Erdem, “Muharrem Ayına, ‘Hicri Yılbaşı’ Diyerek, Birbirlerini Tebrik Etmeler Utanç Vericidir!
Dünyanın ve Ülkemizin bazı şehirlerinde olduğu gibi Kars’ta da, Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve 72 yareninin Kerbela'da şehit edilişinin 1384. yıl dönümü dolayısıyla matem programları düzenleniyor.
TACETTİN DURMUŞ / KARS
Kars’ta geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda, Uluslararası Ali Asgar Günü Platformu Türkiye ve Avrupa Temsilciliği, Kars Zehraana Derneği Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Kars Alimler Birliği Derneği, Caferi Alimler Birliği Kars Temsilciliği ve Kars Ehlibeyt Işıklı Camii tarafından, Dünya Ali Asgar Günü programı düzenledi.
Kars Valiliği önündeki Yunuslar Meydanında düzenlenen matem programına, Kars Zerhraana Derneği Başkanı Nebahat Adıgüzel, Iğdır Zehraana Derneği Başkanı Rugeyye Yılmaz, İstanbul Zehra Ana Derneği Başkan Yardımcısı Zehra Kaçan, İstanbul Zehrana Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Saniye Gök ve Kars Alimler Birliği Derneği Başkanı, Caferi Alimler Birliği Kars Temsilcisi ve Kars Ehlibeyt Işıklı Camii imamı Seyyid Ahmet Erdem ile şehirde yaşayan Caferi mezhebine mensup binlerce kişi katıldı.
Kars Ehlibeyt Işıklı Cami Hocası Adnan Orbeği’nin Kuran’ı Kerim tilaveti ve Ali Demirtekin’in ahd duası ile başlayan programda, Azerbaycanlı Meddah Seyyid Peyman Boradigahi okuduğu ilahi ve mersiyelerle alanı dolduran Ehlibeyt dostlarına duygulu anlar yaşattı. Alanı dolduran Karslılar gözyaşları dökerek sine dövdü.
Kars Alimler Birliği Derneği Başkanı, Caferi Alimler Birliği Kars Temsilcisi ve Kars Ehlibey Işıklı Camii imamı Seyyid Ahmet Erdem, matem programında yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanlığına göndermede bulundu.
Erdem konuşmasında; son birkaç gündür Müslümanların bilinçsiz bir şekilde Muharrem ayına, Hicri Yılbaşı diyerek, birbirlerini tebrik etmelerinin utanç verici bir şey olduğuna dikkat çekti. Bu günlerin Hz. Peygamberin ve O’nun Ehlibeyti’nin gözyaşların revan olduğu günler olduğunu ve Emevilerin bu kültürü bütün İslam Alemine empoze ederek Kerbela’daki zulümlerini ve cinayetlerini örtbas etmek istediklerine söyledi.
Günümüzde Emevi zihniyeti taşıyanların, bütün Müslümanlara baş tacı olan Hz Hüseyin’in şahadet gününü, maalesef kutlama günü ilan etmiş olduklarını da ileri süren Seyyid Ahmet Erdem, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İslam Ansiklopedisinin ‘Aşure’ maddesinde de ‘Aşure Günü’ için söylenen sözlerin, o saçmalıklardan ibaret olan uydurma şeyler olduğuna da vurgu yaptı.
Aşure Günü’nün tebrik etme günü olmadığını ve bir matem günü olduğunu da konuşmasında belirten Kars Alimler Birliği Derneği Başkanı, Caferi Alimler Birliği Kars Temsilcisi ve Kars Ehlibey Işıklı Camii imamı Seyyid Ahmet Erdem konuşmasında ayrıca şu ifadeleri kullandı.
MUHARREM AYI, PEYGAMBERİMİZİN VE EHLİBEYT’İNİN YAS VE MATEM AYIDIR, HİCRET AYI DEĞİLDİR
“Her şeyden önce bunu bilmeliyiz ki; Muharrem Ayı Peygamberimizin ve Ehlibeyt’inin yas ve matem ayıdır. Hicret ayı değildir. Hepimiz şunu iyi bilmeliyiz ki; Muharrem Ayı Kuran’ı Kerim de yasaklanan aylardan biridir. Yani bu ayda Müslümanlar birbirleriyle dargın olmazlar, birbirleriyle kavga edemezler ve savaşamazlar. Ama ne hikmetse Emevi zihniyeti, yezidi düşünce Allah’ın ve Kuran’ın haram ettiği bu ayın hürmetini ayaklar altına alarak bu ayın hürmetini hiçe saymıştır. Ayrıca bu ayda Peygamberimizin Ehlibeyti’ne katliam uygulamıştır. Emeviler, erkek evlatlarından 17 kişiyi bu ayda Kerbela Çölünde günlerce susuz bırakarak, muhasaraya alarak, korku yaşatarak, aşure gününde erkeklerinin başlarını kesip süngü başlarına takmışlardır. Kadınlarının ve kızlarının ellerine kelepçe takarak esir etmişlerdir. Kerbela’dan Şam’a kadar böylece götürmüşlerdir.
