CHP Milletvekilleri Kars'ta: Vatandaş Perişan ve Umutsuz
CHP Milletvekilleri Kars'ta: Vatandaş Perişan ve Umutsuz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla 51 ilde 102 milletvekilinin eş zamanlıziyaretleri kapsamında CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin ve Muğla Milletvekili Mürsel Alban, "Sorunu Biliyoruz, Çözeceğiz" temasıyla, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşların sorunlarını dinleyip rapor haline getirmek için Kars'a geldi.
CHP Milletvekilleri Kars İl Başkanlığındaki programda basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamalarda bulundular.
AYTEKİN , "ALICI DA SATICI DA, VATANDAŞ DA PERİŞAN VE UMUTSUZ"
Kars’ın sorunlarının görmezden gelindiğini dile getiren CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin açıklamasında, "Kars halkının tamamının dertlerini, yaşadıkları sorunları ve talepleri Ankara’da CHP Genel Merkezine ve TBMM’nin gündemine taşıyacaklarını ve Türkiye’nin her hangi bir şehrinde yaşanan sorunların Kars ve ilçelerinde de yaşandığını tespit ettik. Bir muhalefet milletvekili olarak halkımızın, esnafımızın ve çiftçimizin içerisinde bulunduğu bu durumdan dolayı mutsuzuz. CHP, bu ülkenin temelidir ve kurucu iradesidir. Bu ülkeyi kim yönetirse yönetsin, bu ülkede yaşayan her vatandaşımızın mutlu ve huzurlu yaşamasını arzu ediyoruz. Ancak hali hazırda manzaranın bu olmadığını yaşayarak görmeye devam ediyoruz. Ziyaret ettiğimiz esnafın tamamı durumlarının perişan olduğunu söyledi. Esnaf sattığı malı yerine koyamıyor. Her gün fiyatlar değişiyor ve ‘keşke satmasaydım’ diyor. Lokantaya giden iki kişi bir porsiyon yemek yer hale geldi. Halkımız bayat ekmek bile alamıyor. Ülkemizin kendi toprağında yetişen ürünler bir başka ülkeden ithal ediliyor. Alıcı da satıcı da, vatandaş da perişan ve umutsuz. Bizler tam da bu noktada halkımıza umut olmak için, halkımızın sorunlarını çözmek için sahalardayız. İl il, cadde cadde, sokak sokak geziyoruz. Bir sorunu o sorunu yaşayandan öğrenebilirsiniz. CHP olarak son 2 yıldır başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere Türkiye’nin gidilmedik ilini ve ilçesini çalınmadık kapısını ve sıkılmadık elini bırakmadık ve bırakmayacağız. 100 yıl önce bu partiyi kuranlar yeni ve umutlu bir başlangıç yaptılar. Fabrikalar kurdular, üretim yaptılar, çiftçiyi, ayağa kaldırdılar, hayvancılığı geliştirdiler ve her alanda bu ülkeyi cennet yaptılar. Ama sonra gelen iktidarlar bugün yaşadığımız manzarayı yarattılar. Türkiye tarım ülkesi ama şu anda tarım ürünlerini ithal eder hale getirdiler. Manavlarda dilim karpuz, tane ile muz satılıyor. Geçmişte kendine yetmenin yanı sıra dünyayı doyuracak kadar üretim yapar halde iken şu anda her şeyimizi dışarıdan ithal eden topraklarının ekmeyen ve biçmeyen bir ülke haline geldik. Bu ülkenin çiftçisi ve hayvan üreticisi desteklenmezse, gemi işletmecilerine, yat sahiplerine, mazotun litresini 8 liraya verip, çiftçiye ise 26 liradan verirseniz bu ülkede toprak ekilmez ve biçilmez. Dışarıdan et ithal eder hale geldik. Kars hayvancılığın başkenti ama yetiştirici girdi fiyatları ile baş edemediği için dişi hayvanını satıyor. Hayvan sayısı düşüyor. Çobanımızı bile ithal ediyoruz. Türkiye’de sürülerimiz Afgan çobanlara emanet edilmiş durumda. Bu böyle devam etmez. Biz buradayız. Biz bu ülkeyi 100 yıl önce olduğu gibi yeniden düştüğü yerden ayağa kaldırma iddiasını taşıyan bir siyasi partiyiz. Bunun için gecemizi gündüze katıyoruz. Sıradan bir iktidar olma hevesinde değiliz. Vatandaşın yaşadığı sorunları çözmek bizim birinci görevimizdir,” dedi.
