Bu değirmeni Malakanlardan aldığımızdan beri durmadan çalıştırıyoruz. Geçmişi 100 yılın üzerinde. Suyla çalışan su değirmeninin çift taşı bulunuyor"
- Köylülerden Evren Aydemir:
- "Değirmen saman, çöp, taş ne varsa onları eliyor ve bir tarafa gönderiyor. Elenen buğdaydan tertemiz un çıkıyor"
Kars'ın Arpaçay ilçesinde bulunan ve Malakanlardan kalan bir asırlık su değirmeni, gelişen teknolojiye rağmen hizmet etmeyi sürdürerek zamana direniyor.
Arpaçay ilçesine bağlı Küçük Çatma köyünde Erdem Kaya'ya ait değirmen yıllara meydan okuyor. Malakanlardan (Rus kökenli dini azınlık grubu) kalan su değirmeni, buğday ve arpa gibi ürününü öğütmek isteyen çevre köylerdeki çiftçilere hizmet veriyor.
Çevre köylerden getirilen buğday ve arpalar öncelikle eleme işleminden geçiyor. Temizlenen ürünler daha sonra suyun gücüyle çarkları dönen değirmen taşına gelerek öğütülüyor. Burada öğütülen unlar ayrı bir tarafa buğday ya da arpa kabukları ise farklı bir bölüme dökülüyor.
Kars Çayı yanında kurulan ve bir asırdır birçok vatandaşa hizmet veren değirmen, yılda bazen 150 ton bazen de 500 ton ürün öğütüyor. Vatandaşların doğal un elde etmek için ilgi gösterdiği değirmende bazen kuyruk oluşuyor.
Değirmen sahibi Erdem Kaya, yaptığı açıklamada, Malakanlardan kalan değirmeni yıllar önce satın alarak işlettiklerini söyledi.
- "Geçmişi 100 yılın üzerinde"
Değirmenin çarklarının asırlardır döndüğünü ifade eden Kaya, "Bu değirmeni Malakanlardan aldığımızdan beri durmadan çalıştırıyoruz. Geçmişi 100 yılın üzerinde. Suyla çalışan su değirmeninin çift taşı bulunuyor." dedi.
Kaya, su değirmenin çevre köylerden bilindiğini ve çok ilgi gösterdiğini belirterek, damak tadını bilenlerin su değirmeninden vazgeçemediğini kaydetti.
Vatandaşların hazır unlara, ürünlere alıştığını ancak su değirmeninde öğütülen unun tadı çok güzel olduğunu vurgulayan Kaya, "Burada çıkan ürünler daha kaliteli oluyor. Ama şimdi insanlar hazıra alıştı, bu suyla çalışan bir değirmen daha kaliteli ve güzel ürün alıyoruz." diye konuştu.
- "Bazen 150 ton bazı yıllar da 500 tona çıkıyor"
Kaya, köylülerce getirilen buğdayın belli işlemlerden geçtikten sonra değirmendeki taşlar üzerinde işlem gördüğünü anımsatarak, "Buğday geldiği zaman önce kuru bir temizlemeden geçer, yani temizleme makinesinden geçer. Daha sonra taşların üzerine gelir. Burada da ister kepekli ister normal un olarak öğütülüyor. Yani 2 çeşit un çıkartıyoruz." ifadesini kullandı.
Değirmenin farklı amaçlarda kullanılabildiğini hatırlatan Kaya, "Arpa, buğday öğütüyoruz, bazen yemlik geliyor onu yapıyoruz. Yılın verimine göre bizim işlerin yoğunluğu değişiyor. Öğüttüğümüz tahıl bazen 150 ton bazı yıllar da 500 tona çıkıyor. Bu sene de iyi olacak. Bu değirmen diğerlerinden farklı bu undan yapılan ekmeğin kokusu da tadı da farklı." diye konuştu.
- "Tertemiz un çıkıyor"
Değirmen çalışanı Sürmeli Özbek ise "Bu değirmen asırlık bir değirmendir, bunun ununu hiç biri yapamıyor. Buğdayları getiririz yukarıda ambarlar var ambara dökeriz daha sonra silindirden geçer, eleğe geçer ve elekten un olur." dedi.
Kentteki Carcıoğlu köyünden değirmene tahıl getiren Evren Aydemir de su değirmenin çok değerli olduğunu ve çevre köylerden ilgi gördüğünü anımsatarak, "Eskiler her zaman değerlidir. Buraya arpa buğdayımızı getiriyoruz. Değirmen saman, çöp, taş ne varsa onları eliyor ve bir tarafa gönderiyor. Elenen buğdaydan tertemiz un çıkıyor." bilgisini paylaştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.