Erdoğan, terör saldırılarının sebebini açıkladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Pek çok güç, pek çok ülke adeta Türkiye'nin dizleri üzerine çökmesini, pes etmesini bekliyor. Bütün bu terör olaylarının arkasında yatan gerçek budur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından ATO Congresium’dan düzenlenen "Arnavutluk İşkodra Şeyh Şamia Lisesi ve Restorasyonu Tamamlanan Kosova Emin Paşa Camii Açılışları ile Bilahare Açılışı Yapılacak Projelerin Tanıtım Töreni"ne katıldı. TİKA’nın 29 ülkede gerçekleştirdiği 53 projenin tanıtıldığı programda konuşan Erdoğan, projelerin yapımında emeği geçen herkese teşekkür etti.
"Biz yıllarca yaptığımız yardımların hesabını dahi tutmamış bir ülkeyiz, bir milletiz. Çünkü biz bu yaptığımız yardımları Allah rızası için mağdurlara, mazlumlara el uzatmak olarak görüyoruz" diyen Erdoğan, "Sonra baktık ki bizim çalışmalarımızın oldukça gerisinde olduğunu bildiğimiz kimi ülkeler çok ciddi kalkınma yardımı rakamları açıklıyor. Bunun üzerine arkadaşlarımız bir çalışma yaptılar ve yardım faaliyetlerimizin uluslararası kriterlere uygun şekilde istatistiğini tutmaya başladık. Bu hesaba göre mesela 2014 yılında devlet kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, yurt dışındaki özel sektörümüzle küsüratlarla değil şöyle akıllarımızda kalacak şekilde açıklayacağım, 6.5 milyar dolar kalkınma yardımı yapan bir ülke olduğumuzu görüyoruz. Bu rakamın 2.5 milyar dolardan fazlası yurt dışına yaptığımız insani yardımlardan oluşuyor. Dikkat ediniz Suriye’den ve diğer ülkelerden gelip Türkiye’ye sığınmış misafirlerimize yaptığımız harcamalar bu rakamın dışındadır, bunları söylemiyorum. İnsani yardımlarda 2013 yılında Amerika ve İngiltere’nin ardından üçüncü sıradaydık, 2014 yılında Amerika’nın ardından ikinci sıraya çıktık. Bu yardımlar milli gelire göre değerlendirildiğinde ise birinci sıradayız" ifadelerini kullandı.
"TİKA’NIN ÇALIŞMALARIYLA TÜRK TİPİ KALKINMA MODELİNİ ORTAYA KOYDUĞUMUZA İNANIYORUM"
Dirina Köprüsü’nden Hoca Ahmet Yesevi Dergahı’na kadar TİKA’nın elinin değdiği projelerin her birinin ayrı bir anlama, ayrı bir öneme sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Hani ben Türk tipi anayasa, Türk tipi başkanlık sistemi, Türk tipi kadın hakları diyorum ya işte TİKA’nın çalışmalarıyla Türk tipi kalkınma modelini ortaya koyduğumuza inanıyorum. Bizim kalkınma yardımı anlayışımızda asla karşımızdakini küçük görme, ona dikte etme, ajandalar dayatma tarzı söz konusu değildir. Bizde sağ elin verdiğini sol elin görmediği bir anlayış geçerlidir. Biz samimiyetimizle, kurduğumuz empati ile yaptığımız bu yardım çalışmalarını muhataplarımıza bir lütuf olarak değil bir ikram olarak sunuyoruz. Gönülden gönüle kurduğumuz köprülerin en az inşa ettiğimiz, restore ettiğimiz köprüler kadar önemli olduğunu biliyoruz. İnsanların kalplerini mutmain etmenin, kimsesizlerin kimsesi olmanın en az onlara fiziki yardımda bulunmak kadar önemli olduğuna inanıyoruz. Bunun için TİKA mensuplarının her biri çalışma tarzları profesyonel ama ilişkileri samimi arkadaşlarımızdan oluşuyor. Öyle olmak zorunda" diye konuştu.
TİKA çalışanlarının, görev yaptıkları ülkelerde yürüttükleri projeler yanında Türkiye’nin tarihinin, medeniyetinin, kültürünün, değerlerinin de taşıyıcısı, çağdaş bir Alperen olarak bulunduklarının bilincinde olması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, "Esasen bu dış temsilciliklerimizdeki tüm görevlilerimiz iş adamlarımız, sivil toplum kuruluşu temsilcilerimiz için de geçerlidir" dedi.
"BUNU TELAFİ EDECEĞİZ, İKİ KERE İKİ, DÖRT"
"Paralel devlet yapılanması örgütü uzun yıllar Türkiye’nin bu çerçevedeki enerjisini, imkanlarını, potansiyelini adeta bir sülük gibi emerek bize zemin ve zaman kaybettirmiştir" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şimdi artık bir yandan bu yanlışı düzeltmenin diğer yandan da ortaya çıkan boşluğu hızla ve sağlıklı şekilde doldurmanın çabası içindeyiz. Bunu telafi edeceğiz, iki kere iki, dört. Türkiye’de bu örgütü büyük ölçüde işlevsiz hale getirdik, geride kalan tortuların da kısa sürede temizleneceğine inanıyorum. Tabiki yurt dışında işimiz daha zor. Bunun için hem ticari hem de kültürel alanda faaliyet gösteren yerli ve milli duruş sahibi arkadaşlarımıza çok önemli büyük görevler düşüyor. Dünyada gitmedik ülke, ayak basmadık şehir, el atmadık iş ve hizmet alanı bırakmayacak şekilde yoğun ve hızlı bir çalışma ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Bu noktada tabiki başta TİKA olmak üzere görevimiz ağır, sorumluluğumuz büyük."