MÜRSEL ALBAN “ÜRETİCİ VE ÇİFTÇİ YOK OLMAK ÜZERE”
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban da yaptığı açıklamada, "Kars hızla göç veren bir il haline gelmiş. Kars tarım ve hayvancılığının yanı sıra turizm de ihmal edilmiş bir durumdadır. Halkın ihtiyaçları unutulmuş, iktidar Kars’tan bihaber. İktidarın yöneticileri de Kars’tan bihaber. Kars’a ne zaman geliyorlar? Kars’ın sorunlarını, esnafın, köylünün, çiftçisinin ve öğrencisinin sorunlarını bilmiyorlar. Bu memleket bizim. Bu millet bu memlekete sahip çıkmak zorundadır. Ziyaret ettiğimiz esnaf siftah etmeden dükkanının kapattığını söylüyorsa, vatandaşın alıveriş edeceği parası cebinde yoksa, bu nedenle vatandaş sokağa çıkamıyorsa bu şu andaki iktidarın ayıbıdır. Bu memleket yönetilmiyor demektir. Seçim istediğimiz de ‘ne gerek var seçime, biz buradayız tek adam yönetimiyle başarıya gideceğiz’ dediler. Ama tek adam yönetiminin bu ülkeyi nasıl bir kaosa sürüklediği net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Yönetilemeyen bir anayasa da hak alın yöntemi getirdiler. Bu millet hiçbir kimseye mecbur değildir. Ben de bir çiftçi çocuğuyum ben de çocukken kara lastik giydim. Bugün Kars’ta bir dükkânda kara lastiğin fiyatının 20 liradan 45 liraya çıktığına şahit oldum. Yani artık köylümüz bile ayağına kara lastik giyemiyor. Eskinden köylümüz 18 bin liraya traktör alırken şimdi ise 18 bin liraya sadece traktörün lastiklerini alabiliyor. Aynı traktörün deposu 2 bin 500 liraya mazotla doldurabiliyor. Veterinerinden tutunda da hayvancılıkla ve çiftçilikle uğraşan her kesim kan ağlıyor. Vatandaşımız mavnadan tek muz ve dilim karpuz alır hale geldi. Yoksul vatandaşlarımız manavlardan çöpe atılacak sebze ve meyveyi fırınlardan da bayat ekmeği alır hale sokağa çıkamaz duruma düştü. Esnafın malını satılamadığı için raflarda çürüyor. Her kes dertli. Kars, tarım ve hayvancılıkta Türkiye’yi bırakın dünyayı doyuracak halde iken her şeyini ithal eder hale geldi. Gençlerimiz yarınlarından kaygılı ve endişeli bir şekilde yaşıyor. İşsizlikten dolayı gençler göç ediyor. Her kesim endişeli. Eğer bu topraklarda ürün yeşermezse, yayla ve meralarından hayvanlar otlamazsa ülke kaosa ve çıkmaza sürüklenir. Ama iktidarın buralara kadar gelip Karslının sorunlarını dinlemediğini duyduk. Sağım inekleri ve koyun ile keçiler Türkiye genelinde kesime gönderildiğini gördük. Eğer bir inek kesiliyorsa, o çiftçi veya yetiştirici diğer ineklerini elinde tutmak için sağmal ve doğurgan hayvanlarını satmak zorunda kalıyorsa bu ülke yönetilemiyor demektir. Yemin 350 liraya, gübrenin 750 liraya çıktığı, mazotun 30 liraya dayanıyorsa bu ülke yönetilemiyor demektir. Biz bu memlekette faydalı işler yapmak istiyoruz. Amacımız ne bir kimseyi kötülemek ne de kendimizi övmek değil. Tek düşüncemiz bu memleketi doğru yönetecek eller teslim etmektir. Yanlış yöneticilerden bu memleketi sandıkta geri alıp doğdu ellere teslim etmektir. Vatandaşın endişesini gidermek istiyoruz. Vatandaşımız gülmeyi dahi unuttuğunu söylüyor. Komşunun komşuya, kardeşin kardeşe küs olduğun bir dönemi yaşıyoruz. Milletin bir birine sevgisi saygısı kalmadı. Nasıl bir toplum yarattılar. Üreten toplum yok olursa tüketen toplum yaratılırsa memleketin hali bu gün olduğu gibi perişan olur,” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.