Kars’ta ‘düğünlerde aşıklık geleneği’ son demlerini yaşıyor
Kars’ta geleneksel köy ve kır düğünlerinin yerini alan salon düğünlerine inat, bazı köylerde aşıklar sazları ve sözleri ile düğünleri şenlendiriyor.
Tacettin DURMUŞ
Elektriğin sadece geceleri bahçelerde kurulan çadırları, samanlıkları ve ahırları aydınlattığı mekanlarda yapılan düğünlerde sahne alan aşıklar, mikrofon ve ses sistemi kullanmadan bu geleneği sürdürüyor.
Sadece düğün sahibinin insafına kalmış durumlarda Kars ve yöresinde sayıları 100’ü aşmayan aşıklardan sadece birkaçı, özel olarak davet edildikleri düğünlerde sazları ve sözleri ile düğünleri şenlendiriyor.
Kars’ın merkez Halefoğlu Köyünde Deniz ile Toprak çiftinin düğününde sahne alan aşıklardan Ilgar Çiftçioğlu ve Arif Gülcani, davetlilere doyumsuz bir gün yaşattı. Kars’ın merkez köyleri Halefoğlu ile Subatan köylerini akraba yapan düğünde sazları ve sözleri ile kendi bestelerini ve doğaçlama olarak söyledikleri türküleri ile yaşlı insanları geçmişe yolculuk yaptırdı.
Damadın babasının kestiği 400 kiloluk boğanın etinden vurulan döner ve pilavın ikram edildiği düğünde davetliler hürmetle ağırlanırken, köy dışından gelen davetlilerle özel olarak ilgilenildi.
AŞIK ILGAR ÇİFTÇİOĞLU “DOĞAYI KİRLETTİK TOPRAK ÇOK HASTA; DAHA NE OLSUN!”
Aşık Arif Gülcani ile birlikte düğünde türküler söyleyen Aşık Ilgar Çiftçioğlu, aşıklı düğünlerin neredeyse yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi. Aşık Murat Çobanoğlu’nun çıraklığını yaptığını ve 46 yıldır aşıklık yaptığını söyleyen Çiftçioğlu, Koronavirüs salgının dünyayı kasıp kavurduğu sırada çevre ile ilgili olarak yazdığı “Daha ne olsun!” adlı bir şiirinin Amerika’nın Harvard Üniversitesinde ders konusu olarak okutulduğunu söyledi.
Şirinin adının “Daha ne olsun!” olduğunu söyleyen Aşık Ilgar Çiftçioğlu, Amerika’nın Harvard Üniversitesinde İngilizceye çevrilen o eserinin sözlerini şu şekilde aktardı:
Doğayı kirlettik toprak çok hasta / Gen’imiz bozuldu daha ne olsun! / Köylü üretmiyor şehirli yasta/ Den’imiz bozuldu daha ne olsun!
Hormon verdik kök hücreyi kuruttuk/ Neyi aldık neyi yedik unuttuk/ Bitkin düştük çare dedik hap yuttuk/ Tenimiz bozuldu daha ne olsun!
Ormanları yaktık dal mı bıraktık/ Tertemiz bir dünya yıl mı bıraktık/ Hakikate giden yol mu bıraktık/ Yönümüz bozuldu daha ne olsun!/
İnsanlar lokmasın bölemez oldu/ Bir dünya virüsü silemez oldu/ Torun dedesine gidemez oldu / Günümüz bu oldu daha ne olsun!
Daha bu çilenin başka adı yok/ gelecek nesilin bir muradı yok/ herkes de huzursuz ağızın tadı yok/ Dem’imiz bozuldu daha ne olsun!
Aşık Ilgar der ki; ‘helal maya galmadı’/ Nesiller bozuldu saya galmadı / Küçük - büyük haya kalmadı/ daha ne olsun, daha ne olsun!”
AŞIKLIK GELENEĞİ ARTIK BOZULDU
Zor şartlarda bu sanatı yaşatmaya çalıştığını da söyleyen Aşık Ilgar Çiftçioğlu ”Aşıklık geleneği artık bozuldu. Düğünlerin yapıldığı mereklerde, (samanlık) ahırlarda el dokumalı halılarla süslenen meclisler artık yok. Ben 400 kişiye iki gün iki gece düğün çaldığımı bilirim. O günleri arıyoruz. Şimdi çadırlar var. Subatan köyünde düğüne geldik. Tabi ki o eski tadı alamıyorum ve o senaryoyu güzümde bulamadım. O zamanlar teknoloji bu kadar yoktu. Aşık, aynı zamanda bir ayaklı gazeteydi. Yani insanların duygularını, isteklerini getirip, götüren aktaran bir ayaklı gazeteydi. Aşıklar milli olurdu. Aşık millidirler ve milli duruşlarını hiçbir zaman kaybetmezler. Ben de bu milli duruşumla 46 yıldır aşıklık yapıyorum. Bazı eserlerim devlet dairelerinin duvarlarında asıldır. O zaman kasetler vardı. 30 – 35 tane kaset yaptım. O türküler büyüklerimizin hafızalarında hala saklıdır. Ama ne yazık ki artık o meclisler yok. Eskiden düğünler Cuma gün başlar Pazar da dahil 3 gün sürerdi. Yani o zamanki meclisler ve o zamanki sanat, o aşık da artık yok. Aşıklar, eserleri ile Kıbrıs savaşını kazandırdı. Kıbrıs Savaşı sırasında 5 Parmak Dağlarında aşıkların kahramanlık türküleri söylendi. Şimdi aile bağları da bitti. Bir evde 5-6 kişi var her birinin elinde bir cep telefonu var. Hiçbirisi diğeriyle kontak kurmuyor. Her biri başka bir dünyada…”diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.