Bu ayda maalesef bütün musibetleriyle, bütün acısıyla ki; İslam’ın ve Müslümanların kalbine ok saklamışlar. Bu ayı maalesef birbirlerine tebrik ayı olarak Müslümanlara lanse etmişlerdir. Maalesef birçok Müslüman kardeşimiz olayın bahanesini anlamadan Muharrem Ayının Hicri Yılbaşı olarak birbirimize tebrik etmekteyiz. Bu ayda Peygamberimizin ve onun Ehlibeytinin gözyaşları revan olduğu günlerde Müslüman’ın bu ayı birbirine tebrik etmesi kadar utanç verici bir şey olamaz. Bu kültürü Emeviler bütün İslam Alemine empoze ederek Kerbela’daki zulümlerini ve cinayetlerini örtbas etmek istemişlerdir. Kısmen de başarılı olmuşlardır ve maalesef önümüzdeki hafta Aşure Günü Hz Hüseyin’in, Peygamberin evladının, gözünün nurunun, cennet gençlerinin efendisi, kalbinin meyvesi ve bütün Müslümanlara baş tacı olan Hz Hüseyin’in şahadet gününü ise maalesef kutlama günü ilan etmişlerdir. Aşure Gününü Müslümanlar birbirlerinden tebrikleşerek bu günü kutlamaktadırlar.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NIN İSLAM ANSİKLOPEDİSİNİN ‘AŞURE’ MADDESİ SAÇMALIKLARDAN İBARETTİR!
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İslam Ansiklopedisinin Aşure maddesine bakılırsa; o Aşure Günü için söylenen o saçmalıklardan ibaret olan uydurma şeyleri göreceğiz. Aşure Günü, Nuh Peygamber’in gemisinin karaya oturduğu günmüş. Hz. İbrahim Peygamber’ in ateşten kurtulduğu günmüş. Bilmem Adem Peygamber’in Havva ile buluştuğu günmüş. Bilmem Yusuf Peygamber’in kuyudan kurtulduğu günmüş. Ta ki Aşure Günü Peygamberimizi evlatlarına, Ehlibeyt’ine yaptıkları zulümleri ve alçaklıkları örtbas etmesinler. Maalesef Müslüman olarak kimimiz Aşure Gününü birbirilerimize tebrik etmekteyiz. Neyi tebrik ediyoruz? Peygamberlerimizin evlatlarına yapılan haksızlıklarımı tebrik ediyoruz? Neyi tebrik ediyoruz? Peygamberimizin evlatlarının başlarının kesilip süngü başlarına takılmasını mı tebrik ediyoruz. 3 gün Peygamberimsimizin evlatlarının başsız bedenlerini, o yaralı bedenlerini Kerbela kumlarının üzerinde sergen bırakıp güneşin altında bekletilmesini mi tebrik ediyoruz?
İMAM HÜSEYİN, BAZILARININ İDDİA ETTİĞİ GİBİ KERBELA’DA YEZİD İLE İKTİDAR SAVAŞI VERMEDİ
İslam âlemi bilmelidir ki; Muharrem ayı tebrik edilecek ay bir ay değdir. Kerbela direnişin adıdır. Kerbela onurlu ve iffetli yaşamanın adıdır. Kerbela hür insanların mertçe düşmana ve zorbalığa teslim edilmediği gündür. İmam Hüseyin bazılarının iddia ettiği gibi Kerbela’da Yezid ile iktidar savaşı vermedi. Eğer imam Hüseyin Kerbela’ya iktidar davası için gitmiş olsaydı evlatlarını da yanında götürmezdi. Kendisine bir ordu toplar Yezid’in karşısına çıkardı. İmam Hüseyin davet icabı Medine’den Kufe’ye hareket etti. Ama Yezid ordusu İmam Hüseyin’in önünü kesmiştir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.