"YAPILANLAR ELBETTE ÖNEMLİ AMA YAPMAMIZ GEREKEN DAHA ÇOK İŞ VAR"
Fildişi Sahilleri, Gana, Nijerya ve Gine’yi kapsayan ziyaretleri hatırlatan Erdoğan, "Bu dört ülkede oradaki tabloyu görünce, oradaki yaşamı görünce dedik ki bizim sorumluluğumuz çok daha fazla, çok daha büyük. Öyleyse çok daha farklı bir sürecin içinde çok daha fazla çalışacağız. TİKA Başkanımız da bu ziyaretlerde hep bizimle birlikteydi. Sahanın ne kadar mümbit ne kadar proje üretmeye, çalışmaya, gayrete müsait olduğunu kendi gözlerimizle görme imkanı bulduk. Gittiğimiz her yerde projeleri ve hizmetleriyle TİKA’yı görmenin memnuniyeti içindeydik. Yapılanlar elbette önemli ama yapmamız gereken daha çok iş var" dedi.
"PEKÇOK GÜÇ ADETA TÜRKİYE’NİN DİKLERİ ÜZERİNE ÇÖKMESİNİ, PES ETMESİNİ BEKLİYOR"
Terörle mücadeleye ilişkin konuşan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşte sizler de takip ediyorsunuz, pek çok güç, pek çok ülke adeta Türkiye’nin dizleri üzerine çökmesini, pes etmesini bekliyor. Bütün bu terör olaylarının arkasında yatan gerçek budur. Milletimiz bin yıldır gerektiğinde Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi ailedeki tüm fertlerin yıllar boyunca cephelerde savaşması, şehit olması, gazi olması sayesinde bu hesapları bozulmayı başarmıştır. Bugün de aynı kararlılık, aynı inanç ve aynı azimle bir büyük mücadele veriyoruz. Şehitler Haftası içerisindeyiz. Askerimiz, polisimiz, korucularımız terör örgütüne karşı talihsiz bir mücadele yürütüyor. Yanıbaşımızdaki Suriye’de çok zor şartlar altında mücadele eden Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimizin bizimle aynı duygular içinde olduklarını biliyoruz. PYD gibi, YPG gibi terör örgütleri Suriye’deki Kürt kardeşlerimizin küçük bir bölümünden destek alıyor, Türkiye’deki PKK gibi. Bu örgütleri asıl olarak besleyen güçler farklıdır. Suriye’deki Kürt kardeşlerimizin büyük bölümü Türkmenler ve Araplarla birlikte rejimin ve onun destekleyen güçlerine zulmüne karşı direniyorlar."
"BABASIZ BAŞI BEN NE YAPAYIM"
Bu terör örgütlerinin elindeki silahlar görüldüğünde arkasında Batı’nın görüldüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
"Sadece dostlar alışverişte görsün kabilinden yaptığı açıklamalar, bunlar bizi tatmin etmiyor. Silahlar aynen oralarda, ofisler oralarda açılıyor, terör örgütünün temsilcileri oralarda besleniyor, bunlara yataklık yapıyor Batı dünyası. Bunlara karşı ciddi bir mücadele filan verdikleri yok. ’Filanca örgütü terör örgütü ilan ettik.’ Filanca örgütü terör örgütü ilan etmen benim için geçerli değil, onlara karşı ne tür mücadele veriyorsunuz, onların barındıkları, bulundukları yerlerde ne tür baskınlar yapıyorsunuz? Yakaladıklarınızı deport ediyor musunuz veya kalkıp bunları acaba Türkiye’ye teslim ediyor musunuz? Bunlar bu parasal kaynakları nerelerden buluyorlar? Bunları bizler biliyoruz ve kendilerine de bunları belgeleriyle beraber hep teslim ettik. Ama bir ses, bir yaklaşım yok. Bunların yaptığı ne biliyor musun? ’Baban öldü, başın sağolsun.’ Böyle bir mantık olabilir mi, babasız başı ben ne yapayım. Bize samimi yaklaşım gösterin. Eğer terör kendisine karşı ortak bir mücadele vereceğimiz bir vaka ise o zaman burada samimi olalım. Bugün bize, yarın size."
HOLLANDALI TARAFTARLARA MÜLTECİ TEPKİSİ
"Fransa’da bir terör eylemi oluyor, kıyametler kopuyor değil mi?" diye soran Erdoğan, "Bakın bugün televizyonlarda izlediniz mi bilmiyorum, İspanya’da bir meydanda PSV Eindhoven takımının izleyicileri Atletico Madrid’le bir maça geliyorlar ve o maçta oradaki mültecileri meydanda oynatıyorlar adeta. Öyle diyorum ben. Şınav çektiriyor, bozuk para atıyor. Bunlar eskiden bizde söyleyemem şimdi çok çirkin bazı şeyler olurdu, ondan sonra da para atarlardı onlara. Aynısını Batı yapıyor. Batının birçoğunun karakterinde bu var ama bu bizde yok. Utanmadan, sıkılmadan açıklamalar yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE’Yİ NE KADAR DÜŞÜNÜYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı çevrelerin "Erdoğan giderse Türkiye’ye istikrar gelir" eleştirilerine ise şöyle yanıt verdi:
"Batının gazetelerinde de aynı şey var, Kandil’in tepesinde de aynı şeyler var. Ne diyorlar? ’Ancak Erdoğan giderse Türkiye’ye istikrar gelir.’ Türkiye’yi ne kadar düşünüyorlar. Bakıyorsunuz bazı o köşe yazarları aynı şeyi söylüyorlar, ’Erdoğan giderse istikrar gelir.’ Erdoğan geldiği zaman Türkiye’nin hali neydi, bugün Türkiye’nin hali ne?"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.