Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kritik koronavirüs toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulunuyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Yakın zamanda da dünyamız, 2002 yılında SARS ve 2012 yılında MERS adı verilen salgın hastalıklarla mücadele etmişti. Ayrıca dünyamız, 2009 yılındaki domuz gribi, 2014'teki Ebola salgını, 2016'taki Zika virüsü gibi tehditlerle yüzleşmişti. Koruyucu sağlık ve tedavi hizmetleri ile ilaç sektöründe yaşanan gelişmeler, virüs salgınlarının eskisi kadar büyük can kayıplarına yol açmasının önüne geçmektedir. Nitekim, şu anda dünyada insan ölümlerine yol açan hastalıklar arasında, bu tür salgınların payı oldukça düşüktür. Ancak, önüne geçilmediği takdirde, salgın hastalıkların kitlesel ölümlere yol açma tehlikesi hala vardır.Bunun için de her türlü salgın hastalığa karşı hızlı ve etkin önlemler alınması gerekiyor.
"Artık hiçbir şeyin eskisi gibi gitmeyeceği, açıkça ortadadır"
Son aylarda hep birlikte şahit olduğumuz gelişmeleri bu perspektiften değerlendiriyoruz. Yaşadığımız sürecin insanlık üzerinde ne gibi sonuçlar ortaya çıkartacağını henüz bilemiyoruz. Sanayileşme, ardından gelen teknoloji ve bilgi devrimleri ile şekillenen bugünkü dünyanın nasıl bir geleceğe evrileceğini kestirmek şu anda zordur. Ancak, artık hiçbir şeyin eskisi gibi gitmeyeceği, gidemeyeceği de açıkça ortadadır.
"Türkiye, bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır"
Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye'nin, bu fotoğraf içinde avantajlı bir yerde durduğuna inanıyorum. Özellikle, son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve altyapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde, hamdolsun Türkiye, bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır.
Ülkemizin uyguladığı dengeli politikalar, bir yandan özel sektörün üretim gücünü desteklerken, diğer yandan eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi alanlardaki hizmetlerin kamu garantisiyle kesintisiz sürmesini sağlamıştır.
"Batı ülkeleri, vatandaşını adeta sahipsiz bırakmıştır"
Batı ülkeleri ise yıllarca tüm temel kamu hizmetlerini, görünüşte özel sektöre terk ederek, ama aslında başından savarak, vatandaşını adeta sahipsiz bırakmıştır.
Daha düne kadar liberalizmin en hararetli savunucusu olan kimi Avrupa ülkeleri, bugün hastaneleri ve diğer kimi temel hizmet kurumlarını devletleştirmeye başladı.
İnsan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan kimi ülkelerin de, salgını kendi haline bırakarak, "ölen ölür, kalan sağlar ile devam ederiz" anlayışıyla hareket ettiğini görüyoruz. Kriz derinleştikçe, bu tür tartışmalar da artacaktır.
"21'inci asrı Türkiye'nin asrı haline getireceğiz"
Yaşadığımız süreci, gerisindeki bu derin arka planı ve belirsiz geleceği göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekiyor. Bir yandan önümüzdeki sorunun çözümü için gayret edecek, diğer yandan da geleceğimizi en güçlü şekilde inşa etmenin mücadelesini vereceğiz.
Bunun için, büyük ve güçlü Türkiye hedefimize, 2053 ve 2071 vizyonlarımıza olan bağlılığımızı artırarak hep birlikte daha çok çalışacağız. Dünyanın yöneldiği istikamette önceden mesafe kat etmiş bir ülke olarak, inşallah 21'inci asrı Türkiye'nin asrı haline getireceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.