Kısa adı (KAISİAD) olan Kars Ardahan Iğdır Sanayici ve İşadamları Derneği’nin başkan ve yönetim kurulu üyeleri Kars, Ardahan ve Iğdır’da…

2010 yılında Kars, Ardahan ve Iğdır’dan koparak metropol kentlere zorunlu göç eden ve doğduğu kente yabancılaşan bölge halkını bir araya getirmek amacıyla kurulan KAISİAD’ın yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyet 3 ile gezi düzenledi.

Kars Ardahan Iğdır Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Orhan Gökçe koordinesinde bölgeye gelen heyet, Kars, Ardahan ve Iğdır’da bir dizi gezi ve ziyaretler gerçekleştirdi. Her üç ilin Milli Eğitim Müdürlükleri nezdinde, ihtiyaç sahibi öğrencilere bot ve mont yardımında bulunan KAISİAD’ın yönetim kurlu üyeleri her üç ilde gerçekleştirilen festivallerin hemşeri turizmini geliştireceğine dikkat çektiler.

Başkan Orhan Gökçe ve derneği yönetim kurulu üyeleri, sırasıyla Kars Valisi Günay Özdemir, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, İl Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay’ı ziyaret ettiler. Daha sonra Ardahan’a geçen heyet, Ardahan Valisi Ahmet Deniz ve Belediye Başkanı Faruk Köksoy’u da makamlarında ziyaret ettiler. Ardahan dönüşünde Göle’ye de ziyaret gerçekleştiren KAISİAD üyeleri burada Derneğin Yönetim Kurulu üyelerinden Nurettin Mengükan’in okunduğu okulu da ziyaret ederek okulda öğrenim gören ihtiyaç sahibi öğrencilere mont ve bot hediye ettiler. Göle’den sonra Iğdır’a geçen heyet, Belediye Başkanı Murat Yikit’i de ziyaret ettiler. Balkan Birikim Gazetesi koordinatörü Zeynep Alkaşı da Derneğin ziyaretine eşlik etti.

HDP KARS MİLLETVEKİLİ AYHAN BİLGEN’E MİSAFİR OLDULAR

Daha sonra Kars’a dönen dernek üyeleri, Halkların Demokratik Partisi Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in misafiri oldular. KAISİAD üyelerini Ocakbaşı Restoran’da yemekli programda konuk eden Bilgen, dernek üyeleri ile bölgenin öncelikli sorunları üzerine bir süre sohbet ettiler.

Davette Karslı gazetecilere açıklamada bulunan Kars Ardahan Iğdır Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Orhan Gökçe, 2010 yılında kurdukları derneğin temel amacının Metropoldeki bölge kökenli işadamlarını bir çatı altında toplayıp kendi bölgeleri ile barıştırıp kaynaştırmak, bölgeye yabancı kalmış insanları terk ettikleri doğdukları topraklara çeşitçili etkinlikler vesilesi ile getirmek olduğunu söyledi.

Başkan Gökçe, doğup büyüdükleri ve sonrada kendileri ile birlikte fikir ve sermayelerini de Kars, Ardahan ve Iğdır’dan göç ettiren insanların, ahde vefa borcunu ödemek adına, karınca kararınca da olsa bölge insanının yaşam kalitesini yükseltmeği amaçladıklarını söyledi.

İSTANBUL’DA BULUNAN 600 KAI DERNEĞİNİN NİTELİKLERİNİN ARTTIRILMASI GEREK

Sadece İstanbul’da Kars, Ardahan ve Iğdır derneklerinin sayısı 600’ü bulduğuna önemle dikkat çeken Gökçe, gurbette kurulan derneklerin önemine değindi. Bu derneklerin birçoğunun vasıfsızlığına ve sadece isimlerinin olduğuna da dikkat çeken Gökçe, dernek olarak en önemli amaçlarının başında, metropollerdeki sivil tollum kuruluşlarını ve dernekleri nitelikli, gerçekten yapması gerekeni yapmaya sevk etmeği amaçladıklarını söyledi.

FESTİVALLER, HEMŞERİ TURİZMİNİ GELİŞTİRİR

Yılın 12 ayında Kars, Ardahan ve Iğdır’da gerçekleştirilen festivallerin son derece önemli olduğunun da altını çizen Gökçe açıklamasında: “Bölge gezimimiz kapsamında Kars, Ardahan ve Iğdır’da ihtiyaç sahibi öğrencilerimize bot ve mont kampanyası düzenledik. Öncelikli olarak üç ilimizde yaz aylarında gerçekleştirilen festivallere yıllarca doğdukları yere gelmemem hemşerilerimizi için geziler tertip ediyoruz. Doğduğu yerlere yabancılaşmış insanlarımızı bölgemize kazandırıyoruz. Uzun yıllar önce buradan ayrılan hemşerilimiz döndüklerinde ‘Keşke her yıl gelebilseymişiz. Bu güne kadar kaybettiğimiz zamana yazık olmuş”’ diyorlar. Aynı zamansa metropol kentlerde doğan çocuklarımızı da yanımızda getirmeye çalışarak onların dede baba yurtlarını tanımalarına özen gösteriyoruz. Bölgenin kültürünü, örf, adet ve göreneklerini yaşama ve anlamalarını sağlamaya özen gösteriyoruz. Festivallerde bu anlamda çok önemli bir araçtır. Festivaller olmazsa insanlar buraya pek gelmez. Bu türden etkinliklerin hemşeri turizmine çok ciddi katkısı var. Bölge turizmi için de festivallerin önemi büyüktür. Çünkü her bir festivale binlerce insan geliyor. Bu durum her üç ilimizin ekonomisi içinde önemli bir katkıdır.

ŞEHİRLERİMİZİ YETERİNCE TANITAMIYORUZ

Her gelen hemşerimiz yöresel ürünlerimiz olan hayvansak ürünler, bal ve kaşar alarak dönüyorlar. Aynı zamanda Kars, Ardahan ve Iğdır’ın tarihi ve turistik değerlerini tanıtmak için çaba harcamamamız gerekiyor. Özelikle Kars’ın tarihi dokusuyla, Harakani Hazretleriyle, inanç turizmiyle kış ve yaz turizmi ile birçok kente örnek olacak bir kadim kettir. Tanıtımımızı yeterince yapamadığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla illerimizi turizm potansiyelini nasıl değerlendiririz diye yerel yöneticilerimiz ile de istişare edeceğiz. Bütün ülkeler, artık turizmi, bir sanayi dalı gibi değerli görüyor. Yerli veya yabansı olsun, ‘ turist’ demek o ülkenin ve o ilin ekonomik ve kültürel olarak çok daha gelişmesi demektir.”dedi.

BİLGEN: “TOPLUMSAL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜ, SADECE DEVLETTEN BEKLEMEMEK GEREK”

HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen de, yaptığı konuşmada toplumsal sorunların çözümünün sadece devletten beklenmemesi gerektiğine dikkat çekerek, gönüllü kuruluşlar eliyle kanayan her yaraya çare olmaya çalışmanın çok daha değerli ve anlamlı çalışmalar olduğunu söyledi.

Ahde vefa ile doğdukları topraklara hizmet etme sorumluluğunu ve duyarlılığını gösterdikleri için KAISİAD üyelerine teşekkür eden Bilgen: “Keşke tüm işadamlarımız ve iş kadınlarımız sosyal çalışmalarda da, gönüllü çalışmalarda da bu duyarlılığı gösterseler. Toplumsal sorunların çözümünü sadece devletten beklemek yerine gönüllü kuruluşlar eliyle kanayan her yaraya çare olmaya çalışmak çok daha değerli ve anlamlı çalışmalardır. Şüphesiz gönüllü çalışmaların teşvik edilmesi ve desteklenmesi, gayretlendirilmesi, marifetin iltifata tabi olması boyutuyla da onure edilmesi ve cesaretlendirilmesi gerekiyor.

KARS, ARDAHAN VE IĞDIR’IN ÇOK CİDDİ SORUNLARI VAR

Her üç ilimizin de hala çok ciddi sorunları var. Bu sorunların çözümünün de sadece siyasetçi ve atanmışlar eliyle, bürokrasi marifetiyle değil de doğrudan doğruya sivil toplum örgütleri, gönüllü kuruluşlar eliyle sağlanması belki de çok daha anlamlanmış olacaktır. Çünkü bürokrasi bazen içerisinde bulunduğu toplumun gerçeklerini ve önceliklerini doğru okuyamayabiliyor. Siyasetçi, bazen kendi kişisel veya siyasal çıkarları toplumun çıkarlarının üzerine koyabiliyor. Ama gönüllü kuruluşlar, STK’lar, odalar, yardım dernekleri ve dayanışma kuruluşları bu anlamda çok daha değerli ve çok daha saygın çalışmalar yürütüyorlar. Bu nedenle sizler, bir çatı altına örgütlenemeyen diğer şehirlerdeki hemşerilerimiz için de örnek olur.” Şeklinde ifadeler kullandı.